'Anestezi hatası' davası kapandı

Sevgi Öz'ün babası Muammer Öz, yaptığı yazılı açıklamada, 2001 yılından bu yana sürdürdükleri hukuk mücadelesinde komik ve gülünç trajediler yaşandığını savundu.

Sürdürdükleri hukuk mücadelesinin ''Yılan hikayesine'' döndürüldüğünü ileri süren Öz, şunları kaydetti:

''Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yaralamaya sebebiyetten görülen ve Yargıtay'da temyizde bulunan dava, kızımın vefatından sonra yeni bir boyut kazanmış ve 5. Asli Ceza Mahkemesi'nde ölüme sebebiyetten aynı kişiler yargılanmaktaydı. Adli Tıp'a gönderilen mahkeme dosyası 1 yılın sonunda Adli Tıp'tan geldi. Bugün saat 09.30'da görülen duruşmada büyük bir trajedi daha yaşandı. Adli Tıp dosyada eksik görülen hususların tamamlanması için ve bazı ilaçların kullanılıp kullanılmadığını sorarak dosyayı geri gönderdi. Davada verilen cevaplar, ifadeler, durumun mağduriyetini, hataların boyutunu daha da artırıyor. Yapılan hatalı ameliyattan sonra uygulanacak olan tedavide çok önemli ayrıntı olan komplikasyon (kalbinin kaç dakika durduğunu) bile, kendilerini suçlu durumuna düşürmemek için 3-5 dakika diyerek yanlış söyledikleri bu duruşmada ortaya çıkmıştır. Anestezi uzmanı ve teknisyenin ifadelerinde, kızımın kalbi 10 dakika durmuş, kalp masajını bırakmışlar sonra döndürmüşler. En önemli ayrıntı ve ihmalleri kendi ağızları ile dile getirmişlerdir. Normalde 3 anestezi uzmanının sorumluluğunu, özel muayenehanelerine gittikleri için sorumluluklarını yerine getirmedikleri ve imkanların yetersiz olduğu kendi ifadelerince ortaya çıkmıştır.''

Bütün bunların bir araya gelmesi yüzünden 10 yıldır sonuçlanamayan hukuk mücadelesine kızının ömrünün yetmediğini dile getiren baba Öz, ihmali bulunan suçluların cezalandırılmadığını iddia etti.

Davanın sonuçlanmasına kendi ömrünün de yetmeyeceğini öne süren Öz, şöyle devam etti:

''Anayasa değişikliği TBMM'de gündemdeyken, yapılacak olan değişikliklerde, bitmek bilmeyen hukuk mücadelemin komedi ve trajedilerin, oyalama yıldırma politikası uygularcasına zaman aşımına götürülen mücadelemin, benim gibi diğer hukuk mağdurları göz önünde bulundurularak değişiklikler yapılması, aksayan unsurların giderilmesi hususunda gerekli çalışmaların yapılmasını devlet büyüklerimden önemle arz ederim.''