Tüm çalışanları ilgilendiriyor! İşveren sorumludur
Tüm Türkiye'de koronavirüsye mücadele tüm kararlılığıyla devam ederken, üretime ve hizmete devam eden iş yerleri de gerekli önlemleri alıyor. Ancak bir işyerinde işveren gerekli tedbirleri almadıysa ve işçi virüse yakalanırsa; bu durumda olay ‘iş kazası’ olarak değerlendiriliyor.
ABONE OLTespit edilmesi zor da olsa, bir işyerinde işveren gerekli tedbirleri almadıysa ve işçi virüse yakalanırsa; bu durumda olay ‘iş kazası’ olarak değerlendirilir. Bu nedenle işverenin koronavirüs sürecinde tüm kurallara uyması çok önemli.
Koronavirüs nedeniyle ülke çapında çok önemli tedbirler alınıyor. İşyerlerinde de işverenlerin pandemi süresince alması gereken pek çok önlem var. Bu konuda İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü çeşitli kılavuzlar yayımladı. Bu kapsamda işverenlerin tedbirleri ciddiyetle uygulaması çok kritik. Diğer yandan çalışmaya devam edilen işyerlerinde çalışanın koronavirüse yakalanması halinde durumun iş kazası olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği işçi hakları açısından önemli.
HANGİ ŞARTLAR ARANIR?
Bir olayın iş kazası olarak değerlendirilmesi için bazı şartların varlığı gerekiyor. Bu şartlar şöyle: * Kazanın sigortalının işyerinde olduğu sırada gerçekleşmesi gerekir, * Kazanın işveren tarafından yürütülen iş nedeniyle gerçekleşmesi gerekir, *Kazanın sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hale getirmesi gerekir. Bu üç koşul varsa olay iş kazasıdır.
VAKAYA GÖRE BAKILMALI
Bir hastalığın meslek hastalığı olarak değerlendirilmesi için de, yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple hastalık yaşaması gerekir. İşçinin koronavirüse yakalanmasının da vaka bazında değerlendirilmesi gerekir. Özel bir hastanedeki muhasebe görevlisinin, Türkiye’deki ilk vakalardan birinin taburcu işlemlerini yaparken virüsü kapmış olduğu Sağlık Bakanı tarafından açıklanmıştı. Bu duruma bakıldığında, bulaşının işyerinde ve işveren tarafından yürütülen işi yaparken geçirdiği ortadadır. Bu kişi için olayın iş kazası olduğu kanaatindeyim. İşçinin koronavirüse nasıl ve ne zaman yakalandığının tespit edilmesi her vakada bu kadar kolay olmayabilir. Bu nedenle genel olarak koronavirüs iş kazasıdır denemeyeceği gibi, iş kazası değildir de denemez. Vaka bazında değerlendirilmesi önemlidir.
TEDBİRLER İNCELENECEK
İşverenin tedbir incelemesi ilk etapta somut olgular üzerinden yapılacaktır. Ardından İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’nün kılavuzlarında belirtilen önlemlere bakılacaktır. Yani normal bir olaydakinden farklı olarak işverenin kusuru tespit edilecektir.
GERİDE KALAN KİŞİYE ÖLÜM AYLIĞI BAĞLANIR
Bir olayın iş kazası olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği sigortalı ve geride kalan hak sahipleri açısından önemlidir. Çünkü eğer olay iş kazası olarak değerlendirilirse ve çalışanın ölümüyle sonuçlanmışsa bu durumda kazayı geçiren sigortalının prim günü kaç olursa olsun geride kalan hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanır. Ancak eğer olay iş kazası olarak değerlendirilmezse, geride kalan hak sahiplerinin ölüm aylığı alabilmesi için ölen sigortalının en az 1.800 gün priminin bulunması ya da SSK’lıysa 5 yıldan beri sigortalı olup en az 900 priminin bulunması gerekir. Ayrıca olay iş kazası sayılmışsa ve kişi koronavirüs süresince 10 gün kadar hastanede kalmışsa bu 10 günün tamamı için geçici iş göremezlik ödeneği alabilir.
‘BİLDİRİM YAPMADI’ DİYE CEZA KESİLMEMELİ
Virüsün nasıl, ne zaman geçtiğini tespit etme imkanı da olamayacağı için işverenlerin koronavirüs vakalarında iş kazası bildirimi yapmamış olmak nedeniyle idari para cezasına maruz bırakılmaması gerektiği düşüncesindeyim. Ancak ileride işçinin veya geride kalanların açacağı bir dava sonrası olayın iş kazası olduğu değerlendirilirse, işverenin ölümlü iş kazası yaşamamak nedeniyle yararlandığı teşvik belirli bir süre iptal edilebilir.