Neden İsrail ile normalleşme gerçekleşiyor?

Yakın dönemde İsrail ile Türkiye arasındaki normalleşmenin emareleri bölgeyle alakalı politikaların nasıl olacağını gösteriyor.

ABONE OL
GİRİŞ 14.05.2016 13:29 GÜNCELLEME 15.05.2016 01:19 Gazeteler
Neden İsrail ile normalleşme gerçekleşiyor?
Neden İsrail ile normalleşme gerçekleşiyor?

Verda özer bugünkü yazısında İsrail ile Türkiye ilişkilerinin normalleşme sürecini ve kazanımları yazdı. Özer, 

Peki de Neden İsrail'le Normalleşme?

"Neye sahip olduğunu bilmek. Neye ihtiyacın olduğunu bilmek. Ve ne olmadan yapabileceğini bilmek. İşte bu, envanter kontrolüdür."

Çok sevdiğim bu sözü, Hayallerin Peşinde filminde ((Revolutionary Road) baş roldeki Leonardo DiCaprio söylüyordu.

İşte Türkiye ve İsrail arasındaki yakınlaşmanın sırrı da bu sözde... Zira iki ülke tam da aynı şeye ihtiyaç duyuyor ve işbirliği olmadan yapamayacaklarını biliyor. İsrail’in İstanbul Başkonsolosu Shai Cohen’in Çarşamba günü aktardığım “normalleşme”ye dair sözleri de, bunu doğruluyor.

BÖLGEDE İŞBİRLİĞİ

Herşeyden önce bölge lime lime olmuş durumda. Irak ve Suriye’den etrafa yayılan terör dalgası ve istikrarsızlık Türkiye’yi güney sınırlarından, İsrail’i de kuzey sınırlarından kuşatıyor. Ve gitgide iki ülkenin bekasını tehdit eder boyuta ulaşıyor.

Dahası Irak ve Suriye gittikçe daha çok İran’ın yörüngesine giriyor. İran ise zaten ABD’nin ortağı olma yolunda hızla ilerliyor. İşte bu koşullar da İran’ı baş düşmanı gören İsrail’i ve bölgedeki baş rakibi gören Türkiye’yi buluşturuyor.

Tüm bunların üstüne, ABD bölgede son derece pasif. Bu da iki ülkeye “bari başımızın çaresine biz bakalım” dedirtiyor. Shai Cohen’in “Suriye’de eninde sonunda istihbarat paylaşımını arttırmaktan ve operasyonel işbirliğinden kaçamayız” sözü de işte bu ihtiyaçtan doğuyor.

Bu denklemde ise sadece Türkiye ve İsrail yok. Mısır ve Suudi Arabistan da merkezinde.

Malum, Türkiye Suriye’ye yönelik politikasında Katar ve Suudi Arabistan’la tamamen eşgüdümlü hareket ediyor. Şu anda bölgedeki en yakın müttefikleri bu iki ülke.

İsrail de henüz açıkça olmasa da, perde arkasında Suudlarla gittikçe daha yakınlaşıyor. Bunun arkasında da, iki ülkenin de baş hasmının İran olması yatıyor. Hatta Panama Belgeleri’ne göre Suudi Arabistan Kralı Selman, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun seçim kampanyası için geçen yıl 80 milyon dolar vermiş.

İSRAİL-MISIR-SUUDİ ARABİSTAN. VE TÜRKİYE?

Zaten Selman’ın son Mısır ziyaretinde Mısır Devlet Başkanı Sisi’den kopardığı 2 adanın arkasında da aslında İsrail-Suudi yakınlaşması yatıyor. Şöyle ki: 1950’den beri Mısır’ın elinde bulunan Tiran ve Sanafir adaları, daha önceleri Suudların himayesindeydi.

Adaların yeniden Suudi Arabistan’a teslim edilmesi için de iki ülke altı yıldır görüşüyordu.  Ancak İsrail karşı çıkıyordu. “Adalar Suudlara geçerse Kızıldeniz’e açılamam” endişesiyle. Dolayısıyla bu son anlaşma Mısır ve Suudi Arabistan’dan ziyade, aslında İsrail ve Suudi Arabistan’ın uzlaşması.

Zaten İsrail Savunma Bakanı Moshe Yaalon da daha sonra Suudi Arabistan, Mısır, İsrail ve ABD’nin bu konuda anlaştığını açıkladı. Mısır ve Suudi Arabistan arasındaki dostluk ise zaten Suudların Sisi’nin darbesine verdikleri destekle zirve yapmıştı.

İşte bu da İsrail-Suudi Arabistan-Mısır arasında bir ittifakın oluştuğuna işaret ediyor. Bu denklem de Türkiye ve Mısır’ın çıkarlarını da büyük oranda örtüştürüyor. Bu da iki ülke arasındaki buzların da yavaş yavaş çözüleceğine işaret ediyor.

ORTA YOL

Tüm bunların yanında, işin bir de “duygusal” tarafı var. Son yıllarda İsrail’in Doğu Akdeniz havzasında bulduğu doğal gaz rezervleri, Türkiye ve İsrail’i enerji işbirliğine itiyor. Zira İsrail gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacak boru hattı, iki ülkenin de cebini epey dolduracak potansiyelde.

Tüm bunların ötesinde ise, Şii-Sünni çatışmasıyla iki cepheye ayrılmış bölgede, bu çatışmaya doğrudan taraf olmayan bölge güçleriyle ilişkilerimizi geliştirmemiz elzem. Bu kümede ise sadece 3 aktör kaldı: İsrail, Mısır ve Irak Kürdistanı.

İşte bu resim de Türkiye ve İsrail’i bir orta yol bulmaya itmiş görünüyor. Shai Cohen’in mülakatımızda verdiği bilgilerden de bunu anlıyoruz: İki tarafın kırmızı çizgisi baki. Yani Hamas ve Gazze. Belli ki İsrail Gazze’nin yeniden inşası için Türkiye’ye özel bir rol verecek.

ANKARA ÇOK DAHA FAZLASINI KAZANACAK

İsrail’in bu konuda sağlayacağı kolaylıklara karşı da, Türkiye de Hamas konusunda belli ki daha hassas davranacak. Yani iki tarafın hassasiyeti de karşılıklı olarak büyük ölçüde giderilecek. Kaldı ki Hamas için ambargonun kalkması, Türkiye’de faaliyetlerini sürdürmesinden çok daha hayati önemde.

İşte bu envanterin kontrolü bittiğinde de, Ankara normalleşmeyle kaybettiğinden çok daha fazlasını kazanacak gibi görünüyor.

 

 

 

YORUMLAR 84 TÜMÜ
  • ömer 8 yıl önce Şikayet Et
    Yani İranın atomundan korkacak değiliz Eray efendi.
    Cevapla
  • ömer 8 yıl önce Şikayet Et
    iranın atomu varsa bizimde ALLAH'ımız var Eray bey
    Cevapla
  • eray akalın 8 yıl önce Şikayet Et
    İranda 1940 1960 -70 yıllarda güçsüzken çıkarları gereği ve düşmanı uyandırmaamak için amerka ve israile o yüzden şirin gözükmüştür.Ama iranın gerçek niyeti ise hiçbir zaman israil dost olmammıştır. Görünrdeolduysa o yıllarda dedim şey yüzündendir.Son yllrda iran çok güçlü lazaere füze kalkanlarına meydan füzeler yaptığı gibi,bir taraftanda öyle bir savunma sistemi yaptıki ,amerikanın hayalet uçaklarını avlar. O yüzden bu saatten sonra iran .resmi haberlerde okuduğunuz gibi ameria ve israil için iyi konuşmuyor.Çünkü artık elinde atom var atom.
    Cevapla
  • eray akalın 8 yıl önce Şikayet Et
    İsrail ile ilişkilerimiz,irann israile güttüğü politika gibi olmalıdır.Şuan israilin en çok korktuğu devlet irandır.İran kendisine yönelik doğrudan direk bir saldırı olmadan ,nükleer füzelerini kaldırmaz.Bu cümleyi şunun çin yazım.Bazıları demişki,iran israile düşmansa neden israili vurmuyor.Vururum diyor ama birtürlü vurmuyor.İranınkisi sadece laftan ibaret diyor.Bunu sadece sayıları çok az olan cahil insanlar söylüyor. Bir kere israili senin ülken niye vurmuyor.Önce bunun kendine sor. İkincisi,iran tarafım ayönelik saldırı olursa,karşılığını çok sert veririm.Yani karşılığını orantısız kullanırım diyor.
    Cevapla
  • Salih 8 yıl önce Şikayet Et
    Gerektiğinde zalim ve acımasız pkk ile işbirliği yapıyor, gerektiğinde yüzbinlerin katili esed e destek veriyor. Gerektiğinde Amerika ile kanka olup islam alemine sırt dönebiliyor. bir de aklıma takılan bir şey var. Bu iran tarihi boyunca neden hep Müslümanlarla uğraşmış, İra^'ın gayrimüslümlerle bir mücadelesi neden hiç olmamış tarih boyunca. İlginç değil mi. sonra da İsrail e kafa tutmuş, Amerika tırsmış. La Fontene den hikayeler.
    Cevapla
  • gurbetci 8 yıl önce Şikayet Et
    strategi işbirliği yapiyor dost almiyor ,Türkiye'nin cıkarı gereği , önce vatan.
    Cevapla
  • müco 8 yıl önce Şikayet Et
    he he
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR