Erdoğan uyarmıştı! Türkiye için tehlike alarmı çaldı: Tarihin en düşük doğurganlık oranı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Türkiye'nin doğurganlık oranının 1,51'e düştüğünü ve yaşlı nüfus oranının arttığını belirterek, nüfus politikalarının önemine değindi.

ABONE OL
GİRİŞ 20.12.2024 11:11 GÜNCELLEME 20.12.2024 11:35 EKONOMİ
Erdoğan uyarmıştı! Türkiye için tehlike alarmı çaldı: Tarihin en düşük doğurganlık oranı
Erdoğan uyarmıştı! Türkiye için tehlike alarmı çaldı: Tarihin en düşük doğurganlık oranı
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan düşen doğurganlık oranıyla ilgili "Bu Türkiye açısından varoluşsal bir felakettir, tehdittir." uyarısında bulunmuştu.

  • Doğurganlık Oranındaki Düşüş: Dünya genelinde ortalama doğurganlık oranı 2,32 iken, Türkiye'de bu oran 1,51'e geriledi. Bu durum, yaşlı nüfus oranının hızla artmasına yol açıyor.

  • Evlilik ve Anne Olma Yaşının Artışı: Türkiye'de ilk evlilik yaşı erkeklerde 28,3, kadınlarda ise 25,7 düzeyinde. İlk doğum yaşı ise 27'ye yükselmiş durumda. Evlilik ve anne olma yaşının yükselmesi doğurganlık oranlarını düşürüyor.

  • Doğum Sayısındaki Azalma: 2014 yılında 1 milyon 351 bin olan doğum sayısı, 2023 yılında 958 bin 408'e düştü. Bu da doğurganlık oranlarında 10 yıl içinde yaklaşık 400 binlik bir azalma olduğunu gösteriyor.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, bir otelde düzenlenen, Ailenin Güçlendirilmesi ve Dinamik Nüfus Yapısı Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, güçlü, dinamik ve üretken bir nüfus yapısı hedefiyle aileyi güçlendirme stratejileri geliştirdiklerini belirtti.

DOĞURGANLIK ORANI TEHLİKELİ BİR HIZLA DÜŞÜYOR

Doğurganlık hızının düştüğünü, yaşlı nüfus oranının yükseldiğini kaydeden Bakan Göktaş, dünya genelinde ortalama 2,32 olan doğurganlık hızının, Türkiye'de 1,51'e gerilediğini, 65 yaş üstü yaşlı nüfus oranının ise yüzde 10'u geçtiğini söyledi.
Doğum sayısı ve toplam doğurganlık hızı, 2001-2023

Türkiye'de, 1960'lı yıllardan itibaren benimsenen nüfusu kontrol altına almaya yönelik politikaların demografik yapıda değişimler meydana getirdiğini aktaran Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu durumun önüne geçmek adına 2007'den bugüne hazırlanan kalkınma planlarımızda nüfus destekli politikalar, vazgeçilmez bir unsur haline geldi. Nüfusu destekleyen politikalarla verimli sonuçlara ulaşmak, hiç şüphesiz uzun ve kararlılık gerektiren bir süreç. Bu süreçte güncel şartlara hakim olmak da büyük önem arz ediyor.

Bugün nüfus dinamizmindeki düşüş, toplumsal değişimlerle paralel bir seyir çiziyor. Bireysellik, cinsiyetsizleştirme, aile kurumunu zayıflatıyor ve insanı yalnızlaştırıyor. Evlilik, çocuk sahibi olmak artık günümüz insanının öncelikler sıralamasında çok geri planda kaldı. Doğurganlık hızındaki düşüşün, sadece ekonomik sebeplerle açıklanmayacağını hepimiz biliyoruz. Zira refah düzeyi yüksek toplumlarda doğurganlık hızı düşme eğilimini sürdürüyor. Bu anlamda nüfus politikalarının gerçekçi ve çok yönlü bir bakış açısıyla belirlenmesi gerektiğini düşünüyoruz."

Bakan Göktaş, eğitim ve nüfusu güçlendirmek için bütüncül stratejilerle ilerlemenin önemli olduğuna inandıklarını dile getirdi.

Toplam doğurganlık hızının Avrupa Birliği üye ülkeleri ile karşılaştırması, 2022

"İLK EVLİLİK YAŞI ERKEKLERDE 28,3, KADINLARDA İSE YÜZDE 25,7 DÜZEYİNDE"

Küresel ölçekteki eğilime paralel olarak Türkiye'de de evliliklerin ve doğum oranlarının giderek azaldığını vurgulayan Göktaş, şunları kaydetti:

"İlk evlilik yaşı erkeklerde 28,3, kadınlarda ise yüzde 25,7 düzeyinde. İlk doğumda ortalama anne yaşı 27'ye ulaşmış durumda. Evlenme ve ilk anne olma yaşının yükselmesi, doğal olarak doğurganlık hızının düşmesine ve doğumların azalmasına da sebep oluyor. 2014 yılında 1 milyon 351 bin olan doğum sayısı, 2023 yılında 958 bin 408'e düşmüş. Yani 10 yılda doğum oranları yıl bazında yaklaşık 400 bin seviyesinde azalma göstermiştir.

2008 ve 2023 yılları arasındaki binde 1,4 olan boşanma oranları, 2,01'e yükselmiştir. Birçok değişkenden etkilenen bu oranların iyileşmesi için büyük bir gayretle, kararlılıkla çalışıyoruz. Zira demografik yapımızın, az önce de vurguladığım gibi kısa, orta ve uzun vadede istihdam, sosyal güvenlik, bakım, ekonomi, savunma gibi birçok alanda, sürdürülebilir kalkınma açısından sorunlara yol açabileceğini görüyoruz. Biz de bugün ulaştığımız refah düzeyini korumak adına somut adımlar atıyoruz."

"12 İLDE SAHA ARAŞTIRMALARINI BAŞLATTIK"

Bakan Göktaş, bu yıl Birleşmiş Milletler Uluslararası Aile Yılı'nın 30. yıl dönümünde, Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı'nı ilan ettiklerini anımsattı.

Beş temel amaç çerçevesinde hazırladıkları eylem planında, refah, sosyal politika ve dijitalleşme ve çevre temalarının yanı sıra küresel riskler ve demografiye özel bir bölüm ayırdıklarını anlatan Göktaş, "Altı ay önce aile ve nüfus politikaları ile ilgili çalışmalarımıza ivme kazandırmak amacıyla Aile ve Nüfus Politikaları Daire Başkanlığını kurduk. Daire başkanlığımızın çalışmalarıyla öncelikle ulusal ve uluslararası nüfus politikalarını detaylı inceliyoruz." diye konuştu.

Doğurganlık ve anne babalık fikrine ilişkin saha araştırmalarına başladıklarını belirten Bakan Göktaş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"12 ilde doğurganlık ve anne babalık fikrine ilişkin saha araştırmalarını başlattık. Böylece, kuşaklar arası farklılıkların kök nedenlerini daha iyi anlamayı ve toplumumuzun ihtiyaçlarına uygun sosyal politikalar üretmeyi hedefliyoruz. Diğer yandan, kasım ayında aile ve nüfus konularını ele almak üzere 27 kurumdan oluşan Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Koordinasyon Kurulu'nu bir araya getirdik.

Nüfus politikalarımızın ülke genelinde daha etkin uygulanmasını sağlamak, demografik yapıdaki gelişmeleri izlemek ve değerlendirmek üzere Nüfus Politikaları Kurulu'nu önümüzdeki günlerde oluşturuyoruz. Kurulumuzun çalışmaları ile ulusal nüfus eylem planını hazırlayacak, kısa, orta ve uzun vadeli nüfus eylemlerinin uygulanmasını sağlayacağız. Bu anlamda aileyi ve çocuğu koruyan, kadını güçlendiren politikalarımızla dinamik bir nüfus yapısı oluşturmaya kararlıyız."

Fuat Öner Haber7.com - Sorumlu Müdür/Yayın Koordinatörü
Haber 7 - Fuat Öner

Editör Hakkında

1989 İstanbul doğumlu olan Fuat Öner, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi İnternet Gazeteciliği-Yayıncılığı ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi İşletme bölümlerinden mezun oldu. Marmara Üniversitesi Sosyal Medya Yönetimi’nde yüksek lisans Eğitimini tamamladı. Medya sektörüne 2008 yılında adım atan Öner, Star TV ve Habertürk gazetelerinde çeşitli görevler üstlendi. 2012 yılında Kanal7 Medya Grubu'na haber editörü olarak katılan Öner, şu anda Haber7.com'da Yayın Koordinatörü olarak görev yapmaktadır. Evli ve bir çocuk babasıdır.
YORUMLAR 115 TÜMÜ
  • DEĞMEZ, 3 saat önce Şikayet Et
    Aç,işsiz, umutsuz,.karamsar,.torpil,. Siyasi ekonomik istikrarsızlık,.kıtlık, kötü eğitim, eğitimsiz aile,.kötü öğretmen ortamına çocuk getirmeye değmez, Bitik bir sunyada yasiyoruz, çocuk yaparak günah işleriz, sadece Türkiye değil, Rus, ABD,.çin, Avrupa da aynı, bana yaramayan dünya kime yararsa yarasın.
    Cevapla
  • Kamil 3 saat önce Şikayet Et
    Vatandaşımız'ın , Suyu ve Yeşil'i temiz mera alanlarında yayılan bol bol güneş gören büyük baş ve küçük baş hayvan eti tüketmeye ihtiyacı vardır . Kapalı ortam et ürünleri ve hormonlu gıdalar doğurganlık oranını düşürmektedir . Kırmızı et fiyatları , toplum sağlığını desteklemek açısından minimize edilmelidir .
    Cevapla
  • Hacı Bektaş 3 saat önce Şikayet Et
    Bakamayacağı, gelecek vaad edemeyeceği çocuğu neden doğursun millet.
    Cevapla
  • VATANDAŞ 3 saat önce Şikayet Et
    Bu hayat şartlarında gençler evlenmeye, çocuk yapmaya korkar hale geldiler. Evlense hangi evde oturacak, birde kira derdi var. bu asgari ücretle bırakın ev geçinrmeyi, çocuk yapmayı, kendini geçindiremez hale geldi insanlar. Devletin bukonuları iyi irdelemesi gerekiyor, yoksa doğum oranları dahada düşer.
    Cevapla
  • Abdullah 3 saat önce Şikayet Et
    Bu politikalarla çok tırmalarız. Hem çalışan kadın diyeceksin hem de doğurganlık azaldı denecek. Boş plan ve projelerle doğurganlık artmaz. Ailede kadın çalışınca çocuğa kim bakacak.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR