Dünya telaşını bir kenara bırakıp itikafa girdiler

Yalova'da, yaşları 13 ila 20 arasında değişen 5 kardeş peygamber efendimizin sünneti olan itikafa girdi.

ABONE OL
GİRİŞ 22.07.2014 12:07 GÜNCELLEME 22.07.2014 12:07 ETKİNLİKLER
Dünya telaşını bir kenara bırakıp itikafa girdiler
Dünya telaşını bir kenara bırakıp itikafa girdiler

Yalova'da, yaşları 13 ila 20 arasında değişen 5 kardeş hem bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesini barındıran hem de "cehennem azabından kurtuluş" sayılan ramazanın son günlerini, camide itikafa girerek geçiriyor. Bekir Sıddık Çankaya (19), AA muhabirine yaptığı açıklamada, 3 yıldır ramazanın son 10 gününde kardeşleri Ömer Faruk (20), Abdullah (16), Osman Yasir (15) ve Muhammed Esad (13) ile Hacı Kemal Fidan Camisi'nde itikafa girdiklerini söyledi.


İtikafa, bir sosyal paylaşım sitesinde gördüğü projeden esinlenerek başladıklarını belirten Çankaya, "Projeyle ilgili paylaşımlar hoşuma gitti, özendim. 2011 yılında kardeşlerimle itikafa girmeye karar verdik. Babam da bu fikrimize destek verdi. 3 senedir kardeşlerimle itikafa giriyorum" dedi.

Çankaya, ramazanın yaz tatiline rastlamasının, kendileri için bir avantaj olduğunu dile getirdi. Zamanlarını ibadet, dua ve tefekkürle geçirip tatillerini değerlendirdiklerini anlatan Çankaya, şunları kaydetti: "Burada bizim haricimizde itikafa giren büyüklerimiz, hocalarımız var. Onların da ilminden ve sohbetlerinden yararlanıyoruz, bol bol dua ediyoruz.

Dünyada zulüm altındaki Müslümanlar, Filistin'de İsrail'in haksız ve insanlık dışı muamelelerine maruz kalan kardeşlerimiz için dua ediyoruz. Ramazanı en iyi şekilde değerlendirmek ve son 10 günde Kadir Gecesini yakalamak istiyoruz. Çünkü Peygamber Efendimiz, 'Kadir Gecesini ramazanın son 10 gününde arayın' demiş. Hem o bin aydan hayırlı geceyi yakalamak hem de gençlik yıllarımızı en iyi şekilde ibadetle geçirmek istiyoruz."

"Dışarıdan göründüğü gibi çok da zor bir şey değil"

İtikaf günlerinin ortasına geldiklerini bildiren Çankaya, camide sabah ve ikindi vakitlerinde mukabelelere katıldıklarını belirtti. Camiye dışarıdan gelen hocaların sohbetlerini dinlediklerini ve tefsir dersleri okuduklarını aktaran Çankaya, "Cemaat de bizi yalnız bırakmıyor. Burada olduğumuzu öğrenen herkes, evinden yemek gönderiyor. Yiyecek ve içecek noktasında bir sıkıntı çekmiyoruz" diye konuştu.

Çankaya, itikafın hiçbir sorun yaşamadan huşu içinde geçtiğine değinerek, evlerindeki ortamı hiç aramadıklarını ifade etti. Bu atmosferden herkesin yararlanmasını öneren Çankaya, şöyle konuştu: "Ramazan ayında 10 gün camiye kapanmak dışarıdan göründüğü gibi çok da zor bir şey değil. Camiye girip dış dünyayla olan ilişkini kesiyorsun ve bu çok kolay oluyor. En azından, 10 gün olmasa bile birkaç günlüğüne buraya gelinip bu atmosferden yararlanılmalı.

Türkiye'nin dört bir tarafında muhakkak itikafa giren büyüklerimiz vardır. Herkese, kendilerine en yakın camide itikafa girenlere bir gün bile olsa eşlik etmelerini tavsiye ediyorum. Büyüklerimizin sohbetleri çok güzel oluyor. Tüm kardeşlerime bu feyizden yararlanmalarını tavsiye ederim." Ömer Faruk Çankaya ise öğrenci olduğunu ve yaz tatilinin 10 gününü itikafta geçirmekten büyük huzur ve mutluluk duyduğunu anlattı.

İtikaf Bazı kaynaklarda yer verilen bilgilere göre, "bir camide ibadet niyetiyle durmak" anlamına gelen ve ramazanın son 10 gününü kapsayan itikaf, sünneti müekkede olarak biliniyor.

Cemaatten biri itikafa girince bu görev, diğerlerinden düşmüş oluyor. İtikafın şartları, "niyet etmek, oruçlu olmak, 5 vakit cemaatle namaz kılınan bir camide bulunmak" olarak sıralanıyor. Kadınlar cami yerine evlerinde, namaz kıldığı odada itikafa girebiliyor. Bu sünnetin esasları arasında sadece hayırlı şeyler konuşmak, Kur'an-ı Kerim, hadis ve peygamberlerin hayatlarına ait kitaplar okumak, temiz elbiseler giymek, güzel koku sürünmek yer alıyor.

Yeme, içme, uyuma gibi ihtiyaçlarını camide karşılaması gereken kişilerin itikafı, bunlar için dışarı çıkarsa bozuluyor. Sadece tuvalet, abdest gibi gereksinimler için camiden çıkılabiliyor.

KAYNAK : AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR