Dünya devinden övgü dolu sözler: Türkiye çok daha iyi olacak bir noktada

BBVA Grup Üst Yöneticisi (CEO) Onur Genç, Türkiye'nin kamu maliyesi olarak güçlü olduğunu belirterek, "KOBİ'lerin toplam ekonomi içindeki payına baktığımızda Türkiye'nin iyi bir durumda olduğunu görüyoruz. Müteşebbis, iş kurma, iş ilerletme noktasında Türkiye'nin kültürü var. Dolayısıyla, Ekonominin kök hücrelerinde güçlü şeyler görüyorum" dedi.

ABONE OL
GİRİŞ 28.05.2020 13:55 GÜNCELLEME 28.05.2020 14:18 EKONOMİ
Dünya devinden övgü dolu sözler: Türkiye çok daha iyi olacak bir noktada
Dünya devinden övgü dolu sözler: Türkiye çok daha iyi olacak bir noktada

Genç yaşında dünyanın en büyük bankalarından İspanyol BBVA'nın başına geçen Onur Genç, "Bankacılık Söyleşileri" kapsamında Türkiye'den İspanya'ya uzanan yolculuğu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının global bankacılık sistemine etkileri, bankacılıkta insan unsuru, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü başta olmak üzere pek çok konu hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

 

"BANKALAR KOVİD-19 SALGININA HAZIRLIKLI YAKALANDI"

SORU: "Koronavirüs salgını bütün sektörleri etkiledi. Bankacılık da bunların başında geliyor. Global bankacılık bu süreçte nereye doğru evrilecek, orta ve uzun vadede salgının etkileri neler olacak?"

Onur Genç: "Bu soruyu ikiye böleyim. İlk olarak mali ve finansal anlamda salgın bankacılık sektörünü etkiliyor mu ya da nasıl etkiliyor konusunu konuşalım. İkinci olarak da iş yapış şekilleri konularını konuşalım. Öncelikle şunu söylemeliyim; bu kriz 2008-2009 finans krizi ya da Türkiye'deki 2001-2002'deki krizler gibi bankacılık köklü, nedenli bir kriz değil. Bankacılık sektörüne sirayet eden krizler, kılcal damarlar gibi bütün ekonomiyi bir anda daha sonra vurabiliyor. Dolayısıyla bu vaziyetin iyi tarafı, onu söylemekte fayda var. Pandemi sağlık kaynaklı bir kriz. Dünya bankalarına baktığımda bu salgına genel itibarıyla hazırlıklı yakalandılar. 2008 krizine baktığımız zaman ABD ve Avrupa bankalarının sermaye yeterlilik rasyoları (SYR) yüzde 7'ler civarındaydı. Sermaye bankaların kanı gibidir. Sermaye olmadan bankalar çalışamaz. Aynı rasyo bu sene başında Avrupa'da yüzde 13'ler, ABD'de yüzde 12'ler seviyesindeydi.

 

Dolayısıyla bankaların daha hazırlıklı olduğu, böyle bir krizi göğüsleyebileceği bir dönemden bahsediyoruz. Bankacılık sektörünün sıhhati ile alakalı olarak her zaman likiditesine ve sermayesine bakmamız lazım. Bu iki ölçeğe baktığımda ne ABD ve Avrupa'da ne de global büyük bankalarda önemli bir sıkıntı çıkacağını düşünmüyorum. Bu salgın bir küresel bankacılık krizine dönüşmez. Ama salgının etkisi ne olacak? En büyük etkiyi karlılık ve kredi maliyetlerinde, kredi batık maliyetlerinde yükseliş olarak göreceğiz. Ekonomi iyi oldukça bankalar iyi, ekonomi kötü olunca bankalar kötü. Operasyon gösterdiğimiz ülkelere baktığımızda neredeyse her yerde ciddi bir negatif büyümeden bahsediliyor. Ekonomilere ciddi şok oldu. Dolayısıyla belirli sektörlerde, bazı müşteri segmentlerinde özellikle küçük işletmelerde, bireysel tarafta, bireyselin bazı ürünlerinde ciddi batık maliyetleri ile karşı karşıya kalabiliriz. O da karlılıkları etkileyecektir. Bu da bir miktar sermayeyi etkileyecektir. Kısaca, karlılıklar ciddi etkilenecek olsa da sermaye tarafında yeterince tampon olduğunu düşünüyorum. Bankaların da bu vaziyete göğüs gerebileceklerini düşünüyorum.

İkinci tarafa geçersem, bankaların iş yapış şekli ve işleyişi nasıl etkilenecek? Özellikle dijital tarafta teknolojiyi iyi kullanan bankalar bu dönemde daha iyi gittiler. Kimse geleneksel kanalları kullanmadığı ve şubelere gidemediği için dijital kanalları daha çok kullanmaya başladılar. Bizim dünya genelinde dijital kanallardaki işlem hacmimiz bu dönemde yüzde 32 arttı. Kriz öncesi haftalar ile kriz sonrası haftalara baktığımda yüzde 32 dijital kanallarda daha çok işlem var. Dolayısıyla müşterilerin dijital kanalları daha çok sahiplendiği ve kullandığı bir dönemden bahsediyoruz. Bankalar sadece dijital değil uzaktan iletişimle kullanılan kanalları da yoğun olarak kullandı. Çalışan video karşısında, müşteri ile fiziksel bir mekanda buluşmuyor ama, ekran üzerinden görüşüyor. Tıpkı şimdi sizinle yaptığımız gibi. Dijital ve remote (uzaktan) kanallarda çok ciddi artışlar görüyoruz. Bankaların biraz daha bu kanalları önemsediği, biraz daha yukarı çektiği bir dönemden geçeceğiz. Önemli bir etkilenme de bu."

"TÜRKİYE BANKALARINI UZAKTAN ÇOK İYİ GÖRÜYORUM" 

SORU: "Yurt dışından bakınca Türk bankacılık sektörü nasıl görünüyor?"

Onur Genç: "İyi bir yerde. Türkiye'nin bankaları ülkenin ekonomik olarak güçlü noktalarından bir tanesi. Az önce örnekler verdim. Çekirdek sermaye rasyoları Avrupa'nın yüzde 7'lerdeydi, yüzde 13'lere geldi. ABD bankalarının rasyoları yüzde 7'lerden yüzde 12'lere geldi. Türk bankacılık sektörünün çekirdek ya da toplam sermaye rasyoları bu oranların hep üzerindeydi. Türkiye'nin bankaları bir kere sermaye, likidite ve güç olarak çok iyi bir noktada. Uzun zamandır da böyle. Türkiye bankacılık sektörüne güç, sıhhat ve gelecek olarak hepimizin güven vermesi lazım. Garanti BBVA, bizim grup içerisinde çok özel bir yerde. Dolayısıyla bankacılık sektörü ve Garanti BBVA, sağlık ve sıhhat olarak genelde iyi. Ayrıca, yeni dünyada dijitalin çok iyi, ama insan unsuruyla birleştirilip çok iyi olması gerektiğini söylemiştim. Türkiye bankacılık sektörü onu da iyi yapıyor. İnsan kaynağı iyi olduğu için bu olmuş. Sektör iyi insan kaynağını çekebilmiş. Garanti BBVA, tüm BBVA bankaları içinde iş yapış şeklinde, dijitalleşmeyi işin içine koyma noktasında bir numara. Türkiye bankalarını uzaktan çok iyi görüyorum."

"EKONOMİNİN KÖK HÜCRELERİNDE GÜÇLÜ ŞEYLER GÖRÜYORUM" 

SORU: "Genel itibarıyla Türkiye ekonomisini de değerlendirir misiniz?"

Onur Genç: "Türkiye ile alakalı dışarıdan belki biraz subjektif olacak. Çünkü Türküz. Ama, ülkemizin hakikaten potansiyeli çok yüksek. O potansiyeli işlersek çok daha iyi olacak bir noktada gözüküyor. Demografi çok önemli bir unsur. Ekonominin büyümesi için altta yatan en önemli faktörlerden biri o ülkenin ortalama yaşıdır. Türkiye'nin ortalama yaşı 31. İtalya'da 47, Almanya'da 46. Türkiye'nin ortalama yaşını çok konuşuyoruz ama bunun önemli bir faktör olduğunu bilelim. Genç, tüketime ve üretime katkı sağlaması muhtemel bir demografimiz var. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çok müteşebbis bir altyapımız olduğunu bilelim. KOBİ'lerin toplam ekonomi içindeki payına baktığımızda yine Türkiye'nin iyi bir durumda olduğunu görüyoruz. Müteşebbis, iş kurma, iş ilerletme noktasında Türkiye'nin kültürü var. Dolayısıyla, Ekonominin kök hücrelerinde güçlü şeyler görüyorum. Mali tarafta kamu borcunun gayrisafi milli hasılaya oranı yüzde 32 civarında. Bu rakam birçok ülkede çok daha yüksek. İspanya'da yüzde 98'de, bu sene pandemi sonrasında yüzde 120'lere çıkması bekleniyor.

Salgın öncesinde bu oran Fransa'da yüzde 98, İtalya'da yüzde 120 idi. Ortalama olarak diğer gelişmekte olan ülkeleri bir sepet olarak düşünün, bizde yüzde 32 olan rakam, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 51 seviyelerinde. Dolayısıyla Türkiye kamu maliyesi olarak da güçlü. Bizim tabii dikkat etmemiz gereken ödemeler dengesi dediğimiz konu. Çünkü Türkiye çok uzun yıllar cari açık vermiş. Cari açık nedir? Dışarıdan aldığınız ürün ve hizmetler var, dışarıya sattığınız ürün ve hizmetler var. Biz orada hep açık vermişiz. Dışarıdan ürün ya da hizmet almak için dolara ya da avroya ihtiyaç duymuşuz ve orada hep açık olmuş. Yani dışarıdan daha çok ürün ve hizmet almışız. O açığı finanse etmemiz lazım. Finansman da para piyasalarına dışarıdan getirdiğimiz paralarla olmuş. Hükümetimiz çok doğru bir şekilde yeniden dengelenme süreciyle yılların birikmiş cari açığını düzeltmeye çalışıyor. Ülkemiz geçen yıl cari açık değil cari fazla verdi. Bizim ödemeler dengesi, geçmiş yıllardaki cari açığın yarattığı dış kaynaklara bağımlılık konusunda dikkat etmemiz lazım. Onu yönetmemiz gerekiyor. Ülkemiz de şu an onu yapıyor. Bankacılık sektörü olarak pozitifim. Garanti BBVA olarak daha da pozitifim. Ülkemiz de gözümüz gibi bakmamız gereken bir ülke. Kırılganlıklar var mı? Var. Ama yönetilebilecek kırılganlıklardır diye düşünüyorum."

KAYNAK : AA
YORUMLAR 1
  • Yakıcı 3 yıl önce Şikayet Et
    Ekonomi iyiyse bankacılık da iyidir diyor bu zat...Pekala biljyoruz ki faizci bankaların durumu ne kadar iyiyse aslında ekonomi miz o kadar kötüdür.....Bu kadar körlük ve aymazlık olmaz...Bakalım yediğiniz ve yedirdiğiniz bu kadar faizin hesabını öbür tarafta nasıl vereceksiniz?..Sanki faiz normal bişey....Bütün dünyaya haykırıyoruz ki****FAİZ HARAMMMM*** dır...
    Cevapla

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR