Tobin Vergisi çarpıtması!
Geçtiğimiz günlerde koronavirüs salgınının ekonomik etkilerini en aza indirmek amacıyla kambiyo işlemlerinde uygulanan Banka Sigorta ve Muamele Vergisi (BSMV) oranını binde 2’den yüzde 1’e çıkarıldı. Kamuoyunda bunun bir sermaye kontrolü olduğu eleştirileri olduğuna dikkat çeken gazeteci Levent Yılmaz, "Bunun gerçekle yakından uzaktan alakası yok" dedi.
ABONE OLYeni Şafak yazarı Levent Yılmaz, geçtiğimiz günlerde hükümet tarafından koronavirüs salgınının ekonomik etkilerini en aza indirmek amacıyla binde 2’den yüzde 1’e çıkarılan Banka Sigorta ve Muamele Vergisi'nin(BSMV) detaylarını bugünkü köşesinde paylaştı.
İşte Levent Yılmaz'ın o yazısı:
Son dönemde ekonomide yaşanan gelişmeler üzerinden bazı tartışmaların gündeme oturduğunu görüyoruz. Elbette Covid-19’un tüm dünyada olduğu gibi Türkiye ekonomisi üzerinde de bazı olumsuz etkilere neden olduğu kesin. Ancak bu olumsuz etkileri en aza indirecek şekilde alınan tedbirlere ve bir süreden bu yana sistematik bir şekilde yıpratılmaya çalışılan ekonomi yönetimine yönelik eleştirilere baktığımızda kurumsal ve akademik kimliğe sahip bazı isimlerin trajikomik skandallara imza attığını görüyoruz. Burada daha vahim olan konu ise şu: bu isimler ya ekonomi literatüründen bihaberler ya da literatürü bile bile sırf eleştiri olsun diye kavramları çarpıtıyorlar..
TOBİN VERGİSİ NEDİR?
Geçtiğimiz günlerde hükümet koronavirüs salgınının ekonomik etkilerini en aza indirmek amacıyla kambiyo işlemlerinde uygulanan Banka Sigorta ve Muamele Vergisi (BSMV) oranını binde 2’den yüzde 1’e çıkardı. Kararın hemen ardından bunun bir Tobin Vergisi olduğu ve hatta sermaye kontrolü olarak değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin yorumlar ve haberler çıktı. Ekonomi literatürünü bilmeyenler için teknik bir değerlendirme gibi duran bu yorumların aslında gerçekle yakından uzaktan alakası yok. Peki gerçek ne?
Tobin Vergisi önerisi 1978 yılında Nobel Ekonomi Ödülü’nü alan James Tobin’e ait. Tobin, 1970’lerin başındaki tespitlerinde finansal sermayenin uluslararası hareketliliğini dünya ekonomisinin en önemli sorunlarından birisi olarak tanımlıyordu. Sermaye hareketliliğini, merkez bankalarının ekonomik kalkınmayı destekleyecek şekilde özerk para politikası uygulamasında ve hükümetlerin maliye politikasını bağımsız bir şekilde belirlemesinde engel olarak görüyordu. Ayrıca Tobin’e göre sermaye hareketliliğinin doğası gereği döviz spekülasyonlarını tetikleyeceğini belirtiyordu. Bunların önüne geçmek için ise iki çözüm önerisi vardı. İlki, tüm dünyanın ortak bir para birimine geçmesi ve para ile maliye politikalarını ortak belirlemesiydi. Tobin bunun imkânsız olduğunu bildiği için daha uygulanabilir olduğunu düşündüğü ikinci önerisini savundu. İkinci öneriye göre Tobin; uluslararası finansal sermaye hareketliliğini azaltmak ve ülkelerin kendi ihtiyaçlarına uygun şekilde faiz oranlarını belirleyebilmesi için tüm spot döviz işlemlerine, yapılan işlemlerin hacmi ile orantılı olarak uluslararası kabul görecek tek bir vergi tipi uygulamayı öneriyordu.
TOBİN Mİ, SPAHN MI?
Özetle Tobin’in önerdiği vergi uygulaması bir ülkenin tek kendi başına uygulayacağı bir vergi değildir. Bu genel kabul görmüş oranları ve kuralları olan uluslararası bir önlem önerisidir. Öte yandan Türkiye’nin aldığı ve amacı gelir elde etmek olmayan söz konusu tedbiri ekonomi literatüründe Spahn izah etmektedir. Spahn’a göre bu tarz bir vergi belirlemek; ulusal para birimine karşı spekülatif saldırılar olduğunda otomatik bir fren işlevi görmektedir. Spekülatif giriş çıkışların artmaya başladığı dönemlerde bu uygulama sermaye çıkışlarının yaratacağı etkiyi en aza indirecektir.
BU BİR SERMAYE KONTROLÜ MÜ?
Ekonomi yönetiminin kambiyo işlemlerinde uygulanan Banka Sigorta ve Muamele Vergisi (BSMV) oranını yükseltmesinin nedeni bir süreden bu yana döviz piyasasında yaşanan oynaklığın önüne geçmektir. Oynaklık sona erdiğinde bu verginin aşağı yönlü düzenleneceği aşikardır. Bu bakımdan son düzenleme asla bir sermaye kontrolü değildir.
Son söz; terimleri ve kavramları bilerek ya da bilmeyerek çarpıtıp şayia çıkartmak her şeyden önce bilimsel etiğe aykırıdır. Bu bakımdan Tobin Vergisi gibi çok bilinen bir kavramı bu kadar aleni bir şekilde çarpıtmak ne iyi niyetle ne de mesleki ahlakla izah edilemez.