Bakan Işıkhan'dan asgari ücret ve emekli maaşı açıklaması

Bakan Vedat Işıkhan, 2024 ve 2025 yılı için farklılık gösterecek emekli aylıklarına ilişkin bir çalışma yapılıp yapılmadığı sorusuna yanıt verdi. Işıkhan, asgari ücret sürecinin aralık ayında başlayacağını ifade etti.

ABONE OL
GİRİŞ 21.10.2024 14:45 GÜNCELLEME 21.10.2024 16:23 EKONOMİ
Bakan Işıkhan'dan asgari ücret ve emekli maaşı açıklaması
Bakan Işıkhan'dan asgari ücret ve emekli maaşı açıklaması

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "Yıllara göre değişen emekli maaş farkları değişecek mi?" sorusuna yanıt verdi.

Bakan Işıkhan, şunları söyledi:

 EMEKLİ MAAŞI ARASINDAKİ FARKLARLA İLGİLİ AÇIKLAMA

2024 ve 2025 yılı emekli aylıkları farkına ilişkin Işıkhan, "Emeklilik sistemiyle çok fazla oynamayı düşünmüyoruz." dedi. Bakan Işıkhan, tamamlayıcı emeklilik sistemine yönelik çalışmalarının olmadığını, asgari ücret sürecinin aralık ayında başlayacağını ifade etti.

 

"EMEKLİLİK SİSTEMİYLE ÇOK FAZLA OYNAMAYI DÜŞÜNMÜYORUZ"

2024 ila 2025 yılında emekli olacakların maaşlarında oluşacak yüzde 30'luk farka ilişkin soru üzerine Işıkhan, enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde bu tür tartışmaların gündeme geldiğini söyledi.

Işıkhan, şu ifadeleri kullandı:

"Emeklilik sistemiyle çok fazla oynamayı düşünmüyoruz. Çünkü sistemli ve başarıyla yürüyen bir sisteme müdahale ettiğinizde ki, biz tek başımıza da müdahale edemeyiz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak diğer bakanlıklarımızın da bu konuda hassasiyet gösterdiklerini biliyorum. Ancak burada konuyu ince eleyip sık dokumak gerekiyor. Bu tür durumlarla daha önceki yıllarda da karşılaştık. Tabii biz Sosyal Güvenlik Kurumu ve Bakanlık olarak, şu mesajı vermek isterim, çalışanlarımızın daha çok üretimine ve çalışmasına ihtiyacımız var. Sistemde ne kadar çok kalırlarsa bizim için, sosyal güvenlik sistemimizin geleceği açısından, sürdürülebilirliği açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum."

Emekliliğin bir hak olduğunu ve zamanı geldiğinde herkesin emekli olacağını dile getiren Işıkhan, "Vatandaşlarımızdan önemli ricam şudur ki, elimiz, ayağımız tutuyorken, nefes alıyorken, sağlıklıyken çalışmaya, üretmeye hem ailemizin geçimini hem kişisel gelişimimizi gerçekleştirmek hem de ülkemizin ekonomik anlamda büyümesini sağlamak amacıyla daha çok çalışmaya, daha fazla üretmeye ihtiyacımız var. Sistemde ne kadar kalırlarsa gelecekteki emekli aylıklarının da daha yüksek olacağını öngörebiliyoruz." diye konuştu.

Işıkhan, 2024 ila 2025 yıllarında emekli olacakların maaşlarında oluşacak farka ilişkin bir çalışmalarının olup olmadığıyla ilgili soruya "Tabii biz vatandaşlarımızın tercihine, emeklilik kararına müdahale edecek bir noktada değiliz. Şu an her bir vatandaşımız emeklilik süresini e-Devlet'ten rahatlıkla görebilir, dilekçesini verip emekli aylığına hak kazanabilir. Ancak biraz önce ifade ettiğim gibi sistemde kalıp çalışmayı tercih etmelerini ben özellikle rica ediyorum. Çünkü bizim daha fazla sosyal güvenlik primine ihtiyacımız var ve gelecekte çocuklarımıza sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi bırakmak için de daha çok çalışmaya, üretmeye ihtiyacımız var." yanıtını verdi.

Bu süreçte nitelikli iş gücü kaybının da ortaya çıkacağına dikkati çeken Işıkhan, "Ancak piyasa o kadar dinamik ki bu iş gücü açığının da kolay ve kısa sürede kapatılacağını da öngörebiliriz." dedi.

Almanya'da 40 yıl prim ödenip 20 yıl emekli aylığı alınmasına karşın, Türkiye'de bunun tam tersi olduğunu ifade eden Işıkhan, ne kadar çok prim ödenirse emekli aylığının da o ölçüde yüksek olacağını hatırlattı.

Işıkhan, Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında sosyal güvenlik sisteminde yapılacak düzenlemelere ilişkin soru üzerine, 12. Kalkınma Planı ve OVP çerçevesinde temel hedefin, vatandaşların refahını yükseltmek ve sürdürülebilir sosyal güvenlik sistemine sahip olmak olduğunu söyledi.

OVP hedeflerine ulaşmayı ve bu hedefleri güçlendirecek adımlar atmayı planladıklarını kaydeden Işıkhan, "Tabii emeklilik şartlarıyla ilgili herhangi bir köklü değişiklik öngörmüyoruz. Hem Ekonomi Koordinasyon Kurulunda hem de bakanlığımızın böyle bir çalışması söz konusu değil. Ancak sosyal güvenlik sistemimizin sürdürülebilirliğini sağlamak ve emeklilerimizin yaşam standartlarını yükseltmek konusunda çalışmalarımız, gayretlerimiz var." dedi.

"TAMAMLAYICI EMEKLİLİK SİSTEMİYLE İLGİLİ HERHANGİ BİR ÇALIŞMA YOK"

Çalışanların haklarını gözetmenin dikkat etmeleri gereken bir konu olduğunu bildiren Işıkhan, "Tamamlayıcı emeklilik sistemiyle ilgili Bakanlığımızın herhangi bir çalışması yok. Bazen 'Kıdem tazminatının yerine mi geçecek' diye endişeler var. Bu konuda hem işçi hem de işveren kesimimizin rahat olmasını istiyoruz." dedi.

Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) düzenlemesinin çalışan ve emekli oranlarını nasıl etkilediğiyle ilgili soruyu Işıkhan, "Elbette sosyal güvenlik sistemimize, iş gücü piyasamıza ve bütçeye etkileri oldu. Ancak Allah'a şükür mali disiplin anlayışımız ve güçlü bütçe yönetimi sayesinde bu yükü dengeli şekilde yürütmeye gayret ediyoruz." şeklinde yanıtladı.

Işıkhan, şöyle devam etti:

"Emekli sayımız, bugün itibarıyla 16,4 milyon. EYT düzenlemesinden faydalanılan sigortalılarla ilgili bilgi verdiğimde, 2023 yılında 2 milyon sigortalıya aylık bağladık. 2024 ağustos sonu itibarıyla da aylık bağlanan kişi sayısı 2,3 milyon. EYT emekliliğinin ortalama yaşı, en üzüldüğümüz konulardan bir tanesi, 48. 38 yaşında emekli olan 450'ye yakın vatandaşımız mevcut. Emekli olan SSK'lıların yaklaşık yüzde 57'si tekrar çalışmaya devam ediyor. EYT emeklilerimizin ortalama aylıkları 17 bin liradır. EYT'nin maliyetine baktığımızda, 2023 yılında yaşlılık aylığı bağlanan 2 milyon sigortalıya yatırılan yaşlılık aylığı, bayram ikramiyesi, emeklilik ikramiyesi, 5 bin liralık tek seferlik ödeme yapmıştık, toplamı yaklaşık 210 milyar lira."

Bakan Işıkhan, geçen yıl emekli olanlardan kaynaklı 42,1 milyar lira prim kaybı da olduğunu bildirerek, "2024 yılında EYT'nin maliyetinin 592,6 milyar lira olacağı öngörülmektedir. " dedi.

EYT'den toplam 5 milyon kişinin emekli olma hakkı kazandığını ancak bunlardan 2,5 milyonunun emekli olmadığını belirten Işıkhan, sistemde kalanlara teşekkür etti.

Türkiye'nin emeklilik sisteminin gelecek yıllarda nasıl şekilleneceğine ilişkin soruya Işıkhan, "Aktüeryal dengeyi çok iyi korumak zorundayız. Gerçekten iyi bir durumdaydık. Fakat EYT ile birlikte bu aktüeryal denge aleyhimize dönmüş durumda." dedi.

Işıkhan, SGK'nin 10-20 yıllık projeksiyonlar yaptığını anlatarak, "Nüfusumuz sürekli artıyor. Yaşlanan bir nüfusa sahibiz. Bu nüfusu acaba bir risk olarak mı değerlendireceğiz yoksa bize katkı getirecek bir boyuta mı dönüştürmek durumundayız? Emeklilik sistemimizle oynamamamızın temel nedenlerinden biri de bu." diye konuştu.

 SGK PRİM BORCU EN YÜKSEK OLAN ŞİRKETLER KAMUOYUYLA PAYLAŞILACAK

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "Maliye Bakanlığımız nasıl paylaşımda bulunuyorsa biz de prim borcu en yüksek olan şirketleri kamuoyuyla paylaşacağız." dedi.

Kayıt dışı istihdama yönelik çalışmalara ilişkin açıklama yapan Işıkhan, kayıt dışılığın vatandaşların sosyal güvenlik haklarının zedelenmesine sebep olurken, SGK açısından da prim kaybına neden olduğunu söyledi.

Sorunu çözmek için yoğun çalışmalar yaptıklarını belirten Işıkhan, 2002'de kayıt dışı istihdam oranının yüzde 52 seviyelerindeyken, bugün bu oranın yüzde 24,2'lere indiğini ifade etti.

Kayıt dışılığın önlenmesinde işletmeye önce ceza kesmek yerine rehberlik, danışmanlık hizmetleri sunduklarını, risk odaklı çalışmalara ağırlık verdiklerini belirten Işıkhan, kayıt dışı çalışanların tespiti konusunda da dijital teknoloji ve yapay zekadan faydalandıklarını söyledi.

Vatandaşlardan kayıt dışılıkla mücadele noktasında tespit ettikleri durumları bildirmeleri ricasında bulunan Işıkhan, sene sonuna kadar denetimleri sürdüreceklerini belirtti.

"HERHANGİ BİR YABANCININ, TÜRKİYE'DE KAYITLI OLMADAN ÇALIŞMASINA İZİN VERİLMEMEKTEDİR"

Işıkhan, sığınmacıların kayıt dışı çalışması konusuna da değinerek, şöyle devam etti:

"Yabancıların çalışma konusu ülkemize çalışmak için gelen yabancıları kapsayan bir durum. Biz çalışma izni değerlendirme kriterlerini tekrar gözden geçirdik. 10 yıl değişiklik yapılmayan konularda yönetmeliğimizi güncelledik. İstihdam, ücret, mali yeterlilik konuları, kriterleri başta olmak üzere bu yönetmeliğin özellikle iş gücü piyasasına uyumunu sağlayacak şekilde gerçekleştirdik. Türkiye Çalışma Hayatı Buluşmaları kapsamında ziyaret ettiğimiz tüm illerde işverenlerimizin en büyük sıkıntılarından bir tanesi de buydu. Bu çerçevede sivil toplum kuruluşlarının, sendikalarımızın görüşlerini alarak, TOBB ve TİSK'in görüşlerini de alarak çalışma izni konusunda günümüze uygun konularda belli başlıklarda düzenlemeler yaptık. Tabii burada yabancıların kayıtlı çalışmalarının artırılması bizim için önemli, yoksa kayıt dışı çalışmaya asla onay vermiyoruz."

Kayıt dışı çalışmanın Bakanlık olarak mücadele ettikleri önemli bir konu olduğunu vurgulayan Işıkhan, "Türkiye'de yabancıların kayıtlı çalışmalarını destekleme noktasında politikalarımızı etkin bir şekilde sürdürüyoruz. Kayıt altına aldığımızda vergi ödeyecek bu insanlar, vergi gelirimiz artacak. Ekonomimizde bir iyileşme söz konusu olabilecek. Sosyal güvenlik sistemimize prim gelecek, prim gelirleriyle aktüeryal dengeyi daha iyi noktaya taşıyabileceğiz. Çalışanların gelecekteki sosyal güvenlik haklarını da korumuş olacağız." dedi.

Bakan Işıkhan, CHP'nin üst düzey yöneticilerinden birinin "yabancılar, Türkiye'de 6 aydan 3 yıla kadar izinsiz çalışabilecek" açıklamasını anımsatarak, "Herhangi bir yabancının, Türkiye'de kayıtlı olmadan değil 6 ay, 3 yıl 1 gün bile çalışmasına izin verilmemektedir. Herhangi bir işverenin de bunu çok iyi bildiğini biliyorum. Ne yazık ki popülist politikalarla, CHP'nin üretmiş olduğu bu söylemlerle de bir taraftan sosyal medyada mücadele ediyoruz." diye konuştu.

"ÇALIŞMA İZNİ OLMADAN BİR YABANCININ ÇALIŞTIRILMASI SUÇTUR"

Türkiye'de bir yabancının çalışabilmesi için işverenin ilgili yabancı için çalışma izni başvurusunu yapması gerektiğini belirten Işıkhan, "Çalışma izni olmadan bir yabancının çalıştırılması suçtur." diye konuştu.

Sporcu, sanatçı, tur operatörleri, rehberler gibi seçkin gruplara kamu kurumlarının önerisiyle çalışma izni muafiyeti getirdiklerini belirten Işıkhan, "Örneğin yabancı bir basın mensubu olarak Türkiye'de görev yapmak istiyorsanız, Bakanlığımıza başvururken, İletişim Başkanlığından uluslararası basın mensubu olduğunuza dair belgenizi istiyoruz. Her şey kontrol altında." ifadelerini kullandı.

"ARALIK AYI BAŞINDA BU SÜRECİ BAŞLATACAĞIZ"

Bakan Işıkhan, "Asgari Ücret Tespit Komisyonunun ilk toplantı tarihi, sürecin nasıl ilerleyeceği ve sürece ilişkin beklentilerin nasıl olduğu" sorusu üzerine, asgari ücretin belirlenmesinin hükümetin tek başına belirlediği bir durum olmadığını söyledi.

Işıkhan, şunları kaydetti:

"2025'ten itibaren geçerli olacak asgari ücreti belirlemek için de Asgari Ücret Tespit Komisyonumuz var. Aralık ayı başında bu süreci başlatacağız. İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinin yer aldığı komisyon toplanacak. Çalışmalarını belli bir dönem sürdürecek ve sonrasında nihayete erdirdikleri, hem işçiyi hem de işvereni memnun edecek rakamın gündemimize gelmesi ve daha sonra da karar verilmesi süreci söz konusu olacaktır. Tabii AK Parti hükümetleri olarak biz her zaman işçimizin, işverenimizin bu süreçte maksimum faydayı elde etmesini sağlıyoruz, o yönde çabalarımızı sürdürüyoruz. 2025 yılı asgari ücreti belirlerken de bu hassasiyetimizi sürdüreceğiz. Asgari Ücret Tespit Komisyonu bu kararı alırken enflasyon oranını dikkate almak, ekonomik büyümemizi, iş gücü piyasamızın ihtiyaçlarını ve vatandaşlarımızın yaşam standartlarını göz önüne alarak bu ücreti belirlemekte. Yaşam standartlarını iyileştirecek, ekonomimizin de genel istikrarına, yapısına zarar vermeyecek düzeyde belirleneceğini umut ediyorum."

Işıkhan, asgari ücreti minimum ücret olarak belirlediklerini ama işverenlerin bunun üzerinde de ücret verebileceklerini kaydetti.

"BÜTÇELERİ DOĞRULTUSUNDA NAKİT ÖDEMEDE BULUNAMAYAN BELEDİYELER VAR"

"Belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumuna prim borçlarının ne durumda olduğu ve ödenmeyen borçlara ilişkin neler yapıldığı" sorusu üzerine Işıkhan, belediyelerin prim borçları noktasında güçlüklerle karşılaştıklarını söyledi.

Işıkhan, "Bu borçların ödenmesi hem emekli aylıklarımızın ödenmesi hem de milletimizin sosyal güvenlik haklarını, sağlık, ilaç ve tedavi harcamalarının karşılanması açısından kritik bir öneme sahip. Prim olmadan, gelirimiz olmadan biz bu masrafları nasıl karşılayacağız." dedi.

Belediyelerden son birkaç haftada 7,9 milyar lira nakit ödeme aldıklarını söyleyen Işıkhan, "Bunun kat kat fazlasını da taksitlendirdik. Borçlarını taksitlendirmek isteyen belediyelerimiz var. Gayrimenkul teklifinde bulunan belediyeler söz konusu. Gayrimenkul tekliflerinde süreç oldukça uzun sürüyor. Bu çerçevede özellikle Sosyal Güvenlik Müdürlüğümüzde bu değerlendirmeler, bize önerilen gayrimenkuller, bir değerlemeye tabi tutuluyor. Bu değerleme rapor halinde merkeze gelip, SGK yönetim kurulu tarafından da ayrıca özel ve titizlikle değerlendirilmekte. Çünkü verilen gayrimenkul değeri, bizim borcumuzu karşılayacak düzeyde değil." diye konuştu.

Bütçeleri doğrultusunda nakit ödemede bulunamayan belediyelerin olduğuna işaret eden Işıkhan, "Aslında belediye başkanlarımızın da birçok rol ve sorumluluğu yanında mali sorumlulukları da söz konusu. Başkanlarımız ne yazık ki SGK prim borçları ödenmesi gerekenler listesinin başında değil, en sona koyuyorlar, en son kaldığı için de bunları ödeyeceği bütçeye sahip olamıyorlar." dedi.

"SGK OLARAK SON KURUŞUNA KADAR BİZ BORÇLARI TAHSİL EDECEĞİZ"

AK Parti'li belediyelere de aynı hassasiyetle yaklaştıklarını ifade eden Işıkhan, Sakarya Büyükşehir Belediyesi ile başladıklarını, CHP'li belediyelerden Bakanlıkla işbirliği kurmak isteyen Bodrum Belediyesi ile prim borcu yapılandırmasına başladıklarını ve tüm belediyelere eşit mesafede olduklarını kaydetti.

Bakan Işıkhan, "Bize bir adım gelene biz on adım atıyoruz. Parti ayrımı gözetmeksizin tüm belediyelerimize aynı hassasiyetle yaklaşıyoruz, taksitlendirme yapıyoruz. Amacımız prim tahsilatımızı artırmak. İcra gelen belediyelerden mağdur edebiyatı yapmamalarını rica ediyorum. Bizimle iletişim kurmayan belediyeler var. Adana Büyükşehir Belediyesi, İstanbul'da Beşiktaş, Sarıyer, Maltepe, Kartal belediyeleri, İzmir Karşıyaka Belediyesi... İlgili kanun gereği biz haciz işlemlerini başlatacağız." dedi.

Ödemelerde bulunmayan belediyelerin de borcunun faizle birlikte sürekli arttığına işaret eden Işıkhan, şöyle devam etti:

"Bir borcunuz var, belediye başkanı olarak borcunuzu neden ödemiyorsunuz, biz sosyal güvenlik sistemimizi sürdürmek zorundayız. Emekli ayaklıklarımızı, ilaç, tedavi giderlerimizi karşılamak zorundayız. SGK olarak son kuruşuna kadar biz borçları tahsil edeceğiz. Bu rakamı ilk açıkladığımda 96 milyardı, şu an 140 milyar liraya yükseldi. Burada İzmir Büyükşehir Belediyesinin 8 milyar, Ankara Büyükşehirin 7 milyar, İstanbul'un 4 milyar... Bu belediyeler yine bizimle iletişime geçip taksitlendirme ve yapılandırma sürecine girdiğimiz belediyeler."

"SGK'YE PRİM BORCU OLAN KİM VARSA AÇIKLAYACAĞIZ"

SGK prim borcu olan şirketlere yönelik neler yapılacağı sorusu üzerine Işıkhan, şirketlerin borçlarının da inanılmaz düzeye çıktığını belirterek, "Maliye Bakanlığımız nasıl paylaşımda bulunuyorsa biz de prim borcu en yüksek olan şirketleri kamuoyuyla paylaşacağız." ifadesini kullandı.

Bakan Işıkhan, "SGK'ye prim borcu olan kim varsa açıklayacağız. 500 milyon ya da 1 milyar borcu olan şirketler var ne yazık ki. Bunları kamuoyuyla da paylaşmayı düşünüyoruz. Çünkü bunun mutlaka etkisi olacağını da düşünüyorum, en azından borçların tahsilatı konusunda." dedi.

Emrullah Koçin Haber7.com - Editör
Haber 7 - Emrullah Koçin

Editör Hakkında

2017'de İstanbul Üniversitesi Gazetecilik bölümünden mezun oldu. Meslek hayatına ilk olarak Genç Dergi'de başladı. Daha sonra Sadece haber.com'da internet haberciliğine başladı. 2019 yılında Haber7.com ailesine dahil olan Koçin, ''Ekonomi ve Otomobil Editörü'' olarak meslek hayatına devam etmektedir.
YORUMLAR 89 TÜMÜ
  • Vatandaş 1 ay önce Şikayet Et
    Ay çiçeği hasat zamanı iken ayçiçek yağı bir ayda yüzde otuz civarında zamlandi bu zamlar niye
    Cevapla
  • Demirbukey 1 ay önce Şikayet Et
    Devlet bir an önce düşük emekli maaşı alanları ev sahibi yapmalı çünkü aldığı maaş ev kirasının yarısı yapıyor kiracı emekli perişan bir halde..
    Cevapla
  • Hüseyin 44 1 ay önce Şikayet Et
    Sayın Bakandan şunu rica ediyorum. Öncelikle eflasyonu düşürün,adaletsizliği giderin .O zaman zama gerek kalmaz..Mülkün temeli adalettir. Oy için iş yapmayın. Sistemi koyun .Gerisi nafile
    Cevapla
  • seldur 1 ay önce Şikayet Et
    10.650 gün 8 yıl tavandan prim ödedim 3.600 en düşük prim ödeyenle aynı maaşı alıyorum. Bu nasıl hesap
    Cevapla
  • Misafir 1 ay önce Şikayet Et
    staj ne olacak.1 gün ile 17 yıl bu durum ne olacak sayın bakan.tamam çalisalimda 17 yıl mı çalışalım.44 yaşındayım primim 8.000.emekli oluncaya kadar neredeyse bir 8.000 daha yapıcaz.bunun adalet neresinde
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR