Roketli saldırı davasında karar açıklandı!
Dikmen'deki Emniyet binalarına 20 Eylül 2013 gecesi saldırı düzenlediği gerekçesiyle yargılanan Serdar Polat'a müebbet hapis cezası verildi.
ABONE OLMahkeme ayrıca sanığı "mala zarar vermek" ile "resmi belgede sahtecilik" gibi suçlardan 7 yıl 6 ay hapis ve 12 bin 620 lira adli para cezasına çarptırdı.
Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, terör örgütü DHKP-C üyesi tutuklu sanık Polat ile avukatları katıldı.
Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapan sanık avukatı Selçuk Kozağaçlı, müvekkilinin anayasal düzene karşı bir suç işlemediğini ileri sürerek, "Serdar'a, propagandadan, silah bulundurmaktan ceza verilebilir. Amaç, polis öldürmek değil, örgütün yaptığı açıklamada olduğu gibi Emniyet Genel Müdürlüğünün de vurulabilecek olduğunu göstermektir. Sanığın, Emniyet Genel Müdürlüğüne roketatarlı saldırıda bulunduğuna dair delil de dosyada yok" diye konuştu.
Kararı açıklayan Mahkeme Başkanı Hasan Şatır, Polat'a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildiğini bildirdi. Ceza, sanığın geleceği üzerindeki etkileri dikkate alınarak müebbet hapis cezasına çevrildi.
Polat ayrıca, "mala zarar vermek" suçundan 5 yıl, "resmi belgede sahtecilik" suçundan 2 yıl 6 ay, "ruhsatsız ateşli silah taşımak" suçundan 12 bin 500 lira adli para cezası ile "tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak" suçundan da 120 lira adli para cezasına çarptırıldı.
Sanığın, tutukluluğunun devamına da karar verildi.
"Ağırlaştırılmış müebbet hapis" talep edilmişti
Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin'in hazırladığı iddianamede, Polat'ın, TCK'nın, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzenin ortadan kaldırılması, bu düzen yerine başka bir düzen getirilmesi veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edilmesine" ilişkin 309. maddesi uyarınca "ağırlaştırılmış müebbet hapis" cezasına çarptırılması isteniyordu.
Polat'ın terör amacıyla "nitelikli adam öldürmeye teşebbüs", "kamu malına zarar vermek", "sayı ve nitelik bakımından vahim silah bulundurmak" gibi bir dizi suçtan da ayrıca mahkumiyeti talep edilen iddianamede, ölen Muharrem Karataş hakkında ise kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği bildirilmişti.