Esenler'den Arakan'a yardım eli

Belediyede düzenlenen basın toplantısında konuşan Belediye Başkan Tevfik Göksu, geçen yıl nasıl Somali için yardım kampanyası düzenlendiyse bu yıl da Arakan için aynı kampanyayı başlattıklarını söyledi.

''Somali için 100 bin iftar'' parolasıyla başlattıkları yardım kampanyasında sayının Esenler halkının teveccühüyle 250 bine ulaştığını hatırlatan Göksu, bu kampanyaya Esenler halkının yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının, çeşitli derneklerin ve bizzat Esenler Belediyesi'nin de katkısı olacağını ifade etti.

Arakan'da iftar sofrası kurmak için şartların elverişli olmadığını, yardımların, iftariyelik ve gıda yardımı şekilde olacağını anlatan Göksu, şöyle devam etti:

''Bu yıl Arakan'daki vatandaşların dramı sofralarımıza konuk oldu. Orada olmak burada olan kimsenin içinden geçmez. Bizim medeniyetimiz, inandığımız değerler, faziletli ve erdemli olma idrakimizi bir başkasına ulaştırdığımız elle mukayese etmiştir. Biz, Esenler'de yaşayanlar olarak diyoruz ki; 'Esenler'de her evden Arakan'a bir iftar.' Her evden bir iftar girerse 126 bin iftar ediyor. Çünkü Esenler'de bağımsız 126 bin ev var. Bu kampanyayı Kadir Gecesi Dörtyol Meydanı'nda yapacağımız '10 bin hatim 100 bin amin' programına kadar devam ettireceğiz. Bir iftar bedelini 5 lira olarak belirledik. Bunu SMS yoluyla da gönderebilirsiniz. Sağ olsun İHH bizim için SMS'in ismini de değiştirdi. Böylece Esenler'den atılan SMS sayısı da belli olacak.''

Başkan Göksu, konuşmasının ardından salonda bulunun herkesten 3072'ye ''KARDES'' yazıp göndermesini isteyerek ve ilk SMS'yi kendisi göndererek yardım kampanyasını başlattı.

-''Biz her halükarda Arakan'da kalmak istiyoruz''-

Toplantıya katılan Gaziantep'te okuyan Arakanlı üniversite öğrencisi Ömer Tarık, kendilerine Arakan'da zulüm yapıldığını ifade ederek, sokakta bile yürüyemediklerini, camilerinin yakıldığını, kardeşlerinin ve arkadaşlarının kayıp olduğunu söyledi.

Arakan'da durumu protesto eden 70 binden fazla Müslüman gencin tutuklandığını ve onlardan haber alınamadığını anlatan Tarık, şunları söyledi:

''Biz sizden sadece yemek ve içecek yardımı istemiyoruz. Bu sorunun çözümü için siyasi baskı yapılmalı. Hayatta kalmak için yardım istiyoruz. Biz de Müslümanız, kardeşiniz. Biz her halükarda Arakan'da kalmak istiyoruz. Orayı Müslümanlardan kopuk bir toprak parçası olarak bırakmak istemiyoruz. Müslüman devletler girişimde bulunsa da hala bir çözüm yok. Bizim telefon sahibi olmamız da yasak orada. Biz sizden yardım istiyoruz. En azından orada insanları öldürmesinler.''

İHH İnsani Yardım Vakfı Dış İlişkiler Koordinatörü Hüseyin Oruç, Arakan'a ilk olarak 1997 yılında gittiklerini ve 100 yıllık aradan sonra ilk defa Türkiye'den, Anadolu'dan o coğrafyayı ziyaret eden ekip olduklarını söyledi.

İlk ulaştıklarında Arakanlılar'ın kendilerine, ''Biz halifeden, Sultan Abdülhamit Han'dan madalya almış bir milletiz. Ancak ondan sonra unutulduk'' dediklerini anlatan Oruç, Türkiye'nin sadece Arakan'ı değil, dünyanın dört bir yanındaki ortak geçmişe sahip olduğu veya ortak yönleri olan bütün devletlerle ilişkilerini son 20 yıla kadar kopardığını kaydetti.

Arakan'da yaşanan katliamı ve yaşadığı acı hatıraları anlatan Oruç, ''Biz 16 yıldır Arakan'ı tanıtmaya ve anlatmaya çalışıyoruz. Bugün Allah'a çok şükür dünyanın birçok yerinde insanlar o Müslümanların derdinden haberdar oldu. 20 yıldır dünyanın her yerindeki bütün kriz noktalarını gördüm. İlk defa bütün camilerin yakılıp yıkıldığı ve cuma namazlarının yasaklandığı bir coğrafya gördüm'' diye konuştu.

Oruç, Arakanlı Müslümanların her zaman yanında olacaklarını ve seslerini dünyaya duyurmaya devam edeceklerini de sözlerine ekledi.