Türk öğrencilerden tarihi başarı: 10 ayda 2 milyon kullanıcıya ulaştılar!
StockImg AI adlı bir program geliştiren 3 Türk öğrenci, 10 ayda 2 milyon kullanıcıya ulaştı. Uygulama, 3,5 milyon dolarlık bir değere sahip. Genç mühendisler, TEKNOFEST’te ikinci olduklarını ve yatırım teklifleri aldıklarını söyledi.
ABONE OLYapay zekayla üretilen görseller son dönemin trendlerinden... Kullanıcının yazdığı kelimelere göre fotoğraf üreten bir program geliştiren 3 Türk öğrenci, 10 ay gibi kısa sürede 2 milyondan fazla kullanıcıya ulaştı. Türkiye’de bu alanda çok değerli bir ekosistem oluştuğuna değinen gençlerin kurduğu firmanın değeri ise yaklaşık 3,5 milyon dolar.
Önceleri insanlık için son derece kritik meselelerde adlarını duyduğumuz yapay zeka, teknolojinin daha da gelişmesi ve belki de daha ulaşılabilir olmasıyla bugün çok farklı alanlarda da kendini gösteriyor…
Kimi tek başına ameliyat yapıyor, kimi yemek pişiriyor, kimi dünyanın en iyi savaş pilotlarını dijital harp sahasında yeniyor kimi de kilisede vaaz veriyor. Ve en ilginci de bugün kullandığımız yapay zeka teknolojileri sürekli öğreniyor, kendilerini geliştiriyor ve haliyle sürekli yenileniyor.
YAPAY ZEKA İLE BENZERSİZ GÖRSELLER ÜRETMEK KOLAYLAŞTI
Yapay zeka uygulamalarının en çok kullanıldığı alanlardan biri de görsel üretimi. Bunun için dünya çapında çok sayıda uygulama var. Kullanıcı sayıları milyonlarla ifade edilen bu programlar oldukça yüksek ekonomik değerler anlamına da geliyor.
Bahsettiğimiz bu dünyanın oyuncularından biri de StockImg AI ismiyle kendilerini duyuran ve üç Türk öğrenci tarafından kurulan bir şirket.
Kurucu Buğrahan Zeki Kadak ile arkadaşları Aşkın Temel ve Ahmad Bassime halen üniversite eğitimine devam eden genç mühendisler. Resmi olarak kurulduktan 10 ay gibi kısa sürede 2 milyondan fazla kullanıcıya erişen, ilk etapta 3,5 milyon dolarlık bir değere ulaşan şirketin yola çıkış hikayesini, bugün ortaya koyduklarını ve gelecek dönemlerdeki hedeflerini Buğrahan Kadak ile konuştuk…
KELİMELERE AKTARILAN HAYALLER GÖRSELLERE DÖNÜŞÜYOR
Kadak’tan önce ne iş yaptıkları sorusuna herkesin anlayabileceği şekilde yanıt vermelerini istiyoruz çünkü yapay zeka işin içine girince bazen terimler oldukça karmaşık gelebiliyor.
“Üretken bir yapay zeka projesi” diyor Kadak ortaya koydukları işi tanımlarken. Kullanıcılara metinlerden görsel üretebilecekleri bir dünya sağlamayı hedeflemişler ve bunu da başarmışlar.
“Kısaca özetlemek gerekirse; sitemize ya da mobil uygulamamıza girdiğinizde hayalinizdeki görseli birkaç kelimeyle anlatıyorsunuz ve kendi geliştirdiğimiz yapay zeka yazılımımız sizin için bunu görsele dönüştürüyor. Böylece size özel logoları, sosyal medyada paylaşabileceğiniz görselleri, duvar kağıtlarını ve illüstrasyonları kullanabiliyorsunuz” bilgisini paylaşıyor Kadak.
BAŞARISIZ GİRİŞİMLERI EN BÜYÜK DERS OLDU
Buğrahan Zeki Kadak, her ne kadar 10 ay gibi kısa bir sürede dünyanın dört bir yanında kullanılan bir program geliştirmiş olsalar da aslında temelin çok öncelere dayandığını anlatıyor:
“Biz lise yıllarından bu yana benzer projeler üzerine kafa yoran üç arkadaşız. Bir doyum noktasına ulaştıktan sonra ticarete dönüştürülebilecek projeler yapmak istedik. Ve birçok başarısız projemizden aldığımız derslerle yeni bir yola çıktık. Aslında yapay zeka furyasının da dünyada büyük ses getirmesiyle biz de bu alana yöneldik.
Projemizin duyurusunu internet üzerinden yaptık. İnsanlar bu tür sitelerdeki lansmanı anlık takip ediyor ve beğendikleri projelere oy veriyor. Yayından sonra olağanüstü bir ilgiyle karşılaştık. ABD’den Avrupa’dan binlerce kişi web sitemizi ziyaret etmişti. Haliyle aklımıza gelen ilk soru ‘acaba bu ziyaretçilere ürün satabilir miyiz?’ oldu. Sonra ürünlerimizin satıldığını da gördük. Böylelikle aslında şu an ki girişimimizi yapmaya karar vermiş olduk.”
TEKNOFEST GENÇLERİN ÖNÜNÜ AÇIYOR
Sonrasında işlerin oldukça hızlı ilerlediğinden bahsediyor Kadak. “Geride bıraktığımız 10 ayda yaklaşık 2 milyon kullanıcıya ulaştık. Yapay zeka programımız kullanılarak bugüne kadar 3,5 milyona yakın görsel üretildi. Kısa süre içinde gerek yurt içinden gerek yurt dışından çok sayıda yatırım teklifi aldık. Ülkemizdeki bir yatırımcı da şirketimizin değerini 3,5 milyon dolar olarak gördüklerini ve bu rakam üzerinden yatırım yapabileceklerini iletti” diyor Kadak.
Bu noktada üniversite öğrencilerinin nasıl bir yol izleyerek bu başarıya ulaştığını merak ediyoruz. Çünkü son zamanlarda gençler arasında benzer başarı hikayelerini sıkça duyuyoruz.
Bir ekosistemin oluşmaya başladığını anlatıyor Kadak. Dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de yatırımlarla büyüyen fikirler olduğuna işaret ediyor.
Bu noktada TEKNOFEST için ayrı bir parantez açıyor ve “Bizim için dönüm noktalarından biriydi. Orada ikinci olduk. Bizi ciddi anlamda teşvik ettiler. Projemiz süresinde TEKNOFEST’te tanıştığımız isimlerle sıkça diyalog kurduk, onlardan destek aldık. Ama en önemlisi üretmek. Gençler üretken olunca bir şekilde onları bulan birileri oluyor ve sonrası kendiliğinden geliyor. Bugün üniversite öğrencisi Türk genç mühendisler olarak geliştirdiğimiz bir projenin dünya çapında kullanılması ve milyonlarca dolarlık değere ulaşması ülkemizin potansiyeli açısından da önemli bir gösterge” ifadesini kullanıyor.
“KÖTÜYE KULLANIM MESELESİ HER ALANDA MÜMKÜN”
Yapay zeka tarafından oluşturulan fotoğraflar, videolar, sesler oldukça ürkütücü. Daha da ötesi aslında kötüye kullanım için de çok uygun. Bu süreci nasıl yorumladığını soruyoruz Kadak’a:
“Dünyada yapay zeka ile bir içerik ortaya koyabilme meselesi çok ilgi görüyor. Ülkemizde de üretken yapay zeka konusunda dikkate değer bir gelişme var. Yapay zeka tarafından oluşturulan görseller daha sık karşıma çıkmaya başladı. Halkımızın da ilgisi giderek artıyor. Web sitemize girenlerin ya da uygulamamızı indirenlerin verilerinden bu sonucu rahatlıkla görüyoruz.
Yapay zekanın gittiği nokta biraz ürkütücü olabiliyor. Her ne kadar iyi örnekler bulunsa da kötü işlerin yapılabilmesi için de müsait bir ortam var. Ancak teknolojinin her aşamasında bununla karşılaştık. İnternet siteleri ilk çıktığında ya da sosyal medya üzerinden haber paylaşımları yapıldığında yalan haberlerin hızla yayıldığın görmüştük. Sonrasında süreç giderek kendini buldu.
Burada da benzer bir yol haritası olacak düşüncesindeyim. Biz en azından kendi üzerimize düşeni doğru yaparak yola devam edeceğiz. Umarım yapay zeka iyi işlerde kullanılır ve ülkemiz bu alanda kısa zamanda önemli mesafeler kat eder.”