Türkiye verilen rolü kabul etmedi! Anadolu devriminden rahatsız oldular

Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Ekonomist Profesör Doktor Kerem Alkin, Türkiye'nin uluslararası çevrelerin kendine biçtiği rolü kabul etmediğini belirterek, "Türkiye, Anadolu devrimini başlatıp 200 milyar dolar ihracata koşan, geçen sene 55 milyar dolarla tarihindeki en yüksek hizmet ihracatı rekorunu kırınca hesaplı sistematik bir algı operasyonu başlatıldı" ifadelerini kullandı.

ABONE OL
GİRİŞ 13.08.2020 16:16 GÜNCELLEME 13.08.2020 16:16 EKONOMİ
Türkiye verilen rolü kabul etmedi! Anadolu devriminden rahatsız oldular
Türkiye verilen rolü kabul etmedi! Anadolu devriminden rahatsız oldular

Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Ekonomist Profesör Doktor Kerem Alkin, dün akşam CNN Türk Tarafsız Bölge'de Ahmet Hakan'ın sorularını yanıtlayan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın açıklamalarını değerlendirdi. Prof. Dr. Alkin, Türkiye'de iki farklı cephenin olduğunu belirterek, "Kendilerinin sempati duyduğu partiler yerine pek de gönül vermedikleri Ak Parti'nin iktidarda olmasından dolayı adeta ekonomide kırılma yaşanması halinde gönül verdikleri partinin iktidar olabileceği umuduyla son derece sert görüşlerini ekonomik nedenlerle değil siyasi nedenlerle belirten bir kesimden bahsediyoruz. Diğer cephe ise küreselci cephe. Bunlar Türkiye'ye bir rol biçmişler. Türkiye kendi coğrafyasında oyun kurucu bir ülke olmayacak böyle bir Türkiye figürü, modeli oluşturulmuş. Türkiye üzerine çizilmiş olan, hazırlanmış olan bu kıyafetin içinde yer almak istemediği için Türkiye'nin istenen rotaya dönebilmesi adına sürekli olarak buradaki taraftarları aracılığıyla hesaplı sistematik bir algı operasyonu yürütülüyorlar" dedi. Döviz kurlarındaki hareketliliği de değerlendiren Alkin, 7,2-7,3 bandında olan doların olması gereken seviyeden çokda uzak olmadığını sözlerine ekledi.

Prof. Dr. Alkin'in açıklamalarından notlar;

 

Hiç tartışmasız milli bağımsız ekonomi en önemli başlığı oluşturmakta. Bunu inşa etmek kolay değil. 27 Mayıs ihtilaliyle gelen sürece baktığınızda Sayın Adnan Menderes, Sayın Turgut Özal'ın bugün ise Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ekibiyle verdiği milli bağımsız ekonomiyi inşa etme süreci var.

Bu ülkenin tasarruflarını güçlendirmeye yatırımları güçlendirmeye, Türkiye için sürdürülebilir kalkınma sürecini oluşturmaya yönelik önemli bir mücadele süreci.

 

KRİZ LOBİLERİ HAKKINDA...

Ekonomi alanındaki bir grup uzmanın, akademisyenin konuya ekonomik yaklaşmaktan çok siyasi yaklaştığını ifade etmek lazım. Türkiye'de ekonomi uzmanlarının bir kısmının siyasi görüşleri Ak Parti ile farklı noktada buluşuyor. Uzunca bir süredir kendilerinin sempati duyduğu partiler yerine pek de gönül vermedikleri Ak Parti'nin iktidarda olmasından dolayı adeta ekonomide kırılma yaşanması halinde gönül verdikleri partinin iktidar olabileceği umuduyla son derece sert görüşlerini ekonomik nedenlerle değil siyasi nedenlerle belirten bir kesimden bahsediyoruz. Bu bir cephe... Ama bir başka ilginç cephe var. Bu cephe uluslararası küreselci bir derin yapıyla farklı ilişkileri olan bizim çok alışmadığımız tarzda ilişkileri olan bazı uzmanlar da söz konusu. Bu uzmanlar ise açık ve net küreselci çevre senelerdir Türkiye'ye bir rol biçmişler. Türkiye kendi coğrafyasında oyun kurucu bir ülke olmayacak böyle bir Türkiye figürü, modeli oluşturulmuş.

ANADOLU DEVRİMİNDEN RAHATSIZ OLDULAR

Tabii Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakan olarak iktidara geldikleri günden itibaren Türkiye üzerine çizilmiş olan, hazırlanmış olan bu kıyafetin içinde yer almak istemediğini belirterek Anadolu devrimini başlatınca 200 milyar dolar ihracata koşan geçen sene 55 milyar dolarla tarihindeki en yüksek hizmet ihracatı rekorunu kıran bir Türkiye farklı bir alana doğru gelince Mavi Vatan stratejisiyle Doğu Akdeniz'deki haklarımızı sorgulamaya Libya, Lübnan, Suriye ve Irak olmak üzere her coğrafyayla ilgilenmeye başlayınca askeri kabiliyetlerimizi ortaya koymaya başlayınca işin farklı bir rengi ortaya çıktı. Türkiye'nin istenen rotaya dönebilmesi adına sürekli olarak buradaki taraftarları aracılığıyla hesaplı sistematik bir algı operasyonu yürütüldüğünü ifade etmemiz gerekiyor.

DÖVİZ KURLARI HAKKINDA...

Şunu anlamamızla yarar var. Pek çok yayında oluyoruz. Anlatıyoruz. Temelde bir ülkenin enflasyon nedeniyle parasının değer kaybetmesi dünyadaki diğer yabancı para birimlerine karşı değerinin ayarlanması sürecini beraberinde getirir. 1 Ocak 2003'ten Şu ana kadar biriken TÜFE enflasyonunu ya da Üretici enflasyonunu dikkate alarak aynı dönemde ABD'de birikmiş enflasyona bölerek 31 Aralık 2002'de dolar 1,6433 TL'ymiş bu kat sayılarla bu rakamı çarptığımızda 6,91 TL çıkıyor.  Zaten Türkiye'de 2003'ten beri biriken enflasyonla dolar kurunun olması gereken seviye 6,9 TL. Dolayısıyla şu anda 7,2-7,3 bandında olan dolar zaten olması gereken seviyeye uzak bir seviye değil. Doların şu anki seviyesi olması gereken bantta. Senelerce zaman zaman başka ekonomi yönetimlerinin tartıştığımız yazdığım Türk lirasının aşırı değerlenmesine göz yumarak taktiksel hata yaptık. 

Sayın Bakanımız Berat Albayrak diyor ki Türkiye'nin çok yanlış taktikle yeniden ithalat cenneti olduğu, kurdan dolayı dayak yediği ihracat yapılamayacak hale gelindiği bir ekonomi olmasını engelleyecek, sıcak paraya bağımlı yapacak bir Türkiye'den sıyırıyoruz ve yeni milli bağımsız bir ekonomi sürecine giriyoruz. Rekabetçi ekonomide bugünkü rakamları gösteriyor. 

1 dolar eşittir 7,2 yuan. Hiç Çinlilerin 1 dolar eşittir 7,2 yuandan bir rahatsızlık duyduklarını, ah ah biz dolar cinsinden fakirleştik diye açıklama yaptıklarına şahit oluyor musunuz? Bu Çin'in güçsüz bir ekonomi olduğu anlamına mı geliyor? Şu anda ABD ile küresel güç olarak yarışan Çin'den bahsediyoruz. Parasının değeri 1 dolar eşittir, 7,2 yuan.  Demek ki 1 dolar eşittir 7,2 TL tartışmamız gereken bir konu değil. Tartışmamız gereken konu Türkiye'yi nasıl rekabetçi olarak tutacağız. Tabii ithalat da ucuz olmamalı. Makineler, enerjiyle güvenilir liman oyun kurucu Türkiye'ye odaklanmamız gerekiyor. Yeni düzende mutlaka rekabetçi ekonomi gerekli. 

KAYNAK : Hürriyet
YORUMLAR 22 TÜMÜ
  • Dost 3 yıl önce Şikayet Et
    Doların fiyatını artıran bu millettir ülkedeki insanların parasının çoğu dolar cinsidir düşmanı dışarda aramayın
    Cevapla
  • Mustafa 3 yıl önce Şikayet Et
    Çok doğru söylüyorsunuzda bunu anlayacak halk lazım bize herşeyi dolar üzerinden değerlendiren üretim yapanda hizmet satanda fiyatları artirarak enflasyonu körüklüyorlar.Sonrasında da memurun, işcinin ,asgari ücretlinin aldiği maaşı alım gücünü düşürüyorlar. Aslinda bu durumu halk kendisi yaratiyor ve suçlu olarak hükümeti görüyor.Bizim halkımız kadar fırsatçı bir millet yok.Bende esnaflık yapiyorum doları bahane ederek fiyatları yükselten tedarikcilerimin dolar düşsede fiyatı geri düşürdüklerini hiç görmedim.
    Cevapla
  • Osman 3 yıl önce Şikayet Et
    Bu saatten sonra da böyle olmalı. Kimse Türk’e rol biçemez.
    Cevapla
  • sonsöz 3 yıl önce Şikayet Et
    Hangi yeraltı zenginliğimizi kullana bildik ki, Petrol ? Dogalgaz ? Ne var kullanılan , boşa geçen onca seneler 80'ler 90'lar ortada üretim yok, gelişme yok, İyisini hak etmek için çalışacaksın başarılı ve kendi sistemlerini oluşturacaksın birilerini izleyerek dolara bağlı kalarak anca bu kadar. Geleceğimiz için uğraşılıyor şuan denizlerde.. hep şikayet, çözüm sunan yok. Eskilere bakıldığında bir asrın en iyi konumundayız.
    Cevapla
  • Vatandaş 3 yıl önce Şikayet Et
    1 dolar 7,2 TL olsun onda bir sorun yok, önemli olan minimum alım gücüdür, senin asgari ücretin 700-800 dolara denk gelsin kimse ses çıkarmaz 1 doların 7 TL olmasına. Ama senin asgari ücretin 700€ dan 300€ ya düşerse o zaman vatandaş tabiki serzenişte bulunur. Önemli olan vatandaşın alım gücünü muhafaza edebilmektir. Bunu başardığın sürece kimse dövizin ne olduğu ile ilgilenmeyecektir.
    Cevapla
  • isa 3 yıl önce Şikayet Et
    Vatandaş bey sen de doları birakip euro ile kiyaslayinca yorum yapmis mi? oluyorsun yani. Almanya da euro dan önce bir kahve iki mark idi. Simdi ise bir kahve iki euro yani yüzde yüz zam yedi hersey. Ama kimse bizim gibi oturup karalar baglamiyor.
    Cevapla
  • İsmail 3 yıl önce Şikayet Et
    2002 de Asgari ücret 120 dolardı
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR