Kanal İstanbul'da büyük gün! İlk kazma vuruluyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Haziran 2011'de duyurduğu tarihi proje Kanal İstanbul'da ilk kazma bugün vuruluyor.
ABONE OLCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "çılgın proje" olarak nitelediği, İstanbul'un vizyonunu değiştirecek Kanal İstanbul’da Türkiye düşmanlarını üzecek ilk kazma bugün vuruluyor. Erdoğan’ın 12 Haziran 2011 seçimleri öncesi 27 Nisan’da tanıtımını yaptığı Kanal İstanbul için geçen on yılda ciddi bir hazırlık yürütüldü.
Kanal İstanbul 12 yılda maliyetini çıkaracak
TEHDİDE DÖNÜŞTÜ
Güzergah, sondaj, ön proje, etüt, ÇED süreci gibi hazırlık maratonu CHP’nin başını çektiği yoğun algı girişimlerine sahne oldu. ‘Hayır korosu’ ilk temel atma günü 25 Haziran yaklaştıkça sesini daha da yükseltti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, işi diplomatik ve finans açıdan tehdit boyutuna ulaştırdı. Kılıçdaroğlu, “İktidar olduğumuzda; eğer o ihaleye giren yabancı bir ülke olursa biz o yabancı ülkeyle aramıza mesafe koyacağız. Bunların paralarını kesinlikle ödemeyeceğiz” dedi.
HER PROJEYE KARŞI ÇIKTILAR
Başta CHP olmak üzere Türkiye’nin büyümesi ve ilerlemesine katkı sağlayacak projelere karşı çıkanlar için bugün kara gün olacak. Tarihi projede bugün ilk kazma vurulacak. Kanal İstanbul da; CHP’nin türlü türlü engelleme girişimlerine sahne olmasına karşın hayata geçirilerek milyonlarca vatandaşa hizmet veren sunan İstanbul Havalimanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli, Marmaray gibi eserler arasına eklenecek.
UÇAK MI İNDİRECEKSİNİZ?
CHP’nin kara propaganda yürüttüğü ve karşısına dikildiği çalışmalar merhum Başbakan Adnan Menderes dönemine dayanıyor. İşte CHP’nin ‘istemezük’ zihniyetine rağmen milletle buluşturulan projelerden bazıları:
1957 seçimlerinden sonra dönemin Başbakanı Adnan Menderes, İstanbul’da imar çalışmalarına yöneldi. Menderes, Barbaros Bulvarı, Büyükdere Caddesi, Vatan Caddesi, Millet Caddesi ve Edirne Asfaltı’nı hizmete sundu. CHP, o yıllarda Vatan Caddesi’nin genişliğine “Uçak mı indireceksiniz?” diye karşı çıktı.
'YIKILIR' DEMİŞLERDİ
CHP, Atatürk’ün talimatıyla yapımına başlanan Boğaz’a asma köprü çalışmasına da karşı çıktı. Menderes, İstanbul Boğazı’na ilk köprüyü yapmak için çalışmaya başladığında, İsmet İnönü ‘yıkılır’ iddiasında bulunurken, CHP liderliğini devralan Bülent Ecevit de “Hiç gereği yokken İstanbul’a asma köprü yapıyorlar. Bu köprüden mutlu azınlık, zenginler geçecektir” dedi. Turgut Özal tarafından yapılan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılan Yavuz Sultan Selim Köprüsü de CHP’nin karşı çıktığı projeler arasında.
DALGA GEÇİLEN HAYAL
Keban Barajı yapıldığında “Kurbağalara göl olacak” diyen CHP zihniyeti, Güneydoğu Anadolu Projesi’ne de karşı çıkmıştı. Merhum Başbakan Necmettin Erbakan 1993’te yüksek teknolojili savunma silahları üreterek dünyada lider olacağımızı söyleyerek, pilotsuz uçaklara ilişkin öngörüsünü dile getirerek “Her şey hayalden başlar” demişti. CHP, Erbakan’ın bu sözleriyle de dalga geçmişti.
CHP HİÇ DEĞİŞMEDİ!
Yıllar ve yönetimler değişse de CHP’nin tutumu değişmedi. 81 il’e yapılması planlanan havaalanları da CHP’nin engellemeye çalıştığı projeler arasında. Kemal Kılıçdaroğlu, 2001’de açılan Sabiha Gökçen Havalimanı için “Uçak iniyor mu? Hayır. Peki uçağın inmediği yere havalimanı yapan başka bir ülke gördünüz mü siz? Bu ne demek biliyor musunuz arkadaşlar? Tuz Gölü’ne alabalık tesisi yapmaya benzer” ifadelerini kullandı. CHP, 3. Havalimanı için de ihale sürecinin şeffaf yürütülmediğini ve havalimanının çevresel bir felakete neden olacağı iddialarını ortaya attı. İktidar olduklarında kargo havalimanına dönüştüreceklerini söyledikleri İstanbul Havalimanı 2020 yılında 23.4 milyon yolcu ile Avrupa’nın zirvesinde yer aldı.
SİHA’LAR DA RAHATSIZ ETTİ
Muhalefet, terörün belini kıran ve dünya ülkelerinin de dikkatlerini üzerine çeken silahlı insansız hava araçlarından (SİHA) da rahatsız oldu. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, SİHA’ları JİTEM’e benzeterek, “Böyle yöntem hukuk devletinde olmaz ancak savaşta olur; savaşın da kuralları var” dedi.
HER ŞEYE MUHALEFET
CHP, asrın projesi Marmaray ve Avrasya Tüneli’ne karşı da kara propaganda yürüttü. Projelere, güvenli olmadığı ve çevreye zarar verdiği gerekçesiyle karşı çıktı. İstanbul’la İzmir arasını 1,5 saat kısaltan Osmangazi Köprüsü’ne de muhalif olmuşlardı. Türkiye’nin en büyük camisi Çamlıca Camisi de CHP’nin karşı çıktığı projeler arasında. Çamlıca Camisi’ne karşı çıkan CHP’nin bahanesi ise “Koca Sinan’a haksızlık yapılıyor” oldu.
ŞEHİR HASTANELERİ DE HEDEFTİ
CHP, sağlık alanında atılan yatırımların da karşısında yer aldı. Kılıçdaroğlu, Kovid-19 sürecinde önemi ortaya çıkan şehir hastanelerine “Peki bu ülkede hastalık yoksa ne yapacağız” ifadeleriyle karşı çıkmıştı. Muhalefet korona aşısında da muhalif açıklamalarıyla dikkat çekti. Türkiye, bir yandan kendi aşısını üretmeye çalışırken diğer yandan da yurt dışından aşının temini için gayret göstermişti. Muhalefet ise aşının fiyatını sürekli gündemde tutarak Türkiye ile aşı firmaları arasında yapılan anlaşma ile sürece sekte vurmaya çalıştı.
KANAL İSTANBUL PROJESİ NEDİR?
Kanal İstanbul, Karadeniz ile Akdeniz arasında alternatifsiz bir geçit olan İstanbul Boğazı'ndaki gemi trafiğini rahatlatmak adına Karadeniz ile Marmara Denizi arasında yapay bir su yolu olma görevini alacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2011'de açıklanan ve kamuoyunda "çılgın proje" olarak bilinen Kanal İstanbul Projesi, Küçükçekmece - Sazlıdere - Durusu koridorundan geçecek.
Kanal İstanbul Projesi'nin inşaat safhasının yaklaşık 5 yıl, asgari ekonomik ömrünün de 100 yıl olması planlanıyor. Yaklaşık 45 kilometre uzunluğunda olacak proje kapsamında; 7 karayolu köprüsü, biri köprü diğeri yer altı geçişi olmak üzere toplam 2 demiryolu geçişi, 2 metro geçişi olacak.
Kanal İstanbul'un toplam alanı 26 bin hektar olacak. Yatay mimari ile sadece 4-5 katlı binalara izin verilecek alanda 500 bin kişilik nüfus planlanıyor.
KANAL İSTANBUL PROJESİNİN AMACI
Basına "çılgın proje" ismiyle yansıyan proje, Karadeniz ile Marmara Denizi arasında yapay bir su yolunun açılmasın öngörüyor. Tasarlanan kanalın uzunluğu 40 kilometre; genişliği 150 metre, derinliği ise 25 metre.
Projenin hayata geçirilmesi ile, kanalla birlikte İstanbul Boğazı tanker trafiğine tümüyle kapanacak.
İstanbul'da iki yeni yarımada, yeni bir de ada oluşacak.
Kanal İstanbul'un çevresinde kurulacak yeni yerleşim alanı, 453 milyon metrekareyi kapsayacak.
"Yeni Şehir" olarak adlandırılan bu bölgede Kanal İstanbul'un oluşturduğu 30 milyon metrekare dışındaki alanlar şu şekilde paylaştırılacak:
78 milyon metrekare üzerine bir havaalanı
33 milyon metrekare üzerine Ispartakule ve Bahçeşehir
108 milyon metrekare üzerine yollar
167 milyon metrekare üzerine imar parselleri
37 milyon metrekare üzerine ortak yeşil alanlar
PROJENİN EKONOMİK YARARLARI NELER?
Kanal İstanbul projesi Montrö'ye tabi olmayacağı için Süveyş gibi ton başına ortalama 5,5 dolardan fiyatlanabilecek. Süveyş'ten en fazla 150 DWT gemiler geçebilirken, Kanal İstanbul 300 bin tonluk gemiler için uygun olacak. 193 kilometre uzunluğa sahip Süveyş'ten 148 kilometre daha kısa olacak Kanal İstanbul, tam kapasite çalışması durumunda da yıllık kazanç 8 milyar dolara kadar yükselecek. Maliyeti 40 milyar doları bulacağı tahmin edilen Kanal İstanbul, hesaplanan getirisi ile 5 yıl içinde kendini finanse edecek.
Projenin tamamlanmasından sonra bölgede 1,5 milyonluk yeni bir iş imkânı ortaya çıkacak. Körfez sermayesinin de dikkatini celbedecek olan Kanal sayesinde yatırımların ciddi oranda artması bekleniyor. İstanbul'a yılda 50 milyon yabancı ziyaretçinin geleceği öngörülürken, bu sayede yıllık 20-30 milyar dolar turizm geliri elde edilecek. 2023 vizyonu çerçevesindeki Çılgın Proje'nin bütün gelir kalemleriyle birlikte ilk 5 yılda 100 milyar dolara yakın bir gelir kazandırması hedefleniyor.
KANAL İSTANBUL PROJESİ NEDEN İSTENMİYOR?
Kanal İstanbul’un inşası ile hidrolik akım değişiminin olacağı, Marmara, Karadeniz ekosisteminin değişeceği, öncelikle deniz canlılarının yaşam alanlarının etkileneceği belirtiliyor.
Ayrıca projenin ikinci ve üçüncü deprem bölgelerinde kaldığı belirtiliyor. Bölgenin yapılaşmaya açılmasıyla riskin artacağı söyleniyor.
KANAL İSTANBUL’UN GÜZERGAHI TAM OLARAK NERESİ?
Kanal İstanbul koridorunun yaklaşık 6.149 m’lik kısmı Küçükçekmece ilçesi sınırları içerisinde, yaklaşık 3.189 m’lik kısmı Avcılar ilçesi sınırları içerisinde, yaklaşık 6.061 m’lik kısmı Başakşehir ilçesi sınırları içerisinde ve kalan yaklaşık 27.383 m’lik kısmı ise Arnavutköy ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır.
Kanal İstanbul’un güzergâhının belirlenmesi için 5 ayrı alternatif koridor üzerinde çalışılmıştır. Alternatif güzergâhların çevresel etkileri ve yerüstü su ve toprak kaynaklarına, yeraltı su kaynaklarına, ulaştırma ağlarına, kültür ve tabiat varlıklarına etkileri incelenmiştir. Ayrıca, inşaat maliyeti ve süreleri kıyaslanmıştır. Dünya denizlerinde dolaşan en büyük tanker boyutları baz alınarak, koridorlar mukayese edilmiş ve; Küçükçekmece Gölü - Sazlıdere Barajı - Terkos doğusunu takip eden güzergâh en uygun koridor olarak belirlenmiştir.
TEVFİK GÖKSU'DAN KANAL İSTANBUL AÇIKLAMASI
Esenler Belediye Başkanı ve İBB AK Parti Grup Başkanvekili Tevfik Göksu, Kanal İstanbul projesine yöneltilen eleştirileri de tek tek cevap vermişti.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Kanal İstanbul eleştirilerine de tepki gösteren Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, şu açıklamalarda bulundu;
Kanal İstanbul projesi başka bir polemik konusu haline getirilmek istiyor. Kanal İstanbul, 45 km uzunluğunda tabandaki genişliği 275 metre olan yukarıya çıktıkça 900 metreye ulaşan, 22 metre derinliğinde bir kanal. Bu kanal Karadeniz ile Marmara’yı birbirine bağlarken çok speküle edilen konu var. 200 ayrı bilim adamı 20 ayrı disiplinden çalışma yaptılar, 8 yıl boyunca. Bütün etki faktörlerinin hepsi teker teker açıklanarak bir kitap haline getirildi. 8 yıl boyunca bu çalışmalar yapıldı. Burada en çok speküle edilen şey, sanki yerküre yarılacak, ortadan bir kanal geçecek. 22 metre derinliğinde bir kanal. Eğer risk ise metro tünelleri çok daha derinden geçiyor. Metro tünelleri risk taşımıyor da açık bir kanal nasıl risk taşıyor?
40 BİN CİVARINDA GEÖİ GEÇİYOR BOĞAZIMIN KAPATİSTESİ 25 BİN
Kanal İstanbul’a karşı bir siyasal duruş var. Boğaz köprüsüne Marmaray’a Keban Barajı’na niye karşı çıktılarsa aynı şekilde karşı çıkıyorlar. İstanbul Boğazı’ndan ortalama 40 bin civarında gemi geçiyor boğazımızın maksimum kapasitesi 25 bin. Ticari gemi anlamında şehir hatlarını saymıyorum. Bu gemiler geçerken, bazen haftalarca açıklarda bekliyorlar. Ve bunlar çok fazla maliyeti katlıyorlar. Bu sayının 2071 yılında 70 binlere çıkacağı söyleniyor. Bugün bu kapasiteyi kaldıramayan boğazımız yarın o büyük kapasiteyi nasıl kaldıracak.
Kanal İstanbul ile ilgili, bir gemi yükü alırken ne zaman yükü teslim edeceğini söylüyor ve en erken teslim süresi veren daha çok para alıyor. Bu hızlanmada sizin farklı alternatifler şu anlama geliyor; Türkiye’nin küresel vizyonu ve iddiası.
SÖYLEDİKLERİ TEMEL ŞEY ŞU; BU BİR RANT PROJESİDİR
Kanal İstanbul bütün güzergâhı ile baktığımız zaman yüzde 60’ından fazlası kamu mülkü. İkincisi, özel mülkler var. Hakan Bey’in tarlasını Hasan Bey alıyor. Bir ticari işlemdir. Eğer şu varsa tartışalım, kamu malı alınıyorsa bu usulsüzlüktür, böyle bir şey yok. Önce Kanal İstanbul’un güzergahı diye en çok Silivri tartışıldı. Bu sadece speküle edilmek için söylenmiş bir şey.
TATLI SU KAYNAĞIMIZ ARTIYOR
Temiz şu kaynakları bitecek diyorlar. Sazlıdere Barajı’ndaki suyumuzun yüzde 20’si gidiyor. Sazlıdere Barajı’nın yerine 3 tane Sazlıdere Barajı’nın 6 katı kapasiteli baraj yapılıyor. Tatlı su kaynağınız 6 kat artıyor. Kanal İstanbul yapılırsa, Terkos Gölü tuzlanırmış. Şimdi bakın, Kanal İstanbul Terkos Gölü’nden 6 metre altta. Alttaki kanaldaki su yukarıya ne zamandan beri aşağı akmaya başladı.
Siz İBB Başkanı olarak sevinmeniz lazım. Cumhurbaşkanımız projeyi açıklarken söyledi; Nüfus transferi yok dedi. Biz kendi arazimiz üzerinde Esenler’i transfer eden konutlar yapıyoruz. Depreme dayanıksız bütün konutları kaldırıyoruz. İstanbul’un içinde tam 8 bin hektar alan açılıyor. Boşalan yerler yeşil oluyor. Depremle bir bağlantısı yok. Fay ile uzaktan yakından alakası yok. Kesişme noktasında değil.
Sadece İstanbul’da 2960 hektarlık bir alan var bu alanların üzerinde insanlar yaşıyor bu insanların evleri çürük. Bunların ivedilikle transfer edilmesi gerekiyor. Bu insanlar deprem söz konusu olursa ilk sıkıntıyla karşılaşacak olanlar.
İstanbul’un en büyük riski ortada iken en çok gayret etmesi gereken kişi siz olmanız gerekirken kalkıp diyorsunuz ki; “Kanal mı, İstanbul mu?”
Dünyada sürekli yaklaşımlar değişirken bir şeye bağlı kalmak yerinde saymak demektir. Biz Türkiye’nin gençlerin geleceğini inşa etmek istiyoruz. Deprem riski taşıyan konutların alanını kamulaştırmak zorunda bu 3 Kanal İstanbul maliyetindedir.
SİZ BİR HATA YAPARSANIZ İSTANBUL 5 BİRİM GERİYE GİDER
Meselenin aslına inilmiyor. Boyama yapılıyor. Dünyada en gizemli kente sahibiz. Başka bir ruh başka bir iklimi içinde barındıran bir kente sahibiz. Vitrinimiz olarak dünyaya sunmaktan başka güzel ne yapabiliriz. Bu kente küresel vizyon ortaya koyacaksınız. İstanbul, İstanbul kadar değildir, İstanbul dünyaya hitap eder. Böyle bir kente siz, o spesifik alanlarla ilgili iş yapamazsınız kent geriye gider. Siz bir hata yaparsanız İstanbul 5 birim geriye gidiyor. Bunun için hep ileri gitmek lazım. Hep ileri gitmek için de İstanbul diye gündeminiz olması lazım.
NEDEN KANAL İSTANBUL'A KARŞIYIM DİYE BİR KAMPANYA YÜRÜTMEDİ?
Kanal İstanbul meselesinde bunun birkaç tane boyutu var. Siyasi, kültürel ekonomik… Aklınıza gelen bütün disiplinlerle ilgili bunların hepsinin fırsatları tehditleri ortaya konularak böyle bir projenin yapılmasının Türkiye’nin geleceği açısından anlamlı bulunmuş ve Türkiye’nin iddiasıdır. İstanbul’da bunun hayat bulması ekonomi açıdan ve geleceğimiz açısından anlamlı bir projedir. İBB Başkanı, seçim kampanyasında neden Kanal İstanbul’a karşıyım diye bir kampanya yürütmedi? İstanbul’daki ekosistemin altında ezildi, bunlardan daha iyi yaparım diyebilecekleri bir icraatı yoktur. Polemik konusu olarak taşıyor. Boğaz Köprüsü yapıldığında kim geçecek diye ironi yapanları tarih yazıyor, Kanal İstanbul’a karşı duranları da yazacak. Türkiye büyük bir vizyon ortaya koyuyor ve birileri bundan çok rahatsız oluyor. Biz milletimiz ile çok rahat gönül bağı kurarız.
FAHRETTİN ALTUN: ONLAR YIKMANIN, BİZ YAPMANINDA DERDİNDEYİZ
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun sosyalş medya hesabı Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, "Bir büyük hayal daha gerçek oluyor. Bugün Kanal İstanbul’un temeli atılıyor. Onlar yıkmanın, biz yapmanın derdindeyiz. Hamdolsun." ifadelerini kullandı.
Bir büyük hayal daha gerçek oluyor.
— Fahrettin Altun (@fahrettinaltun) June 26, 2021
Bugün Kanal İstanbul’un temeli atılıyor.
Onlar yıkmanın, biz yapmanın derdindeyiz.
Hamdolsun.#KanalİstanbulKazananTürkiye https://t.co/oeZJoM1v2x
-
Cemal Serbest 3 yıl önce Şikayet EtBüyük bir Hayali gerçekleştirmek REİSe Nasip oluyor.gerçekte Allahın sevdiği kulsun REİSİM.sonuna kadar REİS.hedef 2023.Beğen
-
=_=(1453)=_= 3 yıl önce Şikayet EtHayırlı olsun muhalefet nerede ha gizli gizli tv ekranlarından temel atma törenini izliyorlar.Beğen
-
44((◉‿◉))44 3 yıl önce Şikayet Ethayatlarında böyle proje rüyayı bırakın hayalini bile kuracak beyin yok muhalefette.Beğen
-
bayram 3 yıl önce Şikayet Etyeniliğe ve gelişmeye karşı olan örümcek kafalılar yapılan hizmetler memleketimize milletimize ve herkese hayırlı ve uğurlu olsunBeğen
-
Pppouzfr 3 yıl önce Şikayet EtGüzel haber peki ayni anda hazirliklimiyiz yine oraya Gezicilerin ikinci Senaryosuna Kanalci provakatörlere karsi su an sanal alemde kesin hazirlik yapiyirkRdirBeğen