Bilal Erdoğan 28 Şubat dönemi İmam Hatiplere yapılan katsayı zulmünü anlattı

Türkiye Gençlik Vakfı Yüksek İstişare Kurulu (TÜGVA) Üyesi Necmeddin Bilal Erdoğan, Eğitime Destek Platformu Osmaniye İl Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen “Gençlik Buluşması” programında konuştu

Şehit Mehmet Karacatilki İmam Hatip Lisesi Kampüsü içerisindeki Osmaniye Kültür Sanat ve Kongre Merkezinde düzenlenen programın moderatörlüğünü TÜGVA İl Temsilcisi Avukat Talha Akif Gürbüz yaptı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kur'an-ı Kerim tilavetiyle devam eden programda gençlere eğitim hayatından bahseden Bilal Erdoğan, 28 Şubat dönemde katsayı mağduriyeti yaşadıklarını söyledi.

28 Şubat döneminde katsayı mağduriyetinden dolayı bir vakıf üniversitesinde Siyaset Bilimi Bölümünü kazanabildiğini ifade eden Bilal Erdoğan, “İstanbul'da Kasımpaşa’da doğduk büyüdük. Ondan sonra ilkokulu Kasımpaşa'da Kaptanpaşa İlkokulu'nda okuduktan sonra ortaokul ve liseyi Kartal Anadolu Hatip Lisesi'nde okudum. İşte 28 Şubat dönemi diye bir dönem yaşandı. Hem başörtüsü mağduriyeti hem katsayı mağduriyeti o dönem yaşandı. Ben de 99 mezunuyum liseden. 99 mezunuyken de bizim İstanbul'da bölüm kazanma ihtimalimiz hemen hemen yoktu. Yani şöyle söyleyeyim. Üniversite sınavındaki ilk 100’e girecek başarı yapan bir arkadaşımız İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği'nde okudu. Mesela ilk bine giren bir arkadaşımız bir vakıf üniversitesinde Biyomedikal Mühendisliği'ne girebildi. Dolayısıyla bendeniz de muhtemelen yani Marmara Tarih, Boğaziçi Tarih gibi bir yerdeyken ben de bir vakıf üniversitesinde Siyaset Bilimi Bölümünü kazanabildim, o şartlarda. Dolayısıyla bu katsayı mağduriyeti aynı neti yapan iki öğrencilerden birini bir yere yerleştirirken, öbürünü de oraya yerleştirmiyordu. Böyle bir adaletsizlikti temelde” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasetle tanışmasının 70’li yıllara dayandığını hatırlatan Bilal Erdoğan, "Yani daha 18 yaşından önce Cumhurbaşkanımız o zamanki Milli Selamet Partisi'yle tanışıyor. Önce Beyoğlu Gençlik Kolu Başkanı oluyor, sonra İstanbul Gençlik Kolu Başkanı oluyor. Sonra Refah Partisi'nin İstanbul il başkanı oluyor. Böyle böyle Beyoğlu Belediye Başkan adayı oluyor. 94’te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı oluyor. Yani Cumhurbaşkanımızın hayatı gerçekten bu memleketine hizmet sevdasıyla geçmiş. O zamanki Milli Selamet Partisi'nin veya Refah Partisi'nin iktidara gelmesiyle ilgili kimsenin bir şeyi yok ihtimal verdiği parti değil. O zaman yapılan iş böyle bir inanç meselesi. Yani bu ülkenin kaderinde bu ülkenin değerlerini yaşayan insanların söz sahibi olması meselesi. Bundan dolayı siyasete girmişler o zaman. Allah Cumhurbaşkanımıza belediye başkanı olarak, başbakan olarak, cumhurbaşkanı olarak bu millete hizmet etmeyi nasip ediyor. Cumhurbaşkanımızın dünya çapındaki saygınlığını, dünyadaki ağırlığını, yerini düşündüğümüz zaman hamdolsun diyoruz. Yani ülkemizin başına gerçekten bu millete yaraşır bir lider geldiği için, bu milletin değerlerini taşıyan, bu milletin hukukunu koruyan lider geldiği için hamdolsun diyoruz" diye konuştu.