Fahiş fiyatlara karşı sözleşmeli tarım

Şirketlerin ya da maket zincirlerinin çiftçiler ve üreticilerden belli bir alandaki mahsulü almak üzerine anlaşmasına dayalı “sözleşmeli tarım” fahiş fiyata çare olur mu? Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı Hüseyin Demirtaş, fiyatlarla birlikte fiyat oynaklığının da azalacağını ve çiftçi için pazarlama sorununun biteceğini söyledi.

ABONE OL
GİRİŞ 11.02.2021 08:42 GÜNCELLEME 11.02.2021 08:59 EKONOMİ
Fahiş fiyatlara karşı sözleşmeli tarım
Fahiş fiyatlara karşı sözleşmeli tarım

Tarımsal üretimde planlama sorunu, yüksek girdi maliyetleri ve arz-talep-fiyat dengesizliği, sektördeki kırılganlığı artırırken, son yıllarda sözleşmeli tarım daha da ön plana çıktı. Tarım ve hayvancılıkta üretici açısından hem kazancı hem de verimliliği arttıran uygulama ile birlikte talep ve arz dengesi de net bir şekilde sağlanabiliyor. Bu sayede üretici kazancını arttırma şansına sahip olabiliyor. Ayrıca sözleşmeli tarım modeli fahiş fiyatların önüne geçilmesine de imkan sağlıyor. Üretim planlamasının öne çıktığı sistemde çiftçi oluşabilecek talebe göre doğru ürün planlamasıyla hasadını garanti altına alıyor.

TARLADAN MARKETE FARK AZALACAK

Sözleşmeli tarımsal üretim modelinde, çiftçiye ürünün ekim- dikim zamanında veya çiftçinin belirli bir ekiliş alanı ve üretimi gerçekleştirme sorumluluğu yüklenirken, buna karşın belirli şartlarda alım garantisi sağlanıyor. Günümüzde tarlada 40-50 kuruş civarı olan sebze meyveler bile onlarca kat fazlasına market ve manavlarda satılıyor. Her dönem farklı ürün grubu üzerinden gerçekleştirilen bu manipülasyonlar sözleşmeli tarım modeliyle çözüme kavuşturulabilir.

GIDA ENFLASYONUNA KARŞI ETKİSİNİ GÖSTERİR

Türkiye’de gıda enflasyonunun sürekli gündemde olduğunu dile getiren Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı Hüseyin Demirtaş, sözleşmeli üretimle gıda enflasyonunda düşüş sağlanabileceğini ifade etti. Bunun yanısıra sözleşmeli üretimle üreticiden tüketiciye ulaşan zincirde fiyat oynaklığının azalabileceğini ve çiftçinin pazarlama sorununu da sonlandırabileceğini söyledi. Sözleşme ile garanti verildiği sürece çiftçinin üretmekten vazgeçmeyeceğini dile getiren Demirtaş, devletin bu konuda öncülük yapması gerektiğini söyledi.

TARIMSAL GİRDİ MALİYETLERİ DÜŞMELİ

Özel sektör tarafından gerçekleştirilen sözleşmelerde çoğu firmanın vadettiği şartlara uymayarak daha ucuz mal etmeye çalıştığını aktaran Hüseyin Demirtaş, “Son olarak salçalık domateste yaşanan sorunları biliyoruz. Sözleşmeli üretimle 70-80 kuruş değer biçilen ürünlere üretim artışı sonrası 30-35 kuruş fiyat biçildi. Çoğu çiftçimiz ürününü vermedi” dedi. Sözleşmeli tarımın sağlıklı bir şekilde uygulanabilmesi için öncelikli olarak tarımsal girdi maliyetlerinin düşmesi gerektiğini vurgulayan Demirtaş, günümüzde yaşanan çoğu sorunun arkasında yüksek maliyetlerin yattığını belirtti. Demirtaş ayrıca, yüksek maliyetlerin yanında yaşanan kuraklığın da üretime büyük etki ettiğini kaydetti.

TÜRKİYE’DE KANATLI SEKTÖRÜNDE YAYGIN

Sözleşmeli tarım uygulamaları Türkiye’de özellikle kanatlı sektöründe yaygın bir şekilde tercih ediliyor. Beyaz et üretimi yapan tavukçuluk işletmeleri, etlik piliç üretiminin çok büyük bölümünü sözleşmeli olarak ürettiriyor. Bu firmalar uygun kümeslere sahip yetiştiriciler ile belirli koşullarda sözleşme yapıyor. Sözleşme çerçevesinde, yetiştiricilere civciv, yem, aşı ve ilaç gibi ana ürünler veriliyor. Yetiştirici aldığı girdilerle uygun koşullarda, belirlenen sürede civcivleri büyüttükten sonra, kesime gelen civcivler firma tarafından satın alınıyor. Sözleşme çerçevesinde firma tarafından, yetiştiriciye kilo başına veya belirlenen kriterlere göre bir ödeme yapılıyor. Yine salçalık domateste de sözleşmeli tarım modeli yaygın şekilde kullanılırken, bu alanda alım garantisi veren firmaların büyük bir bölümü sundukları sözleşmelere sadık kalmıyor.

YORUMLAR 5
  • memur 3 yıl önce Şikayet Et
    Her çiftçiye bir numara verilsin, toprak yardımı yapılırken her çiftçi numarası ile o yıl kaç kg hangi üründen sattığını tarihi ile sisteme girsin, aynı bilgileri ürünü alan şahsa da versin. Devlet de denetleme esnasında bu numara ile ürünün alımı ile satışı arasındaki farkı görsün. aracılara da sisteme dahil edilsin.
    Cevapla
  • Türk Vatandaşı 3 yıl önce Şikayet Et
    Ya çiftçi ille de kooperatifleşecek, ya da marketler toprak alıp veya kiralayıp (Hatta çiftçiyi üretim için kiralayıp) kendi malını üretecek. Satış garanti, arz garanti, aradki simsarın azalması garanti. Daha ne olsun?
    Cevapla
  • Demir Ersoy 3 yıl önce Şikayet Et
    İstanbul dan Tekirdağ a kadar arazilerin %50-60 boş duruyor bu alanlar iskane değil tarıma açılsın seralar oluşturulsun İstanbul un tüm gıda ihtiyacı karşılanır maliyetler azalır
    Cevapla
  • köylü memur 3 yıl önce Şikayet Et
    ürünler para etmiyor, yaptığın hamballık yanına kar kalıyor. Mazotu, gübresi, işçisi, ilacı derken kalan para karın doyurmuyor. Millet o yüzden şehre kaçıyor. en azından asgari ücret alırım da karnım doyar diyor.
    Cevapla
  • genco 3 yıl önce Şikayet Et
    halden 3 tl ye aldığı karnabaharı tam 13 tl ye satan market gördük,marketlere kar sınırlaması gelmeden bu sorun çözülemez.
    Cevapla

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR