Geliştirilmesi 15 yıl sürdü! Yüksek verimli milli buğdayla üretim başladı

Ülker’in, Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü’yle 2007’den bu yana yürüttüğü çalışmaların sonucunda geliştirilen Aliağa Bisküvilik Buğdayı, Ülker ürünleriyle buluştu. Ülker önümüzdeki dönemde de yeni buğday tohumu geliştirme çalışmalarına devam ederek, ham madde tedarikini uzun yıllar güvence altına almayı hedefliyor.

ABONE OL
GİRİŞ 27.10.2022 10:43 GÜNCELLEME 27.10.2022 10:47 EKONOMİ
Geliştirilmesi 15 yıl sürdü! Yüksek verimli milli buğdayla üretim başladı
Geliştirilmesi 15 yıl sürdü! Yüksek verimli milli buğdayla üretim başladı

Ülker’in sürdürülebilir ham madde tedariki için, bisküvilik un üretimine uygun buğday türü geliştirmek amacıyla 2007 yılında Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü’yle başlattığı “Aliağa Bisküvilik Buğday” projesinde yeni bir aşamaya geçildi.

Geçen yıl Ankara, Konya, Çankırı, Kırıkkale, Kırşehir, Yozgat, Kayseri, Eskişehir, Tekirdağ ve Çorum olmak üzere on ildeki 80 bin dekar arazide ekilen buğdaylar, bu yıl hasadın ardından Ülker Ankara Un fabrikasında toplandı. Buğdaylar Ülker’in Pötibör, Halley, Çizi, Çubuk Kraker, Dokuz Kat Tat, O’lala, Dankek gibi ürünlerinin tariflerine girmek üzere hazırlandı. İlk kez Ekim ayı itibariyle Aliağa Bisküvilik Buğdayı’nın içinde yer aldığı ürünler raflarda yerini almaya başladı.

SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM UYGULAMALARI ÇOK ÖNEMLİ

İklim değişikliği ve beraberinde getirdiği su stresi gibi çevresel sorunların, küresel gıda sistemlerinin üzerinde baskı oluşturduğuna dikkat çeken Ülker CEO’su Mete Buyurgan “Bu nedenle iklim değişikliğine dayanıklı sürdürülebilir tarım uygulamalarını yaygınlaştırmak büyük önem taşıyor” dedi.

Buyurgan, yerli üretimi ve sürdürülebilir ham madde tedarikini desteklemek için büyük önem taşıyan Aliağa Bisküvilik Buğday Projesi’yle ilgili şu bilgileri aktardı: “Buğday bizim önemli ham maddelerimizin başında geliyor. Yıllık ortalama 280 bin ton buğday alıyoruz. Sürdürülebilir ham madde tedariki ve yüksek kalitede üretim için ideal buğday çeşidi geliştirmek amacıyla 2007 yılında Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü’yle ortaklaşa hayata geçirdiğimiz, ilk hasadını 2020 yılında gerçekleştirdiğimiz Aliağa Bisküvilik Buğday projesinde tohum yaygınlaştırma çalışmalarımız devam ediyor. Bu seneki hasadın sonunda da buğdayımızı ürünlerimizle ilk kez buluşturmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşıyoruz.  Sonuna yaklaştığımız yeni ekim döneminde de Ankara, Konya, Çankırı, Kırıkkale, Yozgat, Çorum, Eskişehir, Kayseri, Kırşehir illerinde yaklaşık 120 bin dekar alanda buğdayımız ekiliyor. Bu vesileyle 15 yıl önce projenin hayata geçmesinde ilk adımı atan Ülker Ankara Un Fabrikası eski Genel Müdürü Ali Çelik başta olmak üzere projeye emek veren tüm çalışma arkadaşlarımıza, Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Fatih Özdemir ve ekibine çok teşekkür ediyoruz.”

ÜRETİMDE DAHA AZ SU, ÜRÜNDE DAHA YÜKSEK VERİM

İklim değişikliğine, hastalık ve kuraklığa dayanıklı, yüksek kaliteli, verimli, yerli, milli Aliağa Bisküvilik Buğdayı’nı sektöre kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren Buyurgan, buğdayın faydalarıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

“Mevcut buğday türlerine göre sulak arazide dekar başına %17-20, kurak arazide %35-40 arası, ortalamanın üzerinde verim sağlıyor. Çiftçilerin bu sayede minimum %20 gelir artışı yaşamaları bekleniyor. Aliağa Bisküvilik Buğdayı’nın kurak arazilerde mevcut buğday türlerine kıyasla daha verimli olmasının bir diğer avantajı da daha az suya ihtiyacı olması. Yüksek kalite standartlarında bir bisküvilik buğday türüyle üretim güvence altına alınabilecek. Ayrıca çiftçilerimiz de Aliağa Bisküvilik Buğdayı’nın verimliliğinin kendilerini son derece mutlu ettiğini söylüyor.  Buğdayın yüksek kaliteli sapından hayvancılıkta da yararlanılabiliyor.”

YENİ BUĞDAY TÜRLERİ GELİŞTİRMEK İÇİN ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR

Ayrıca yeni bisküvilik buğday çeşitleri elde etmek için Enstitü’yle birlikte ‘Bisküvilik Buğday Geliştirme Programı’nı hayata geçirdiklerini hatırlatan Buyurgan “Bu program kapsamında geliştireceğimiz yeni çeşitler sayesinde çiftçilerimize yaşadıkları bölgenin iklim ve toprak yapısına uygun, verimli ve kaliteli tohum çeşitleri arasında seçim yapma imkânı sunacağız. Böylece bisküvilik buğdayların daha geniş bir coğrafyada yüksek verimli ve kaliteli olarak üretim devamlılığı sağlanacak” dedi.

ALİAĞA ON BİNLERCE FARKLI TÜR ARASINDAN SEÇİLDİ

Özel sektör-kamu iş birliğinin çok önemli olduğuna dikkat çeken Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü çatısında yer alan Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün Müdürü Dr. Fatih Özdemir, Ülker’le birlikte hayata geçirilen Aliağa Bisküvilik Buğday projesinde elde edilen sonuçların gelecek adına son derece ümit verici olduğunu belirtti.

Özdemir şu bilgileri aktardı: “Aliağa Bisküvilik Buğdayı’nın uzun gelişim sürecindeki büyük emek ve zaman, bugün ülkemizin yerli ve milli bisküvilik buğdayının oluşmasına katkı sağladı.  Bu buğdayın bir ilk olarak, tamamen bisküviye özel ve ıslah yönüyle geliştirilmiş bir tür olması, endüstriyel anlamda da Türkiye’de büyük bir sistem değişikliğidir. Aliağa buğdayı on binlerce aday arasından yapılan binlerce gözlem ve analizle seçilerek geliştirildi. 2014 yılında Bakanlığımız bünyesinde bulunan Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkezine sunuldu. Bağımsız testlerle de onaylanarak 2017 yılında Aliağa ismiyle tescil edildi. Aliağa Bisküvilik Buğdayı, yüksek verimi, kuraklığa ve hastalıklara dayanıklılığı ve bisküviye özel kalitesiyle ön plana çıkıyor. 2017 -2019 yılları arasında buğdayın yaygınlaşması için tohum üretme çalışmaları Enstitümüzün ekim alanlarında yapıldı. 2019 yılından itibaren Ülker’in tohum üretme çalışmalarıyla süreç devam ediyor”

 

Fuat Öner Haber7.com - Sorumlu Müdür/Yayın Koordinatörü
Haber 7 - Fuat Öner

Editör Hakkında

1989 İstanbul doğumlu olan Fuat Öner, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi İnternet Gazeteciliği-Yayıncılığı bölümünden ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi İşletme bölümünden mezun oldu. Eğitimine Marmara Üniversitesi Sosyal Medya Yönetimi Yüksek Lisans bölümünde devam etmektedir. Medya sektörüne 2008 yılında adım atan Öner, Star TV ve Habertürk gazetelerinde çeşitli görevler üstlenmiştir. 2012 yılında Kanal7 Medya Grubu'na haber editörü katılan Öner, Haber7.com'da ‘Yayın Koordinatörü' olarak görevine devam etmektedir. Ayrıca, evli ve bir çocuk babasıdır.
YORUMLAR 21 TÜMÜ
  • Volkan sağlam 1 yıl önce Şikayet Et
    Ekiz tohumculuk Doçent doktor hasan Ekiz ve ekibi geliştirdi bu çeşit i Söylenen firmaya 2021 yılında patentini verdi Emeği geçen bütün ekibe Sonsuz şükran ve saygılar ımı sunarım Durmak yok üretime devam Tohum yerli ve milli ...
    Cevapla
  • TOHUM 1 yıl önce Şikayet Et
    Hz Adem ve nesli, henüz Bill’im adamları yokken! Allah'ın yarattığı doğal bitki ve hayvanlarla beslenerek yaklaşık bin yıl sağlıklı yaşayabiliyorlardı. Aradan yıllaaar geçti, insanoğlu Bill'imde ilerledi, çağ açtı, çağ kapadı, Bill'im adamları Bill'imsel deneyler ve çalışmalar yaptı, öyle ki insanların ve bitkilerin genlerini bile değiştirir hale geldi. Mayalar, İnkalar, Atlantis'liler, Mu'lular, Sümerler, Anunnakiler, Mısırlılar ve daha nice medeniyetler geldi geçti. Bill'im adamları çalıştıkça insanın sağlığı bozuldu, ömrü kısaldı, kısaldı ve geldiğimiz noktada elli sene bile sağlıklı yaşayamaz hale geldik. Artık şu Bill'im adamları emekli olsalar, biz de atalarımız gibi yaşasak olmaz mı?
    Cevapla
  • engin 1 yıl önce Şikayet Et
    eğer 14 kromozomlu ata buğdayı değilse boşu boşuna yorulmayın. diğerleri insan genetiğii bozuyor.
    Cevapla
  • pusula 1 yıl önce Şikayet Et
    bu iktidar gelmeden önce bizim zaten verimliliği yüksek buğdayımız vardı. asıl soru ona ne oldu?
    Cevapla
  • Nusret çakırlar 1 yıl önce Şikayet Et
    Yüksek verimli buğdayımızın ismini ôğrenebilir miyiz
    Cevapla
  • kızılelma 1 yıl önce Şikayet Et
    milli değil ülker buğdayı demeniz daha mantıklı olurdu
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR