Eski Bakan Ala'nın tapu kayıtlarını inceleyen sanıklara hapis

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan ve eski tapu müdürlüğü çalışanları olan sanıklar Ahmet Tanas, Dilber Gül Şengel, Mustafa Yıldız ve Nurullah Akıncı ile avukatları katıldı.

Cumhuriyet savcısı celse arasında sunduğu esas hakkındaki mütalaasında, 4 sanığın da özel hayatın gizliliğini ihlal ettikleri gerekçesiyle ayrı ayrı cezalandırılmalarını, "FETÖ/PDY üyesi olmak" suçundan ise beraatlerini istedi. Savcı, sanıklardan Akıncı'nın evinde ele geçen silahlardan dolayı "vahim nitelikte silah bulundurma" suçundan da cezalandırılmasını talep etti.

Sanık Tanas, esas hakkındaki mütalaaya karşı yaptığı savunmada, Ala ile ilgili sadece bir isim ve soyisim incelemesi yapıldığını, herhangi bir mal varlığı araştırması yapılmadığını söyledi.

Sanıklar, son sözleri sorulunca beraatlerine karar verilmesini istedi.

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanıklar Ahmet Tanas, Dilber Gül Şengel ve Mustafa Yıldız'ı "kişisel verileri, hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirmek" suçundan 2 yıl 6 ay hapse mahkum etti.

Diğer sanık Nurullah Akıncı'ya ise "kişisel verileri, hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme" suçundan 3 yıl hapis cezası veren heyet, sanığa, evinde vahim nitelikli silah bulundurduğu için de 7 yıl hapis ve 3 bin lira adli para cezası verdi.

Sanıkların tamamı, "FETÖ/PDY üyesi olmak" suçundan ise beraat etti.

- İddianameden

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, tapu müdürlüğü çalışanı olan tutuksuz sanıklar Ahmet Tanas, Dilber Gül Şengel, Murat Yıldız ve Nurullah Akıncı'nın herhangi bir talep veya idari işlem olmaksızın hukuka aykırı olarak eski İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın tapu kayıtlarına girdiği belirtiliyordu.

Kamuoyunda sorgulamanın yapıldığı Aralık 2013 ve Nisan 2014 tarihleri arasında, milletvekilleri, yerel yöneticiler ve Cumhurbaşkanı seçimlerinin yapıldığına işaret edilen iddianamede, FETÖ/PDY'nin, başarısız 17-25 Aralık darbesi sonrası adli yapılanmadaki örgüt üyeleri sayesinde başaramadığı siyaset organlarına müdahaleyi medya kuruluşları vasıtasıyla gerçekleştirip seçimleri etkilemeye çalıştığı anlatılıyordu.

İddianamede, medya organlarında seçilmiş veya seçilecek yöneticiler ile siyasetçilerin özel ve gündelik hayatlarına dair pek çok mahrem bilginin "edepsizce" kamuoyuna yansıtıldığı belirtilerek, bu kapsamda Efkan Ala'nın da taşınmaz bilgilerinin tapuda çalışan onlarca sanık tarafından ve Türkiye'nin her yerinden sorgulandığının görüldüğü belirtiliyordu.

FETÖ/PDY'nin, son 10 yılda giderek artırdığı saldırılarında kişilerin şeref ve saygınlığını, manevi değerlerini hedef aldığı, kişileri itibarsızlaştırmak için kişisel ve sır olarak kalması gereken her tür bilgiyi elde etmek için her türlü yola başvurduğu bildirilen iddianamede, suçun işleniş şekli, idari soruşturmada görülen kişi sayısı, bunların Türkiye'nin her yerinde çalışan tapu müdürlüklerinde görevliler olması, bilgilerin aynı yere gittiği ve aynı elden kullanıldığı kanısını kuvvetlendiren bir husus olduğuna işaret ediliyordu.

İddianamede, kamu çalışanı gibi görünen 4 sanığın aslında FETÖ/PDY üyesi olduğu kaydedilerek, sanıkların örgütün amaç ve talimatları doğrultusunda kamuoyunda algı operasyonunda kullanılmak üzere Efkan Ala'nın kişisel bilgilerini sorguladıkları ve örgüt lehine faaliyet gösterdikleri aktarılıyordu.

İddianamede, sanıklardan Tanas, Şengel ve Yıldız'ın "özel hayatın gizliliğini ihlal etmek" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından 8,5 yıldan 18 yıla kadar, Akıncı'nın ise söz konusu 2 suçun yanı sıra "vahim nitelikte silah satın alıp bulundurduğu" gerekçesiyle 13,5 yıldan 26 yıla kadar hapsi isteniyordu.

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi oldukları ve herhangi bir talep veya idari işlem olmaksızın eski İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın tapu kayıtlarına girerek sorgulama yaptıkları öne sürülen 4 eski tapu müdüründe görevli sanıktan 3'ü "kişisel verileri, hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme" suçundan 2 yıl 6 ay, diğer sanık ise "kişisel verileri, hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme" ve "silah veya mermilerin sayı veya nitelik bakımından vahim olması" suçlarından 10 yıl hapisle cezalandırıldı.