"Polonya, Türk müteahhit firmaları için fırsat sunuyor"

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) çatısı altında faaliyet gösteren Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) tarafından düzenlenen “DTİK Polonya Buluşması’nda” konuşan Üğdül, yaklaşık 30 yıldır AB ülkeleri arasında nadir denebilecek kesintisiz bir ekonomik büyüme gösteren Polonya’nın Türk iş insanları için sunduğu fırsatlara dikkati çekti.

Polonya’nın ekonomik büyümesinde Avrupa Birliği (AB) fonlarının etkisinin büyük olduğunu ifade eden Üğdül, "2007-2013 yıllarını kapsayan bir önceki AB bütçesinde yapısal yardımlar çerçevesinde AB fonlarından 67 milyar avroluk destek alan Polonya’ya 2014-2020 yıllarını kapsayan mevcut AB bütçesi tarafından da 86 milyar avro tahsis edilmiştir. Bu çerçevede, AB’ye üye olduğu 2004 yılından beri Polonya AB fonlarından en çok destek sağlayan ülkelerin başında gelmiştir. Bu fonlar sayesinde Polonya altyapısına yatırım yaparak ülkenin ekonomik büyümesinin önünü açan doğru adımlar atmıştır.” diye konuştu.

Üğdül, kişi başı milli gelirinin ve bu çerçevede genel hayat standartlarının yükselmesinin bir sonucu olarak, Polonya'nın ilerleyen dönemde AB fonlarından geçmişte olduğu kadar istifade edemeyeceğine işaret ederek,  AB fonlarının azalmasının ülkenin altyapı yatırımlarının keskin bir şekilde azalacağı anlamına gelmediğini ve Polonya’nın büyük çaplı altyapı projelerinde öz kaynaklarını kullanacağını Türk iş insanlarına anlattı.

 Üğdül, ülkenin öz kaynaklar kullanmasına da örnek olarak Varşova’nın 45 kilometre dışında güneybatı yönünde inşa edilmesi öngörülen ve ilk aşamada yılda 45 milyon yolcu kapasitesine sahip olması beklenen Merkezi Havalimanı projesinin 9,4 milyar avroluk masrafını gösterdi.

Polonya ekonomisi 2018'de yüzde 5,1 büyüdü

AB içindeki genel ekonomik durgunluk ve Brexit gibi unsurlara rağmen Polonya ekonomisinin geçen yıl yüzde 5,1 seviyesinde büyüdüğünü anlatan Üğdül, şöyle devam etti:

“Bu AB içerisindeki en yüksek rakamlardan biridir. Polonya’nın sermaye piyasası özellikle kayda değer bir gelişim göstermiştir. Bunda kuşkusuz mesleki kariyerinde daha önceden ülkenin en büyük bankalarından birinin CEO’luğunu yapmış olan Başbakan Mateusz Morawiecki’nin önemli bir rolü bulunmaktadır. Hükümetin sermaye piyasalarını desteklemeye yönelik politikaları sayesinde geçen eylül ayında Londra borsasının araştırma kolu olan FTSE Russell, Polonya’nın sermaye piyasasını gelişmiş ülkelerin sermaye piyasalarıyla aynı endekse dahil etmiştir. Bu çerçevede, Polonya’nın müteahhitlik sektörümüz için de önemli fırsatlar sunmaya devam edeceğine inanıyoruz. Biz de buradaki temaslarımızda bu konuyu sıklıkla işliyoruz. Halihazırda öncü şirketimiz Gülermak gerçekleştirdiği metro, otoyol ve tünel projeleriyle müteahhitlik sektörümüzün önünü açmaktadır.”

İkili ticaret 10 milyar dolara yaklaşıyor

Üğdül, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ekim 2017’de Polonya’ya gerçekleştirdiği resmi ziyaret sırasında iki ülke Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen 10 milyar dolarlık ticaret hedefine gittikçe yaklaşıldığını bildirerek, bu hedefe daha hızlı bir şekilde ulaşılabilmesi için iş dünyası arasındaki temasların sıkılaştırılmasını, daha çok ortak girişimlere imza atılmasını, karşılıklı ticaret fuarlarına daha geniş heyetlerle katılım sağlanmasını ve inovasyon alanında iş birliği yapılacak hedef sektörlerin iki ülke makamları tarafından özel araçlarla teşvik edilmesini tavsiye etti.  

Geçen yıl Polonya’dan Türkiye’ye 646 bin turistin geldiğini bildiren Üğdül, “Orta vadede hedefimiz yılda bir milyon Polonyalı turistin ülkemizde ağırlanmasıdır. Polonya'nın artan refah seviyesi ışığında bu hedefin gerçekçi olduğunu düşünüyoruz. Turizmin gerçek potansiyeline ulaşmasının önündeki en büyük engel iki ülke arasındaki uçak seferlerinin sayısının arzu ettiğimiz seviyede olmamasıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

Varşova Büyükelçisi  Üğdül, Polonya-Türkiye ilişkileri, ekonomik ve ticari iş birliğinin önemli bir rol oynamaya devam edeceğine işaret ederek, “Sivil havacılık, turizm, fuarlara karşılıklı olarak katılım, üçüncü ülkelerde ortak girişimler, yatırımlar, altyapı projeleri gibi iş birliğimizin daha da yoğunlaştırılabileceği çok sayıda alan mevcuttur. Özellikle altyapı projelerinin önümüzdeki dönemde firmalarımız için büyük fırsatlar sunduğu görülmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.