"Barışa Söz Ver" kampanyası başlatıldı

Mazlumder ile Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu'nun öncülüğünde 49 aydının imza verdiği "Barışa Söz Ver” kampanyası başlatıldı

ABONE OL
GİRİŞ 25.12.2014 15:18 GÜNCELLEME 25.12.2014 15:18 GÜNCEL
"Barışa Söz Ver" kampanyası başlatıldı
"Barışa Söz Ver" kampanyası başlatıldı

Mazlumder ile Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu'nun öncülüğünde 49 aydının imza verdiği "Barışa Söz Ver" kampanyası başlatıldı.

Beyoğlu'ndaki Cezayir Salonu'nda düzenlenen basın toplantısına, kampanya çağrıcılarından Mazlumder İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar, eski milletvekili Ufuk Uras ile Oya Baydar, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Ali Nesin, Zeynep Tanbay, Şenol Karakaş ve Erol Katırcıoğlu katılırken, Vedat Türkali, Tarık Ziya Ekinci ve Adalet Ağaoğlu destek mesajı gönderdi.

Zeynep Tanbay'ın okuduğu kampanya basın bildirisinde, çözüm sürecinin barış sürecine evrilmesine ihtiyaç bulunduğu vurgulanarak, "Köklü bir sorun olan Kürt sorununun bir çırpıda çözülemeyeceğini biliyoruz. Bu yüzden çözüm sürecini önemsiyor, çok önemli tarihi bir ilk adım olduğu için sonuna kadar destekliyoruz" denildi.

Ekim ayında yaşanan sokak olaylarının hatırlatıldığı bildiride, "Şiddet patlaması, ne kadar hızla hareket etmek zorunda olduğumuzu gösteriyor" ifadesi kullanıldı.

Demokrasiye sahip çıkan bir dile ulaşılması gerektiği belirtilen bildiride, şu ifadelere yer verildi:

"Savaşın kazananı olmaz' diyenlerin yan yana gelmesine, birbirine dokunmasına, her türlü ayrımcılığı reddeden toplumsal sıcaklığa, hakkının yenildiğini düşünen, ötekileştirilen, ötekileştirildiğini düşünen tüm seslerin, grupların, kesimlerin haklarını garantiye alacak demokratik bir barış köprüsüne ihtiyacımız var."

"Her problemin çözümü başka problemler yaratır"

Toplantıda söz alan Ali Nesin, "Bilim dahil hiçbir konuda sorunlar daha başka sorunlar yaratmadan çözülmez. Her problemin çözümü başka problemler yaratır. Kürt sorunu da bir problemdir, bunun çözümü de problemsiz olmayacaktır" dedi.

Problemlerden korkmamak gerektiğini vurgulayan Nesin, "Türkiye Cumhuriyeti'nin de toplumun da çözümün yaratacağı problemlerden korkmaması gerekir. O problemlerle karşılaştığımızda onları da çözeriz" görüşünü dile getirdi.

"Üçüncü göz yerli olmalı"

Ufuk Uras da 2015’in bir barış yılı olmasını istediklerini dile getirerek, "Tepede yapılan siyasetin bir tür gözlemcisi, denetleyicisi, takipçisi, hafızası bir üçüncü göz olmak durumundayız. Her hafta 'Bu hafta barış için ne yaptın?' sorusuyla bu işin peşini bırakmamak durumundayız" dedi.

Çözüm sürecine küresel güçlerin dahil olmasının milliyetçi reaksiyonlara neden olabileceğini belirten Uras, "Üçüncü gözün yerli bir göz olması sonuç alınması itibarıyla çok daha anlamlıdır, pratiktir" diye konuştu.

Barış mücadelesini "güncellemek, derinleştirmek ve toplumsallaştırmak" gerektiğini vurgulayan Uras, "Gücün sözüne değil, sözün gücüne inanıyoruz. Barışın anayasasıyla bu toprakların, bu ülkenin ortak vatan kılınmasını önemsiyoruz" görüşünü ifade etti.

Anadolu coğrafyasının halklarıyla hem bölgenin hem de Türkiye'nin geleceğini değiştirme imkanı olduğunu anlatan Uras, "Polemik dilinin değil, barışın dilinin ön plana çıkarılmasını istiyoruz. Bir çırpıda çözüm olmadığını bildiğimiz için bu uzun soluklu umut yolculuğunun takipçisiyiz. Biliyoruz ki barış olursa demokrasi de olur, adalet de olur. Barış demokrasinin gerekli şartıdır" şeklinde konuştu.

Uras, muhalefet partilerini de sürece katkı vermeye çağırdı.

"Tırmalayan kelimeleri terk etmek zorundayız"

Mazlumder İstanbul Şube Başkanı Sarıyaşar da "Kavga ederken birbirimizi yeterince tırmalıyoruz, öyleyse barışa çağrımızda tırmalayan kelimeleri terk etmek zorundayız" dedi.

Birbirine doğru yürümeyen, durdukları yeri muhkem hale getirme çabası içinde olan insanların barışamayacaklarını belirten Sarıyaşar, "Barışı inşa edecek aktör siyasetçiler değildir. Siyasetçiler icracıdırlar. Esas etkin olanın sivil toplum olması gerekir" diye konuştu.

"Barışımızın yeryüzünde nerede durduğuna dikkat etmek zorundayız" ifadesini kullanan Sarıyaşar, "Barışımız sadece Türklerin ve Kürtlerin barışı değildir. Barışımız, bu topraklarda yaşayan bütün halkların ve Ortadoğu halklarının barışıdır" değerlendirmesini yaptı.

Sarıyaşar, barış sürecinde özellikle muhafazakar ve İslamcı kesimlerin öne çıkmasının önemli olduğunu belirterek, "Bütün barışa yönelik söz söyleyenlerin de bütün bu toplumsal kesimlerin hassasiyetleri üzerinden barışın dilini inşa etmesinin önemini vurgulamak istiyorum" dedi.

Toplantında, "Barışa Söz Ver" kampanyası kapsamında 7 Şubat'ta Beyoğlu'nda bir yürüyüş düzenleneceği ve mart ayı içinde de panayırlar düzenleneceği bilgisi verildi.

Kampanyaya, aralarında Lale Mansur, Hale Soygazi, Murat Belge, Taner Akçam, Cengiz Aktar, Yasemin Çongar, Ümit Kıvanç ve Yücel Sayman'ın da yer aldığı 49 aydın imza verdi.

KAYNAK : AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR