Merkez Bankası'ndan önemli karar

Merkez Bankası kredi büyümesine göre değerlendirdiği zorunlu karşılık uygulamasında değişikliğe gitti.

ABONE OL
GİRİŞ 09.12.2019 07:56 GÜNCELLEME 09.12.2019 07:59 EKONOMİ
Merkez Bankası'ndan önemli karar
Merkez Bankası'ndan önemli karar

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası yıllık kredi büyümesine göre uyguladığı zorunlu karşılık faizlerinde değişiklik yaptı. 

 

 

TCMB geçtiğimiz Ağustos ayında zorunlu karşılıkların finansal istikrarı destekleyecek şekilde makro ihtiyati bir araç olarak daha esnek ve etkin kullanılmasına karar vermişti.

Kredi büyümesine göre zorunlu karşılıklara faiz verilmesiyle birlikte piyasaya daha fazla para girişinin sağlanması amaçlanıyor.

Resmi Gazete'de yapılan açıklamaya göre, yıllık kredi büyüme oranı yüzde 15,00’in üzerinde olup, 5 yıl ve daha uzun vadeli konut kredilerindeki ve tüketici kredileri ile bireysel kredi kartları harici 2 yıldan uzun vadeli kredilerdeki yıllık değişimin tamamı büyüme oranının pay kısmından düşülerek hesaplanacak uyarlanmış yıllık kredi büyüme oranı yüzde 15,00’ten (15,00 dâhil) küçük olan bankaların ve yıllık kredi büyüme oranı yüzde 15,00’in (15,00 dâhil) altında olup, 5 yıl ve daha uzun vadeli konut kredileri harici tüketici kredilerindeki ve bireysel kredi kartlarındaki yıllık değişimin yüzde 50’si büyüme oranının pay kısmından düşülerek hesaplanacak uyarlanmış yıllık kredi büyüme oranı yüzde 5,00’ten (5,00 dâhil) büyük olan bankaların Türk lirası zorunlu karşılık oranları, 1 yıl ve 1 yıldan uzun vadeli mevduat/katılım fonu (yurt dışı bankalar mevduatı/katılım fonu hariç) ve 3 yıldan uzun vadeli diğer yükümlülükler (yurt dışı bankalar mevduatı/katılım fonu dâhil) hariç tüm vade dilimlerinde yüzde 2 olarak uygulanacak.

 

 

Resmi Gazete'de yayımlanan karar şöyle:

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından:

ZORUNLU KARŞILIKLAR HAKKINDA TEBLİĞ (SAYI: 2013/15)’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ

(SAYI: 2019/19)

MADDE 1 – 25/12/2013 tarihli ve 28862 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ (Sayı: 2013/15)’in 10/A maddesinin birinci, ikinci ve dördüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) Bankaların tabi oldukları muhasebe standartları ve kayıt düzeni esas alınarak, dövize endeksli krediler ile mali kuruluşlara kullandırılan krediler hariç Türk lirası cinsi standart nitelikli ve yakın izlemedeki nakdi kredileri toplamı üzerinden Merkez Bankasınca belirlenen usul ve esaslara göre Tüketici Fiyat Endeksiyle düzeltilmiş üç aylık ortalama değerler kullanılarak bankalarca hesaplanacak;

a) Yıllık kredi büyüme oranı yüzde 15,00’in üzerinde olup, 5 yıl ve daha uzun vadeli konut kredilerindeki ve tüketici kredileri ile bireysel kredi kartları harici 2 yıldan uzun vadeli kredilerdeki yıllık değişimin tamamı büyüme oranının pay kısmından düşülerek hesaplanacak uyarlanmış yıllık kredi büyüme oranı yüzde 15,00’ten (15,00 dâhil) küçük olan bankaların ve

b) Yıllık kredi büyüme oranı yüzde 15,00’in (15,00 dâhil) altında olup, 5 yıl ve daha uzun vadeli konut kredileri harici tüketici kredilerindeki ve bireysel kredi kartlarındaki yıllık değişimin yüzde 50’si büyüme oranının pay kısmından düşülerek hesaplanacak uyarlanmış yıllık kredi büyüme oranı yüzde 5,00’ten (5,00 dâhil) büyük olan bankaların

Türk lirası zorunlu karşılık oranları, 1 yıl ve 1 yıldan uzun vadeli mevduat/katılım fonu (yurt dışı bankalar mevduatı/katılım fonu hariç) ve 3 yıldan uzun vadeli diğer yükümlülükler (yurt dışı bankalar mevduatı/katılım fonu dâhil) hariç tüm vade dilimlerinde yüzde 2 olarak uygulanır.

(2) Kredi büyüme oranları bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen koşulları sağlayan bankalara, hesaplama dönemini izleyen ilk zorunlu karşılık tesis döneminden başlamak üzere altı zorunlu karşılık tesis dönemi boyunca birinci fıkrada belirlenen zorunlu karşılık oranları uygulanır. Altı zorunlu karşılık tesis dönemi içerisinde birinci fıkrada belirtilen zorunlu karşılık oranlarının değişmesi durumunda kalan tesis dönemlerinde belirlenen yeni oranlar uygulanır.”

“(4) Bankalar birinci fıkrada belirtilen kredi büyüme oranları ve bu oranlara ilişkin verileri, hesaplama dönemine ait zorunlu karşılık yükümlülük bildirim cetvelinin gönderim süresi bitimine kadar Merkez Bankasına bildirir.”

MADDE 2 – Aynı Tebliğe aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“Kredi büyümesine göre farklılaşma uygulamasında geçiş dönemi

GEÇİCİ MADDE 7 – (1) 20/8/2019 tarihli ve 30864 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ (Sayı: 2013/15)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sayı: 2019/15)”e göre 29/11/2019 (dahil) yükümlülük hesaplama tarihine kadar kredi büyüme oranı yüzde 10,00 ile yüzde 20,00 aralığına girmiş olan bankalara bu aralığa girdikleri tarihe ilişkin tesis döneminden itibaren altı dönem boyunca 10/A maddesinin birinci fıkrasında belirtilen koşulları sağlayan bankalar için geçerli olan zorunlu karşılık oranları uygulanır.”

MADDE 3 – Bu Tebliğ 29/11/2019 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4 – Bu Tebliğ hükümlerini Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı yürütür.

ZORUNLU KARŞILIK NEDİR?

Zorunlu karşılık, zorunlu karşılık oranı ya da munzam karşılık; mevduat kabul eden bankaların bu mevduatlara karşılık olarak Merkez Bankası'nda bulundurmak zorunda oldukları mevduatların oranıdır ve bu oran Merkez Bankası tarafından kararlaştırılır.

YORUMLAR 5
  • zafer gülten 4 yıl önce Şikayet Et
    merkez bankasının yaptığının vatandaşa faydası yok,kredi borcum yine aynı.
    Cevapla
  • Dadas 4 yıl önce Şikayet Et
    Faizler dahada dusmelidir musluman ulkeyiz faizler 00lara dusmelidie ev almak umudlari cogalsin devlet bunu yaparsa akparti dahq guclenir
    Cevapla
  • Zeki 4 yıl önce Şikayet Et
    ülkemizi yöneten insanlarin basinin secdeye gelmesi her sekilde ülkemize olumlu olarak yansiyor. Hükümetimizin böyle cok cok basarili icraatlerini desteklemek bizlere adeta farz oldu
    Cevapla
  • Misafir 4 yıl önce Şikayet Et
    Büyük cesaret ve büyük başarı. bunun etkileri zincirleme olarak görülecek, lakin zaman lazım. Tebrik ediyor ve devamını diliyorum.
    Cevapla
  • martli 4 yıl önce Şikayet Et
    faizlerin veya enflasyonun düşmesi fiyatlarda bir ucuzlama ve dolayisiyla halkin refah seviyesinde bir rahatlama saglamiyor. sadece fakirlesmeyi yavaslatiyor asil yapilmasi gereken calışan veya emekli ucretleri gereklu oranda yukseltmek olmali.. bu sayede tuketimde artis ve dolayisiyle da uretimde de bir artis olacaktir
    Cevapla

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR