İş dünyasından peş peşe açıklamalar: İngiltere'den sonra ikinci sıradayız
İş dünyası, baz etkisiyle yüzde 21,7 gelen büyüme verisinin ardından 'destek' vurgusu yaptı.
ABONE OLTürkiye iş dünyası, yılın ikinci çeyreğinde gelen yüzde 21,7'lik büyüme rakamlarını değerlendirdi. İş dünyası temsilcileri, büyümenin sürmesi için desteklerin devam etmesi gerektiğini vurguladı.
TOBB BAŞKANI RİFAT HİSARCIKLIOĞLU:
Türkiye ekonomisi, bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 21,7 büyüdü. Sürdürülebilir büyüme ve yatırımların artması için desteklerin devam etmesi gerekiyor. Daha fazla üretim, yatırım, istihdam, ihracat için kamu ve özel sektör el birliği ve akıl birliği ile daha çok çalışma zamanı.
DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER KURULU BAŞKANI NAİL OLPAK:
Bugün açıklanan büyüme rakamlarına göre, bu yıl yüzde 9 bandında bir büyüme sürpriz olmaz, öncelikle bu güzel değerlendirmeyle geleceğe daha pozitif bakalım. Özellikle yatırımlardaki yüksek artış, önümüzdeki dönem büyüme rakamları için iş dünyası olarak çok pozitif bir tablo. İş dünyamızın pandemi döneminde yaşanan sıkıntıları fırsata çevirmeyi başardığını görüyoruz. Büyümenin arkasında yatan bir diğer etken de ihracata dayalı büyüme stratejimiz oldu. Büyüme ekseninde kapsayıcılık ve sürdürülebilirlik de son derece önemli. Özellikle yatırımlardaki artış, büyümenin sürdürülebilir olacağını destekliyor. Kapsayıcı olması ise büyümenin tüm sektörlere ve istihdama katkısı ile mümkün.
MÜSTAKİL SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ BAŞKANI ABDURRAHMAN KAAN:
Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde yüzde 21,7 oranında büyümesi, iş dünyası temsilcileri olarak bizleri sevindirmiş, fakat şaşırtmamıştır. 21,7’lik bu oranın Cumhuriyet tarihimizin en yüksek 3’üncü çeyrek dönem yıllıklandırılmış büyüme oranı olması, Türkiye ekonomisinin COVID-19 krizine karşı göstermiş olduğu direncin ne kadar kuvvetli olduğunun ispatıdır. Haziran ayında başlayan kademeli normalleşmenin Temmuz ayı itibariyle belirginleşmesi, COVID-19 sebebiyle ertelenmiş talebin piyasalara yansımalarının artış kaydetmesi ve pandemi koşullarından oldukça kötü etkilenen başta turizm, konaklama ve ulaştırma olmak üzere birçok sektörün yaz sezonunda yeniden canlanması,Türkiye ekonomisinde pozitif büyüme eğiliminin yılın üçüncü çeyreğinde de sürdüğü göstermektedir.
İSTANBUL SANAYİ ODASI BAŞKANI ERDAL BAHÇIVAN:
Sanayimiz 2. çeyrek büyüme performansı ile iç piyasada ve ihracatta pandemiden bu yana yazmakta olduğu başarı hikayesini sürdürdüğünü gösterdi. Yıllar sonra özgüvenini yakalayarak kendini ispatlamış olan sanayimizin bu başarısı, sürdürülebilir desteklerle kalıcı hale getirilmeli.
İSTANBUL TİCARET ODASI BAŞKANI ŞEKİB AVDAGİÇ:
Yatırım, ihracat ve sanayiden güç bulan ikinci çeyrek büyümesi ‘uzun menzilli büyüme’ dönemini başlattı. 2021'de yüzde 8 ve üzeri büyüme şansını yakalamış görünüyoruz. Yüzde 21,7'lik bu kuvvetli oran bizi rehavete düşürmemeli. İş dünyasının yatırım iştahının mutlaka ve mutlaka önünü sürekli açacak politika izlememiz lazım. Stoklarda 5 puan azalma var. Bu kurulu üretim kapasitesinin artırılması gereğini ortaya koyuyor. Bu sebeple yatırım kapasitesi için OSB'lerde yer sorunları çözülmeli, finansman ve ham madde temini imkanları geliştirilmeli.
ANKARA TİCARET ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI GÜRSEL BARAN:
Verilere bakıldığında bu yılı yüzde 7-8’lik büyümeyle kapatabiliriz. Göstergeler salgına rağmen reel sektörün çalışmaktan, üretmekten vazgeçmeyerek yaralarını sarma konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor. Gençlerimize istihdam sağlayabilmek, bölgemizde istikrar adası rolümüzü sürdürebilmek için yatırımları artıran, katma değerli üretime yönelen bir ülke olmak zorundayız. Artan ham madde fiyatları, ham madde üretiminin ve ihracatının önemini gösteriyor. Zaman geçirmeden rotamızı kesintisiz büyümeye çevirip, yapısal değişiklikleri tamamlamamız gerekiyor. Türkiye, pandemi sürecinin oluşturduğu yeni dünya konjonktüründe en iyi şekilde üreten ve ihracat yapan ülke olarak yerini almalıdır.
ANKARA SANAYİ ODASI BAŞKANI NURETTİN ÖZDEBİR:
2020 ikinci çeyreğinden itibaren sanayi sektörünün büyümeye katkısını net bir şekilde görebiliyoruz. Ekonomide son dönemde sanayi ve ihracat odaklı bir büyüme performansı ortaya koyuyoruz. Bu sürecin devamı için uygun desteklerin sektörlere aktarılması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle de yüksek oranda dışa bağımlı olduğumuz ara ve sermaye malı üretimine ilişkin destek sistemin büyümenin sürdürülebilirliği açısından mutlaka etkinleştirilmesi gerekiyor. Sanayi sektörünün büyüme net katkısı dikkate alındığında, firmaların devam eden finansman ihtiyacı ve işletme sermayesinin zor döndüğü bir dönemde, destek noktasında diğer sektörlerden pozitif bir ayrımcılığın mutlaka yapılması gerektiğini tekrar söylemek istiyorum.
TÜRKİYE MÜTEAHHİTLER BİRLİĞİ BAŞKANI ERDAL EREN:
Türkiye ekonomisinin bu yıl ilk çeyrekte yüzde 7, ikinci çeyrekte ise yüzde 21,7 büyümesi sevindiricidir. Mevcut rakamlar iş dünyamızın pandemi şartları altında büyük bir çaba içerisinde olduğunu göstermektedir. İnşaat sektörümüz ise bu yıl sırasıyla yüzde 2.8 ve 3.1'lik büyüme kaydetmiştir. Ekonomideki yüksek büyümeye karşın, inşaat sektörünün büyümesinin sınırlı kalması birtakım sıkıntıların olduğuna işaret etmektedir.
İSTANBUL KİMYEVİ MADDELER VE MAMULLERİ İHRACATÇILARI BİRLİĞİ BAŞKANI ADİL PELİSTER:
İkinci çeyrekte yüzde 21,7 büyümeyi büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz. İhracat, 2021 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 60 ithalat ise yüzde 19,2 büyüdü. Bu büyük performansta ülkemizin büyümesine en çok katkı veren ikinci sektör olan kimya sektörümüz ise ikinci çeyrekte gerçekleştirdiği 6,67 milyar dolarlık ihracat ile yüzde 71,59 büyüdü. Kimya sektörü olarak bu yıl ihracatta 22 milyar doları yakalamayı bekliyoruz.
ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ ÜST KURULUŞU BAŞKANI MEMİŞ KÜTÜKCÜ:
Pandemi koşullarına ve artan maliyetlere rağmen yakaladığımız bu büyüme son derece memnuniyet verici. Büyümeye yatırımların verdiği 5,4 puanlık katkı, net ihracattan gelen 6,9'luk katkı ve makine teçhizat yatırımlarında yaşanan yüzde 35,2'lik artış, ülkemizin yatırım ve üretim kararlılığının en zor şartlar altında dahi devam ettiğini göstermesi açısından çok kıymetli. Bu kararlılığı ve yatırım iştahını mutlaka korumak, geliştirmek zorundayız.
TİM BAŞKANI İSMAİL GÜLLE: BÜYÜMENİN YARISI İHRACATTAN
Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyreğindeki büyüme rakamlarını değerlendiren Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, “Yılın ilk çeyreğinde yüzde 7 büyümenin ardından ikinci çeyrekte yüzde 21,7 büyüdük. Bu rakam 2000’li yıllarda ulaştığımız en yüksek büyüme rakamı oldu. İhracatın büyümeye katkısı yılın ilk yarısında 10,8 puan oldu. Yani büyümenin yarısı ihracattan geldi. Bu rakamlar Türkiye’nin ihracatla yükseleceğine olan inancımızı güçlendirmiştir” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE, BÜYÜMEDE OECD İKİNCİSİ
Türkiye'nin ikinci çeyrekte OECD’nin en yüksek oranda büyüyen ikinci ülkesi olduğunu söyleyen Gülle, "Pandemi etkisinin derinden hissedildiği aylarda ekonomimiz ve ihracatımız etkilenmişti. O günlerde zor zamanların geçeceğine ve hızlı bir toparlanmanın içine gireceğimize olan inancımızı dile getirmiştik. Bugün bu rakamları görmek bizi gururlandırıyor. İhracatın büyümeye katkısı yılın ilk yarısında 10,8 puan oldu. Yani büyümenin yarısı ihracattan geldi. Büyüme rakamlarının alt kalemlerinde Hizmet sektörü yüzde 45,8 ve Sanayi sektörü yüzde 40,5 büyüdü. Bu rakamlar Türkiye’nin ihracatla yükseleceğine olan inancımızı güçlendirmiştir” dedi.
Yılın ilk yarısında ihracatın ithalatı karşılama oranının 2020 yılında yüzde 75,9 iken, 2021 yılının aynı döneminde yüzde 83,2'ye yükseldiğine dikkat çeken TİM Başkanı İsmail Gülle şöyle devam etti:
"İkinci çeyrekte net ihracatın büyümeye katkısının 6,9 puan, yılın ilk yarısında net ihracatın büyümeye katkısının ise 3,9 puan olduğunu görüyoruz. Bu rakamlar, “Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye” hedefimize emin adımlarla ilerlediğimiz destekler nitelikte gelişmelerdir. Bu gelişmeler, salgının ilk döneminde V tipi toparlanma diye bahsettiğimiz öngörülerimizin gerçekleştiğini hatta üstüne çıktığımızı gösteriyor. Salgın öncesi dönemlerin çok çok üzerindeyiz. Altını çizmek gerekiyor ki bu pozitif etkilerin ötesinde Türkiye küresel piyasalarda oluşan açıkları çok iyi değerlendirerek pandemi kaynaklı krizi fırsata çevirmeyi bildi.”
İhracatta güçlü yükselişin yaz aylarında da sürdüğünü ve yıl sonuna kadar bu temponun devam edeceğini öngördüklerini dile getiren Gülle, “Hizmet sektörünün üçüncü çeyrekte daha güçlü bir katkı vereceği, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetlerinin ve finans ve sigorta faaliyetlerinin Eylül ayı itibariyle yükselişe geçeceği öngörüleriyle güçlü büyüme rakamlarını hem üçüncü çeyrekte hem de yıl sonunda göreceğimizi tahmin ediyoruz. Türkiye ekonomisini üretimiyle, hizmetleriyle, ihracatlarıyla büyüten tüm iş insanlarımıza müteşekkiriz. Türkiye ekonomisi ihracat öncülüğünde, büyümeye ve yükselmeye devam edecek. Bize düşen edindiğimiz bu kazanımları, katma değerli ihracatla süsleyerek sürdürülebilir bir şekilde yarınlara taşımaktır. Elimize geçen fırsatları iyi değerlendireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Kuruluşumuzun 100.yılına doğru giderken ihracatımızın, ekonomimizin önü aydınlıktır” ifadelerini kullandı.
ASRİAD BAŞKANI DANIŞMAN: BÜYÜME MORAL VERİCİ
ASRİAD Genel Başkanı Adnan Danışman, 2021 yılı II. Çeyrek büyüme rakamlarının açıklanması üzerine yaptığı değerlendirmede, “Yüksek büyümenin moral verici olduğunu, bir kısım sorunların giderilmesinde ana düzeltici etki oluşturacağını ve tüm alanları etkileyecek iyileştirmeye vesile olmasını umduklarını” ifade etti.
Türkiye’nin Gayrisafi Yurt İçi Hasılası (GSYH)’nın 2021 yılı ikinci çeyreğinde yüzde 21,7 arttığını belirten Adnan Danışman, bu büyüme oranının son derece önemli olduğunun altını çizdi.
Danışman açıklamasında şunları söyledi:
“GSYH'yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2021 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; hizmetler yüzde 45,8, sanayi yüzde 40,5, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 32,4, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 32,3, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 25,3, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 8,5, gayrimenkul faaliyetleri yüzde 3,7, inşaat yüzde 3,1 ve tarım, ormancılık ve balıkçılık yüzde 2,3 arttı. Finans ve sigorta faaliyetleri ise yüzde 22,7 azaldı.
GSYH'nin ikinci çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 188 milyar 566 milyon olarak gerçekleşti. Bir önceki çeyrek değeri, 188 milyar 455 milyon seviyesinde idi. Yabancı para cinsinden büyüme çok yüksek olmasa da yüksek enflasyona rağmen yine de büyümenin olması gerçek bir büyüme olduğunu göstermektedir.
Hane halklarının tüketim harcamaları, 2021 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 22,9 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 4,2, gayrisafi sabit sermaye oluşumu yüzde 20,3 arttı.
Bu duruma göre vatandaş yeniden harcamaya dönmüştür. Bu hem ümitlerin arttığını hem de birikmiş talebin devreye girdiğini göstermektedir. Özellikle ihracatçı üzerinden moral yakalanmıştır. Devlet harcamaları kısmış ve sanayici yatırıma yönelmiştir. Bu durum, sanayinin gelecek açısından daha iyi sonuçlar üretebileceğinin de göstergesidir.”
Büyüme oranlarında ihracatın katkısının yüksek olduğunu ifade eden ASRİAD Genel Başkanı Danışman, ihracat kapasitesinin artarak devam etmesi halinde, ihracatın ekonomiye en ciddi katkıyı sunmaya devam edeceğini dile getirdi.
Şimdilik en büyük sorunun, büyümeden tüm kesimlerin yeterli payı alamaması olduğunu ifade eden Danışman, özellikle sabit gelirli kesimlerin büyük sıkıntı içinde olduğunu, mevcut büyümenin onların durumunu perdelemesine izin verilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Bir uzmanın, “Eğer denge sağlanmazsa bu denge üretmeyen büyüme aynı zamanda geniş kesimlerin öfkesini büyütür.” ifadesini hatırlatan Danışman sözlerini şöyle tamamladı:
“Ekonomiyi düzeltmenin ya da enflasyonu kontrol etmenin yolu olarak, ücretli kesimin maaş zamlarını kısmak veya gelirlerini sınırlamak şeklinde sonuç doğurmamalıdır. Bu, toplumsal anlamda tehlikeli bir durumdur.”
‘’BÜYÜMEDEKİ ZAFER ENFLASYONLA MÜCADELEYE DE TAŞINMALI’’
İkinci çeyrekte yüzde 21.7’lik bir büyümenin rekor oluşu ve sanayi üretimi ile birlikte ihracata dayalı olmasının çok memnuniyet verici bir durum olduğunu belirten Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, toplumun refahı, sabit ve düşük gelirliler için de büyümedeki zaferin enflasyonla mücadeleye de taşınmasını gerektiğini söyledi.
ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın konuya ilişkin şunları ifade etti:
İkinci çeyrekte yüzde 21.7’lik bir büyümeyi ihracata yönelik sanayi üretimi ile gerçekleştirdik. Bu parmak ısırtacak bir gelişme ve sürdürülebilir bir büyümenin de aynı zamanda habercisi. Büyümenin yarısı mal üretimi ve ihracattan geldi. Kaynaklarımızı verimli kullanmaya, yerlileşmeye ve ihracat odaklı sanayileşmeye devam etmeliyiz. Öte yandan toplumun refahı, sabit ve düşük gelirliler için de büyümedeki zaferi enflasyonla mücadeleye taşımalıyız. Fiyat istikrarı, sürdürülebilir istihdam, sürdürülebilir büyüme halkımızın beklediği ekonomik rahatlamayı beraberinde getirecektir. Bu nedenle enflasyonla mücadele her daim öncelikli konularımızdan biri olmalıdır.
“TÜRKİYE EKONOMİSİNİN POTANSİYELİNİN VE GÜCÜNÜN YANSIMASI”
Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan, Türkiye ekonomisinin ikinci çeyrekte ortaya koyduğu yüzde 21.7’lik büyümenin tarihimizin en büyük büyüme rakamlarından olduğunu belirtti. Başkan Nursaçan, bu başarının yakalanmasında sanayinin etkisinin yüzde 40 olduğunu da ifade ederek, bu durumun Türk sanayicisi için gurur kaynağı olduğunu kaydetti.
Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan, rekor büyüme rakamlarıyla ilgili değerlendirmesinde “Baz etkisini elbette göz ardı etmiyoruz. Ama bu büyüme oranı ne olursa olsun, Türkiye ekonomisinin sahip olduğu devasa potansiyeli, gücü ve dinamizmi ortaya koyuyor” dedi. Başkan Nursaçan, Türkiye ekonomisinin pandemi sürecinde, dünyanın bütün ülkeleri gibi etkilendiğini ancak daha hızlı toparlandığını ve bu büyümemin arkasındaki en önemli unsurlardan birisinin de bu olduğunu kaydetti.
Türkiye ekonomisinin temellerinin sağlam, krizlere bağışık ve üretim ordusunu oluşturan KOBİ’lerin fevkalade esnek olduğuna işaret eden Tahir Nursaçan, “Bu rekor büyüme oranının yakalanacağını biz daha önce ifade ettik. Sanayiciler olarak bizim için sürpriz olmadı. Gerek bizim OSB’mizin, gerekse üyesi bulunduğum OSB Üst Kurulunun verileri, bu büyümemin geleceğini gümbür gümbür söylüyordu. Hali hazırda, yakın döneme ilişkin olarak daha önce açıklanan kapasite kullanım ve sanayi üretim endeksi verilerinin de pandemi öncesine göre arttığını göz önüne alırsak, bu büyüme sahadaki olumlu gelişim ve değişimin yansımasıdır. Kimse bu büyük başarıyı gölgelemeye kalkışmasın” dedi.
Büyüme rakamının alt dallarına bakıldığında sanayide görülen yüzde 40.5’lik artışın Türk Sanayicisi için gurur kaynağı olduğuna dikkati çeken Başkan Nursaçan, “Türk Sanayicisi, üretim için artık elini değil, gövdesini taşın altına koymuştur. Bu başarı, baz etkisini de unutmayarak söylüyorum, sanayicimiz için takdir edilecek bir başarıdır. İnanıyorum ki, bu başarı, yıl sonunda yakalanacak çok büyük bir büyüme oranı ile taçlandırılacaktır” diye konuştu.
-
Engin 3 yıl önce Şikayet EtBu milletin parasını kendi zimmetine her kim geçiriyorsa..Allah ona cehennemde dinlenme firsatı bile vermesin...Milletin hakkını yiyen fırsatçılık Yaparak Milletin sofrasına yada cebine göz koyan kim varsa...Çoluk çocuğu rahat yüzü görmesin...Allah onları perişan etsin inşaallah...Beğen
-
İss 3 yıl önce Şikayet EtBüyüme rakamları gayet güzel ancak kendi vatandaşının refah seviyesi negatif olursa bu sağlıklı bir büyümeyi göstermez. Yanlış olan vatandaşın alım gücünün düşmesi. Dar gelirli ve maaşlı çalışan kesimi enflasyona ezdirilmekte. Herşey ateş pahası olmuş. Yani kutlancak bir durum yok. Sadece ekonomide bir gösterge iyi sonuç vermiş. Vatandaşın refah seviyesi yükseldiğinde bu kutlamaya değer bir durum olur.Beğen
-
Konyadan 3 yıl önce Şikayet Etmadem ingilizin arkasındayız hemen, onlar burda 1.000 sterline 1 ay tatil yaparken bende hiç yoktan 1.000 liraya 1 hafta tatil yapayım ? olur muBeğen Toplam 6 beğeni
-
DüşmanFondaşMedya 3 yıl önce Şikayet EtYoutube'da algıcı röportajcılar sürekli youtube videoları ile gençlerin beynini yıkıyor. Fondaş medya ve zombileri hergün devlet ve İslam düşmanlığı yapıyor. Hergün youtube ve twitter algıcı fondaş medya videolarını trendlere ve önerilen videolara koyuyor. Dünyada şuan küçük nüfuslu petrol zengini ülkeler dışında güllük gülistanlık bir ülke yok, Fransa'da 2018 yılından beri sarı yelekliler gösteri yapıyor şimdi anca pandemi sebebiyle susturuldular, ABD'de Türkiye nüfusu kadar evsiz var. Türkiye yanı başındaki savaşa ve teröre, pandemiye ve dünya krizine rağmen çok şükür iyi durumda. Reise destek olalım.Beğen Toplam 6 beğeni
-
Ahmet 3 yıl önce Şikayet EtTürkiyenin nüfüsu kadar evsizmi? ufak atta civcivler yesin. Google bir tık kadar yakınken, bu cehalet? pes doğrusu !Beğen
-
Gezen Bilir 3 yıl önce Şikayet EtABD de sokakta yaşayanlar 553.000 kişi Türkiyenin nüfusu 85 Milyon. Yorum yaparken bilgisizlik canını yakmasın.Beğen
-
Zonguldaklı 3 yıl önce Şikayet EtZaten millet olarak bencillige o kadar alışmısızki sormayın gitsin devlet büyüme rakamları veriyor hemen bana faydası yok benim cebim neden boş aslı yok büyük yalan tabi kendisine hemen yansımıyorya hemen veryansın ediyor bu kadar egoist başka bir millet daha varmı acabaBeğen Toplam 4 beğeni