Zaman yazarından cemaate şaşırtan eleştiri

Zaman yazarı Ali Bulaç, cemaatin dergisi Aksiyon'a verdiği röportajda, cemaate dönük eleştirel yorumlar yaptı.

ABONE OL
GİRİŞ 25.03.2014 13:27 GÜNCELLEME 25.03.2014 13:27 GÜNCEL
Zaman yazarından cemaate şaşırtan eleştiri
Zaman yazarından cemaate şaşırtan eleştiri

Cemaat'in haftalık haber dergisi olan Aksiyon'a konuşan Ali Bulaç, Cemaat'in, Yahudilere ve Hıristiyanlara yaptığı diyalog çağrısını İslami cemaatlere yapmadığını söyledi.

"Bu tabloda Hizmet Hareketi'nin yalnız bırakıldığını görüyoruz. Ötekileştirme, şeytanlaştırma operasyonu karşısında bu grupların suskunluğunu nasıl yorumlamalı?" sorusuna Bulaç'ın cevabı şöyle:

AK PARTİ CEMAATE GÖRE TAŞRALI KALIR

"Çeşitli sebepleri var. Birincisi, kamu bütçesi üzerinden kamuya bağlanmaları. Bir vefa borçları var. Oradan kaynak aktarıldı çünkü. İkincisi; Hizmet'e karşı bir rezervleri var. Gülen Cemaati diğerlerinden farklı. Hükümet üzerinden devletten beslenen bir cemaat değil. Kaynağını kendi üreten bir cemaat. Üçüncüsü; Türkiye'nin en büyük cemaati, özgül ağırlığı çok büyük. Dördüncüsü; uluslararası bir görgüye sahip. AK Parti ile Cemaat'i karşılaştırdığınızda AK Partili taşralı kalır. Cemaat daha küreselci, daha uluslararası perspektife ve tecrübeye sahip. Dünyanın her tarafında okulları, işadamları var. Dünyada ne kadar dil konuşuluyorsa Cemaat'in üyeleri bunu bilir.

CEMAAT DİĞER GRUPLARA SICAK DAVRANMADI

Beşincisini de Cemaat'in nakısası olarak görüyorum. Geçen on sene içerisinde Cemaat diğer gruplara karşı çok sıcak davranmadı. 'Ben onlardan farklıyım'ı hissettirmek için uzak durdu. Hıristiyanlara, Yahudilere, Hindulara, laiklere yaptığı diyalog çağrısını ve gösterdiği sıcaklığı bunlara pek göstermedi ya da az gösterdi. Bütün bu sebepler, dinî grup ve cemaatlerin Gülen Cemaati'ni yalnız bırakmasına yol açtı."

YORUMLAR 14 TÜMÜ
  • Serif GULİSTAN 10 yıl önce Şikayet Et
    Gülenin Sonu. Ebu Müslim-i Horasanî (718-755). Asıl adı Abdurrahman’dır. Ebu Müslim künyesi ile tanınmış ve meşhur olmuştur. Şu sözler ona aittir: “Onlar, zarar vermeyeceklerinden emin oldukları için dostlarını kendilerinden uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak için de düşmanlarını yakınlaştırdılar. Yakınlaştırılan düşman dost olmadı. Ama uzaklaştırılan dost düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince yıkılmaları mukadder oldu.”
    Cevapla
  • Toygar Cenk 10 yıl önce Şikayet Et
    başlık. kendileri de biliyor ne büyük yanlışta olduklarını da bi türlü kabullenemiyorlar
    Cevapla
  • Serkan Gergin 10 yıl önce Şikayet Et
    yersen. Ali Bulaç "biz de özeleştiri yapabiliyoruz bakın ehe" demek için göstermelik demeç vermiş yersen
    Cevapla
  • sadakad tde 10 yıl önce Şikayet Et
    taşralı yani ayaktakımı. ebu cehil itiraz ediyor biz bu ayaktakımı gibi iman edeceğiz diye?Şimdi be bu ayak takımının köleleri ile bir mi olacağım diyor. Evet camia fil dişi kulelerinizde maklubelerle karnınızı şişirirken biz peygamberin aralarında bulunduğu ayaktakımı (taşra) ile beraber olacağız. Gezicilerde bir gariban çocuğunun başbakan ve bakan olmasına karşı çıkıyorlardı demek ki camiada gezmecilerin dostu..
    Cevapla
  • Murat Kara 10 yıl önce Şikayet Et
    Cemaat mi!. Dinleri imanları para olmuş, dünya malına neredeyse tapar hale gelmiş birileri hala daha ağızlarına İslam kelimesini almasınlar. İslam onların ağızlarında kirleniyor!
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR