Matador davasında reddi hakim talebi

''Matador Operasyonu'' kapsamında haklarında 11 yıl önce ''teşekkül oluşturmak suretiyle eroin imal ve ihraç etmek'' suçundan dava açılan 22 sanığın yargılanmasına devam edildi.

ABONE OL
GİRİŞ 08.04.2011 20:03 GÜNCELLEME 08.04.2011 20:03 Genel olaylar
Matador davasında reddi hakim talebi
Matador davasında reddi hakim talebi

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, 4 Şubat'ta yapılan duruşmada hakkında yakalama emri çıkarılan ve bu suçtan da tutuklanan Cemal Nayır katıldı. Aynı duruşmada hakkında yakalama emri çıkarılan başka suçtan tutuklu Urfi Çetinkaya ise duruşmaya gelmedi.

Duruşmaya gelmeyen diğer sanıklar Nuri Olcay, Murat Yenerer, Savuş Bölükbasık, Mehmet Salih Sürmeli, Modesto Lopes, İsmet Kumaş ve Metin Bilgin'i de avukatları temsil etti.

Duruşmada, Cemal Nayır'ın duruşma arasında adliyeye getirilerek tutuklandığı tutanağa geçirildi.

Söz alan Urfi Çetinkaya'nın avukatı Hatip Mercan, geçen celse müvekkili hakkında yakalama emri çıkaran mahkeme heyetinin tarafsız ve adil olmadığını düşündüğünü belirterek, heyeti reddettiğini söyledi.

Mercan, cezaevindeki müvekkilinin duruşmalara getirilmesinin sakıncalı olduğu konusunda doktor raporu bulunduğunu ve bu nedenle duruşmalara gelmediğini kaydetti.

Mahkemenin, müvekkili Urfi Çetinkaya hakkında 4 Şubat tarihli duruşmada, ''Çetinkaya'nın duruşmalara getirilememesi'' ve ''tutuklu olduğu dosyadan tahliye edildikten sonra kaçma şüphesi bulunduğu'' gerekçeleriyle yakalama emri çıkardığını hatırlatan Mercan, başkan Akçay'ın bu kararının, bir süre önce ''Ergenekon'' soruşturması kapsamında da tutuklanan eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın, ''başka suçtan tutuklu olduğu ve kaçma şüphesinin bulunmadığı'' gerekçesiyle serbest bırakılmasını isteyen muhalefet şerhi yazısıyla çeliştiğini iddia etti.

Avukat Mercan, başka suçtan tutuklu şüphelinin kaçma şüphesi olmadığı gerekçesiyle bırakılması gerektiğini söyleyen başkan Akçay'ın, bu davada ise Çetinkaya ile ilgili, ''başka suçtan tutuklu olduğu halde tahliye edilerek kaçabileceği'' gerekçesiyle yakalama kararı çıkardığını söyledi.

Mercan, ''Müvekkilime bu nedenle adil yargılama hukuku uygulanmayacağı düşüncesindeyiz. Bu nedenle heyetteki hakimleri ve başkanı reddediyorum'' diye konuştu.

Tutuklu sanıklardan Cemal Nayır da cezaevinden gönderdiği dilekçeyi tekrar ettiğini ve yapılan tercümenin hatalı olduğunu savunarak, ''Bazı ses kayıtları vardır. Bunların benim seslerim olduğu kayıtlara geçmiştir, bunları kabul etmiyorum, benim sesim değildir. Bana bu davadan ceza verseniz 24 sene ceza verebilirsiniz, ben dokuz yıldır yatıyorum. Böylece cezamın infazını doldurmuş oluyorum. Tahliyemi talep ediyorum'' diye konuştu.

Mahkeme heyeti, sanık Urfi Çetinkaya'nın avukatının, Mahkeme Heyeti Başkanı Şeref Akçay, üye hakimler Mehmet Ekinci ve Birol Bilen'i reddetmesi nedeniyle gerekli görüşlerin de yazılarak reddi hakim konusunda dosyanın bir üst mahkeme olan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine hükmetti.

Geçen celse hakkında yakalama kararı çıkarılan Urfi Çetinkaya ile daha önceden yakalama müzekkereleri olan sanıklar Mehmet Salih Sürme, Monyel Ortis, Adnan Sürme ve birleşen dosya sanığı Şenol Kabak'ın yakalama müzekkerelerinin infazının da beklenmesine karar verildi.

Mahkeme heyeti, üzerine atılı suçun niteliği, mevcut delil durumu ve tutuklanma tarihini göz önüne alarak, tutuklu sanık Cemal Nayır'ın tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.

Duruşma ertelendi.

 -İDDİANAMEDEN-

Davanın Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Talat Şalk tarafından hazırlanan iddianamesinde, sanık Urfi Çetinkaya'nın, ''teşekkül oluşturmak suretiyle eroin imal ve ihraç etmek'' suçundan TCK'nın 403. maddesinin 1, 2, 6 ve 7'nci fıkralarının 10 kez uygulanması suretiyle 225 yıldan 420 yıla kadar ağır hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

İddianamede, sanık Cemal Nayır'ın da aynı maddelerin dokuz kez uygulanması suretiyle 192 yıldan 384 yıla kadar ağır hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

TCK'nın ''aynı neviden muvakkat cezaların toplanması durumunda 24 yıldan aşağı olmamak üzere en az iki ağır hapis cezasına mahkumiyet halinde müebbet ağır hapis cezası tatbik olur'' hükmünü içeren 71'inci maddesi uyarınca, sanıklar Çetinkaya ve Nayır'ın müebbet ağır hapis cezasına çarptırılmaları öngörülen iddianamede, davanın diğer sanıkları Şahin Sekman, Ali İnal, Mahmut Atalay, Ayhan Taş, Ahmet Reha Yereşen, Bülent Nayır ve Hediye Sekman'ın da aynı maddelerin tatbik edilmesi suretiyle 18 ila 36'şar yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.

İddianamede ayrıca, TEM döviz bürosu, TEM-MER mermer fabrikası, TEM-MAR denizcilik şirketinin mallarına el konulması, sanıkların cep telefonları ile bilgisayar disketleri, Nayır'ın para sayma makinesi, TEM döviz bürosundan alınan 4 milyar 288 milyon 300 bin lira, 37 bin 901 ABD doları, 82 bin 635 Alman markı, 2 bin Belçika frangı ve 100 Fransız frangının müsaderesi de talep ediliyor.

Davanın açıldığı Ankara 1 No'lu DGM, dosya üzerinde yaptığı inceleme sonucu, sanıkların ikametgah adreslerinin İstanbul olması, yurt dışına gönderildiği belirlenen uyuşturucuların hangi gümrük kapısından ihraç edildiği konusunda delil elde edilememesi ve yakalandıkları yeri dikkate alarak, 24 Ekim 2000'de ''yetkisizlik kararı'' vermiş ve 40 klasörden oluşan dosyayı İstanbul DGM'ye göndermişti.

Geçen 11 yılda, dönemin 3 No'lu DGM'si yerine kurulan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden duruşmada, Ankara ve İstanbul'da çeşitli dosyalar, bu mahkemedeki dava dosyasıyla birleşmişti.

KAYNAK : AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR