Sanıklar İsmailağa cinayetini anlattı

Fatih'teki İsmailağa Camii'nde emekli imam Bayram Ali Öztürk'ün katil zanlısı Mustafa Erdal'ın ölümüne ilişkin tutuklu yargılanan İrfan Can'ın tahliye istemi reddedildi.

İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık İrfan Can getirildi. Tutuksuz sanık Ali Akhan ise duruşmaya katılmadı. Duruşmada sorgusu yapılan İrfan Can, Bayram Ali Öztürk'ün sohbetini dinlemek amacıyla olay günü erken saatlerde İsmailağa Camii'ne gittiğini anlattı.

"Sevabı daha çok olduğundan ön safta yer tutmaya çalıştım. Dördüncü safta kendime bir yer buldum" diyen Can, Öztürk'ün yaptığı duanın bitimine yakın, bir kişinin yanından geçerek Bayram Ali Öztürk'e yaklaştığını fark ettiğini söyledi.

Can, "Bu kişi, hocanın önündeki rahleyi alıp sağ tarafa koydu. Bu, hocaya saygıdan dolayı hep yapılan bir şeydir. Bu kişi çok rahat ve sakindi. Bizim gibi sakallı ve cübbeli olduğu için kimse şüphelenmedi. O rahleyi yan tarafa koyarken arkadan bir kişi 'bıçak var' diye bağırdı. O da birden hocanın üzerine doğru hamle yaptı" dedi.

Bayram Ali Öztürk'ün yanındaki kişilerin saldırganı engellemeye çalıştığını, bu sırada arbede çıktığını anlatan Can, Mustafa Erdal'ın hala elindeki bıçağı salladığını görünce bıçağı aldığını ve camideki sütunlardan birinin üzerine koyduğunu söyledi. Öztürk'ün hızla ve çok kan kaybettiğini gördüğünü, bu yüzden o sırada tek düşüncesinin Öztürk'ü kurtarmak olduğunu belirten Can, daha sonra Bayram Ali Öztürk'ü hastaneye götürdüğünü anlattı. Can, Mustafa Erdal'ı tanımadığını ve olay sırasında da darp etmediğini öne sürdü.

TANIK İFADELERİ

Tanık Remzi Koç da, olay günü Kur'an-ı Kerim okumak için camiye geldiğini söyleyerek, ön saflarda 25-30 yaşlarında çok sayıda yabancının dikkatini çektiğini ifade etti. Namaz sırasında bu kişilerin ön safları tuttuğunu ve kimseyi sokmadığını belirten Koç, "Bayram Hoca dua ederken 4 ya da 5. saftan düzgün giyimli, koyu mavi cübbeli, sarığı düzgün sarılmış bir kişi yaklaştı. O sırada arkadan 'elinde bıçak var' diye bağırdılar. Hocaya vurduğunu görmedim. Mihrap birden kilitlendi. Paniğe kapıldım, ağladım" dedi.

İsmailağa Camii imamı Hamza Başer ise ilk safta bulunduğunu ve ölen Bayram Ali Öztürk ile aralarındaki mesafenin 2 metre olduğunu söyledi. Mustafa Erdal'ın Bayram Ali Öztürk'e yaklaştığını gördüğünü, ancak dua istemeye gelenlerden biri olduğunu düşündüğünü belirten Başer, "Cübbeli olduğu için önümü kapattı. Saldırıyla birlikte ortalık karıştı. Kargaşada vuranları göremedim. Camiye her gittiğimde olay gözümün önüne geliyor. Ama nasıl olup bittiğini hala anlayamıyorum" dedi.

Tanık Servet Ardıç da, olay günü Bayram Ali Öztürk'ün sohbetini dinlemek için camiye gittiğini belirterek, "Benim hizamdan bir kişinin geçtiği sırada cübbesi açılınca şalvarının sağ cebinde bıçağı gördüm. Cübbeli ve sakallı olduğu için şüphelenmedim. Sünnettir diye bıçak taşıyor sandım. Hocaya doğru yaklaştığını görünce 2 kere 'Cebinde bıçak var' diye bağırdım. Öndekiler ayağa kalkınca olayları göremedim" diye konuştu.

Mahkeme Başkanının, "Sünnet olduğu için taşıdığını düşündün, niye bağırdın o zaman?" diye sorduğu Ardıç, "O an içimden bir şey bağırmamı söyledi ve bağırdım" dedi.

Duruşmada dinlenilen diğer 8 tanık da, Mustafa Erdal'ı darp edenleri görmediklerini bildirdiler. Duruşmada söz alan İrfan Can'ın avukatı, müvekkilinin sadece Bayram Ali Öztürk'ü hastaneye götürmeye çalıştığını belirterek, tahliye talebinde bulundu. Tahliye istemini reddeden mahkeme heyeti, tutuksuz sanık Ali Akhan ile 21 tanığın gelecek duruşmaya zorla getirilmelerine karar vererek, duruşmayı erteledi.

Fatih'teki İsmailağa Camii'nde 3 Eylül 2006 tarihinde yaşanan olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, İrfan Can ve Ali Akhan'ın "haksız tahrik" unsuru da dikkate alınarak "kasten adam öldürme suçuna iştirak"ten 12 ile 18'er yıl arasında hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.