İşte ekonomistlerin 'büyüme' değerlendirmesi

İşte ekonomistlerin 'büyüme' değerlendirmeleri

ABONE OL
GİRİŞ 01.09.2021 11:34 GÜNCELLEME 01.09.2021 11:34 EKONOMİ
İşte ekonomistlerin 'büyüme' değerlendirmesi
İşte ekonomistlerin 'büyüme' değerlendirmesi

Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 21,7 oranında büyüme kaydetti. Ekonomistler, gerçekleşen bu güçlü büyümenin devamını bekliyor. Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, Analist Yusuf Topçu açıklanan büyüme rakamlarını değerlendirdi. 

Türkiye ekonomisi, Gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) verilerine göre, yılın ilk çeyreğini yüzde 7,2 büyüme gerçekleştirirken, bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 21,7 büyüme gösterdi. İşte ekonomistlerin değerlendirmeleri...

ÜÇÜNCÜ ÇEYREKTE DE KUVVETLİ BÜYÜME BEKLEYEBİLİRİZ
Enver Erkan – Tera Yatırım Başekonomisti

Yıllık büyüme zaten bizim beklediğimiz doğrultuda yüzde 21'lik beklentimiz vardı, hemen hemen paralel bir büyüme olduğunu söyleyebiliriz.

Zaten yüzde 20 üzerinde büyümenin çok önemli bir kısmını geçen yıldan gelen bazı etkisi açıklıyor. 2020 ikinci çeyreği kötü geçen bir dönem olmasından dolayı, buna kriz etkilerini nasıl istemesini vesaire de eklediğimiz zaman yıllık değişim oldukça yüksek bir oranda gerçekleşti.

Artı olarak, zaten gecikmeli döneme ait bir veri olması itibariyle büyümede tahminlerde isabet oranı oldukça yüksek olması normal. Çünkü sanayi üretimi, PMI, kredi genişlemesi, ihracat verileri gibi öncü göstergeleri, büyümeyi açıklayan kalemlerin doğrultusuna baktığımız zaman büyümenin güçlü bir doğrultuda geleceği görünüyordu.

Buna karşılık dönemsel büyüme tarafında biraz beklenenin altında bir resim olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü çeyrekten çeyreği büyüme yüzde 0,9 gibi sınırlı bir oranda gerçekleşmiş ki çeyrekten çeyreğe büyüme mevsimsellikten arındırılmış büyüme olması itibariyle, oradaki eğilim biraz daha zayıf muhtemelen ikinci çeyrek içerisindeki bir dönemde mayıs ayındaki kapanma etkisi bir yavaşlamaya bir büyümede hız kaybına geçici bir dönem için neden olmuş olabilir.

Bunun dışında büyümeyi besleyen kalemler içerisinde, hemen hepsinde zaten yıllık baz etkisinden dolayı güçlü oranlar var. Burada tabii önemli olan aynı zamanda enflasyonu da destekleyen kalemler, yani özellikle talep tarafındaki değişimler ki iç talepteki seyir malum enflasyonda etkisi olabilecek bir seyir.

O açıdan özellikle, kredi genişlemesindeki durum, ihtiyaç kredilerindeki durum bunlar yakından takip edilmeli ki oradaki ağırlıklanma itibariyle muhtemelen ihtiyaç kredi tarafına da bir düzenleme, bir sınırlama getirilecek gibi görünüyor.

Çünkü sıkı para politikası ve makro ihtiyati tedbirlere rağmen, iç talep halen belli bir seviyenin üzerinde seyrediyor gibi görünüyor ve üçüncü çeyreği de devreden bir etki bu. Şimdi üçüncü çeyreğin de öncü göstergelerini malum görüyoruz. Yine sanayi üretimi, sektörel güven endeksleri gibi burada yılın geneline yayılmış kuvvetli seyir devam ediyor. Dolayısıyla üçüncü çeyrek aslında yılın genel büyüme doğrultusu açısından yine pozitif etki edebilecek bir dönem. Artı ekonomik açılmanın etkisiyle beraber hizmet sektörünün de katkısı belirginleşmiş olacak.

Dolayısıyla yüzde 20’lik ikinci çeyrek etkisi, üçüncü çeyrekte bu tarz bir baz etkisi olmayacağından dolayı yıllık bazda rakamı çeyreksel dönemde aşağı çekecek olsa da dönemsel bazda kuvvetli bir büyüme bekleyebiliriz.

Yıllık büyüme de genel beklenti yüzde 8'e yakın bir büyüme olabileceği yönünde, biz de yüzde 7,8'lik bir yıllık büyüme olabileceğini düşünüyoruz. Eğer Covid kaynaklı küresel ya da yerel bir ekonomik şok etkisi olmazsa büyüme bu doğrultuda gerçekleşebilir. Geçen yılın düşük büyümesinden bu yıl büyük bir rebound etkisi büyüme tarafında yıllık bazda da görebiliriz.

SANAYİ BÜYÜMESİNDE KUVVETLİ GÖRÜNÜMÜN DEVAMINI BEKLİYORUZ
Yusuf Topçu - Analist

Türkiye ekonomisi 2021 yılının ikinci çeyreğinde geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 21,7 büyüdü. Beklentilere paralel gelen veride 2020 yılının ikinci çeyreğinde kaydedilen yüzde 9,9 daralmadan kaynaklı baz etkisini denklemden tamamen çıkardığımız takdirde yüzde 9,5 gibi bir büyüme rakamıyla karşılaşıyoruz.

Üretim yöntemi ile hizmetler sektörü yüzde 45,8 ve sanayi sektörü yüzde 40,5 büyümüş durumda. 2021 yılının büyük bölümünde devamlı artış gösteren sanayi üretimi endeksi ile birlikte göz önüne alındığında yılın devamında da sanayi sektörü büyümesinde kuvvetli görünümün devamını bekleyebiliriz.

Seans başında fiyatlamalarda ilk dikkat çekenler; Borsa İstanbul 100 endeksinde 1.480’e doğru bir yolculuk, DolarTL kurunda 8,30 TL seviyelerinde konsolidasyonunun devamı ve sabit getirili menkul kıymet getirilerinde keskin sayılabilecek bir düşüş oldu. Getiri eğrisinde komple bir gerileme takip edilirken 2, 5 ve 10 yıllık tahvil getirileri sırasıyla yüzde 18,60 yüzde 17,60 ve yüzde 17,10’a düştü.

Böylelikle tahvil piyasasında ilk aşamada 50 baz puan ile başlayabilecek bir faiz indirimi döngüsü beklentisi neredeyse fiyatlanmış oldu. Cuma günü enflasyon rakamlarını da görmemizle birlikte para politikası cephesinde beklentiler daha da belirgin hale gelecektir.

Benim odağım yılın son çeyreğinde takip edilecek GSYH’de büyümesiyle başlayan yolculuğun, bizi Borsa İstanbul’da nasıl bir yıl sonu kapanışına götüreceğinde olacak. Kur, borsa endeksi ve CDS primlerinde yaz aylarında başlayan sınırlı pozitif dönemde eylül ayı ile birlikte artık resmen vites artırılan periyoda başlamış bulunmaktayız.

Piyasada ilkbahar aylarından beri devam eden sınırlı toparlanmanın devamında, yıl sonuna doğru ilk aşamada 1.500 üzeri bir Borsa İstanbul 100 endeksi, 8,00 TL’ye ilerleyen kur ve 300 seviyesinin altına ilerleyen CDS primleri gibi bir tablo görme ihtimalimiz oldukça yükselmiş durumda. Yatırım ortamında ikinci eyrekte yaşanan yorgunluk sonrası bu atmosferin nasıl kullanılacağını takip ediyor olacağız.

YORUMLAR 1
  • malatyalı 2 yıl önce Şikayet Et
    valla büyüyen zengin bizim cebimize giren yok zamla yaşıyoruz herşey yüzde yüz arttı garibanıda düşünün derim
    Cevapla

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR