Türkiye'den ses getiren çıkarma: 14 imza birden atıldı

Türkiye'nin savunma sanayisindeki atılımları birçok ülkenin ilgisini çekiyor. Türkiye'nin özellikle Malezya, Endonezya, Filipinler ve Bangladeş gibi ülkelerle yaptığı anlaşmalarla Asya-Pasifik pazarındaki ağırlığı her geçen gün artıyor.

ABONE OL
GİRİŞ 20.12.2019 11:14 GÜNCELLEME 20.12.2019 11:29 EKONOMİ
Türkiye'den ses getiren çıkarma: 14 imza birden atıldı
Türkiye'den ses getiren çıkarma: 14 imza birden atıldı

Savunma ihracatının bu bölgeyle sınırlı olmadığına dikkat çeken uzmanlar, "Türk firmaları Latin Amerika'ya bir çıkarma yapmış durumda. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde Latin Amerika pazarındaki Türk savunma ihracatı ciddi bir şekilde hissedilecektir" ifadelerini kullandı.

 

 

Son yıllarda savunma sanayisindeki yerlilik oranını yüzde 70'lere çıkaran Türkiye, birçok ülkeye gerçekleştirdiği ihracatla da dikkati çekiyor.

Bilindiği üzere, Endonezya, Malezya, Filipinler, Pakistan ve Bangladeş gibi Asya-Pasifik ülkeleri ile savunma sanayi alanında önemli işbirliği yapılıyor.

 

 

Son olarak 2019 Kuala Lumpur Zirvesi kapsamında Malezya'ya giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada savunma alanında 14 iyi niyet anlaşması imzaladı.

Türkiye'nin savunma ihracat hamlelerinin Asya-Pasifik'le sınırlı olmadığının altını çizen Savunma Politikaları Analisti Turan Oğuz, "Afrika'nın yanı sıra Orta ve Latin Amerika ülkelerine yoğun ilgimiz var. Türkiye bu bölgelere çıkarma yapmış durumda. Türk firmaları hem fuarlara katılıyor hem de halihazırda satışlar gerçekleştiriyor. Burada atılan adımların neticesinde birkaç yıl sonra Latin Amerika pazarındaki Türk savunma sanayisi ciddi bir şekilde duyulacaktır." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin savunma ihracatı konusunda sadece maddi kazanç açısından bakmadığını vurgulayan Oğuz, "Biz ihracatlarımızla, hem etki alanımızı genişletmek hem de yeni müttefikler bulmak gerektiğini fark ettik. Türkiye bir ürünü ihraç ederken, aynı zamanda yeni bir müttefik kazanmış oluyor. Zira Savunma sanayi satışı uzun vadeli ilişkiyi gerektirir. Her bir büyük platform satışı, iki ülke arasında 30, 40 bazen 50 yıllık mecburi askeri ilişki demektir. Türkiye bunun stratejik öneminin farkında. Türk firmaları belki bu satışlardan 50-100 milyar dolar kazanmayacak ama satışlar hem stratejik ve hem de jeostratejik açıdan önemli" dedi.

Türk savunma sanayisinin parlayan yıldızlarından ATAK helikopterleri, Zeytin Dalı Harekatı'nda aktif bir şekilde kullanıldı.

MUHAREBE ONAYLI ÜRÜNLER İLGİ ÇEKİYOR

Türkiye'nin gerek iç güvenlik gerekse Irak, Suriye gibi bölgelerde ürettiği savunma ürünlerini aktif olarak kullanan nadir ülkelerden biri olduğuna dikkat çeken Oğuz, şunları söyledi:

"Türkiye kadar çatışmaların içerisinde aktif olarak yer alan başka ülke yok. Savunma sanayisinde bir platformun 'muharebe onaylı' olması çok önemli. Türkiye bunları kullanarak, iki etki planlıyor. Birincisi hem stratejik etkiler kurmak ve farklı ülkeler üzerinde etki alanını arttırmaktır"

ASYA PAZARINDA GÜÇLENEN ETKİ SÜRÜYOR

Türkiye'nin Asya-Pasifik bölgesinde Müslüman ülkelerle olan ilişkisini güçlendirmek adına 'savunma işbirliğine' önem verdiğini belirten Oğuz şöyle devam etti:

"Türkiye dost ve müttefik ülkelere sadece silah satışı değil, teknolojiyi paylaşmayı da öneriyor. Dünyada pek rastlanmayan bu cömert yaklaşım ülkelerin ilgisini çekiyor. Malezya Başbakanı da zaten bunu vurguladı. Bu yaklaşım, savunma sanayisini geliştirmek isteyen ülkelerin hoşuna gidiyor. Türkiye, bu konuda Malezya, Filipinler, Endonezya ve Bangladeş gibi ülkelerle ilişkilerini geliştirmeye değer veriyor."

40 YILLIK İLİŞKİ GEREKTİRİR

"Asya-Pasifik ülkeleri neden Türk savunma sanayi ürünlerini tercih ediyor?" sorusuna yanıt veren Oğuz, şöyle konuştu:

"Buradaki ilişkilerimiz bir kaç yıllık değil, çok önceden başladı. Bu durum, Türkiye'nin teknolojiyi paylaşmadaki cömertliği ve ihraç edilen ürünlere yedek parça sağlama ve bakımlara önem vermesinden kaynaklandı. Savunma sanayideki ilişkiler uzun vadelidir. Bir ürünü satıp, işiniz bitmez. O ürünün kullanım boyunca o ülkeyle kontak halinde olursunuz çünkü hem yedek parça sağlamakta hem de modernizasyon projelerinin geliştirilmesi için iletişimin devam etmesi gerekiyor"

ÇİN FAKTÖRÜ ETKİLİ OLUYOR

Çin'in son dönemde silahlanması ve bölgede yükselen askeri gerilimlerin Türk savunma ürünlerinin daha önemli kıldığını da vurgulayan Oğuz, "2018 yılında en yüksek silah ithalatı Ortadoğu'dayken, bu yıl Asya'ya geçmiş durumda. En fazla silah ithalatı 2019 itibariyle Asya tarafından yapılıyor. Buna etki eden bazı faktörler var. Hindistan-Pakistan arasındaki anlaşmazlıklar, Çin'in hızlı şekilde silahlanması, Güney Çin Denizi'nde bölge ülkeleri arasındaki anlaşmazlıklar, Filipinler'de terörizm hareketlerinin öne çıkması gibi." değerlendirmesinde bulundu.

KAYNAK : Yeni Şafak
YORUMLAR 13 TÜMÜ
  • Ayyıldız 4 yıl önce Şikayet Et
    Chp ve avaneleri Allah korusun kazara işbaşına gelirse vay anam vay.. tüm projeler gömülür 100 yıl daha uykuya dalariz.. adamların işi gücü içerden ülkenin altını oymak
    Cevapla
  • Adnan Polatcan 4 yıl önce Şikayet Et
    malum haydutlar ortalığı karıştırırlardı. malaka boğazında bir mermi sıkılmasına bakar. çin ticaret yollarım der, abd ise topyekün demokrasi getirecem der, russlar silah satar, indo-malay (tabii ki müslüman bölgesi) alt üst olur... bölge ülkelerin yönetimi niseten değişmiş türkiye ile derin ilişkiler kurulmuş olmalı ki, silah almaya cesaret edebiliyorlar... saygılar
    Cevapla
  • Ali 4 yıl önce Şikayet Et
    O zaman elektrik gaz akaryakıt ucuzlasın. Asgarî ücret 3000 olsun. 3600 yasalaşsın. Eyt çözülsün.
    Cevapla
  • Üretelim 4 yıl önce Şikayet Et
    Allah razı olsun hükümetimizin büyük çalışmaları ile savunma sanayimiz için üretenlerimizden en son teknolojilerimizle her çeşit silah araç gereçlerimizi devamlı milli yerli üretelim.
    Cevapla
  • mehmet57 4 yıl önce Şikayet Et
    erbakan hocanın d8 hamlesine benziyor ,inşallah biümmed uyanıyor müslümanlar bi olmaya doğru gidiyor buda en çok reisin sayesinde allah ömrüne ömür kadsın
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR