Peygamberin izinde Asr-ı Saadet’e yolculuk!

Hz. Adem ile Hz. Havva’nın vuslatı, Hz.Muhammed (SAV) ’in 124 bin sahabesi ile vedasına tanıklık etmiş Cebel-i Rahme-Rahmet Dağı Arafat’tayız

MUHSİN BAY: Sayın hocam şuan rahmet dağı Arafat’tayız. Şuanda bulunduğumuz yerlerin Hz. Adem ile başlayan insanlık tarihinde ki ve Hz.Muhammed (S.A.V) ile başlayan İslam Tarihindeki yerinden, öneminden bahsedermisiniz. Arafat’ın anlamı nedir.? Neden buraya rahmet dağı denmiştir.?

NECMETTİN NURSAÇAN: Evet Muhsin bey kardeşim şuan Rahmet Tepesi’ndeyiz. “Arefe”, “Arafat” ne demektir? Arefe bilmek, tanımak, tanışmak, kaynaşmak ondan geliyor. Hz. Âdem ile Hz. Havva burada buluştular ve birbirlerine kavuştular. Hz. İbrahim’e vahiy meleği Cibril-i Emin (Cebrail AS) haccı öğretti ve  “Arefte?’’  Öğrendin mi? Öğrendin mi? diye sordu. İbrahim (a.s)  ‘’Araf’’, ‘’Araf’’ dedi. “Öğrendim öğrendim” dedi. Burada insan ben kimim, neyim, nerden geldim nereye gidiyorum, başıma neler gelecek, sorularına cevap buldu.Ve kendini bildi. Kendini bilen, Allah’ı da bilmiş olur. 

Sevgili haber7 okuyucuları,kıymetli kardeşlerim burası, Cibril-i Eminden vahiy dinlemiş. “Bugün dininizi tamamladım. Din olarak İslam’ı seçtim.” ayetine bu vadi tanıklık etmiş. Bu vadi,  Cihâr Yâr-i Güzînden hutbe dinlemiş.

Şuan bulunduğumuz topraklar yani Arafat,  Hz. Bilal’den ezan dinlemiş. Sevgili Peygamberimiz  arefe günü ikindi vakti Kasva adlı devesinin üzerinde, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi niteliği taşıyan o tarihi konuşmasını, yani ‘’Veda Hutbesini’’ işte burada, bu topraklarda, Rahmet Dağı Arafat’ta yapıyor.

Bakın burada, bu topraklarda Efendimiz (S.A.V) sadece Müslümanlara değil, tüm insanlığa sesleniyor.

-Bugün hangi gündür?

- Allah ve Resulü daha iyi bilir.

Efendimiz yine sorar..

-Bugün hangi aydır?

-Allah ve Resulü daha iyi bilir.

Efendimiz yeniden sorar..

-Burası hangi memlekettir?

-Allah ve Resulü daha iyi bilir.

İşte Efendimiz yol arakadaşlarını bu sorularla dikkatlerini çekerek Veda Hutbesi’ne hazırlıyordu.

MUHSİN BAY: Hocam Efendimiz SAV’in Veda Hutbesini İslam’ın ve insanlığın İnsan Hakları Evrensel Beyannemesi olarak nitelendirdiniz bir nevi somutlaştırdınız. Veda Hutbesi’nde Peygamber Efendimiz Ashabına ve biz ümmetine ne gibi mesajlar veriyor.? Bu tarihi veda konuşmasını nasıl anlamalıyız.?

NECMETTİN NURSAÇAN: Muhsin bey kardeşim Peygamber Efendimiz bütün insanlığa sesleniyor vedasında..Artık hissediyor Rabbine kavuşma anının yaklaştığını.Dostu Cebrail Hira da yanındaydı, Miraç da yanındaydı. 23 yıllık peygamberlik hayatında yanındaydı. Bu bir son değil sonsuz bir hayatın başlangıcıydı bu veda. Bakınız Veda Haccı’nın veda hutbesinde şöyle sesleniyor insanlığa, yani bizlere;

"Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

"İnsanlar! bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl bir mübarek şehir ise, canlarınız, mallarınız, namuslarınızda öyle mukaddestir, her türlü tecavüzden korunmuştur.

"Ashabım! "Kimin yanında bir emanet varsa, onu hemen sahibine versin.biliniz ki faizin her çeşidi kaldırılmıştır.Allah böyle hükmetmiştir.İlk kaldırdığım faizde Abdulmuttalibin oğlu (amcam)abbasın faizidir.lakin ana paranız size aittir.ne zulmediniz nede zulme uğrayınız.

"Ashabım! "Dikkat ediniz, cahiliyeden kalma bütün adetler kaldırılmıştır, ayağımın altındadır.cahiliye devrinde güdülen kan davalarda tamamen kaldırılmıştır.Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalibin torunu İlyas bin Rabia’nın kan davasıdır.”

"Ey insanlar! "Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allahtan korkmanızı tavsiye ederim.Siz kadınları Allahın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allahın emri ile helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınlarında sizin üzerinizde hakkı vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınız yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri izniniz olmadıkça evinize almamalarıdır.

"Ey müminler! "Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler Allahın kitabı Kur an-ı Kerim ve Peygamberinin sünnetidir.

"Müminler! "Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz. Müslüman müslümanın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler. Bir Müslüman kardeşinin kanıda, malıda helal olmaz.Fakat malını gönül hoşluğu ile vermişse o başkadır.

"Ey insanlar! "Rabbiniz birdir. Babanızda birdir. Hepiniz Ademin çocuklarısınız. Adem ise topraktandır.Arabın arab olmayana arab olmayanında arab üzerine üstünlüğü olmadığı gibi kırmızı tenlinin siyah üzerine siyahında kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur.Üstünlük ancak takvada, Allahtan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız Ondan en çok korkanınızdır. "Azası kesik siyahi bir köle başınıza amir olarak tayin edilse sizi Allahın kitabı ile idare ederse onu dinleyiniz ve itaat ediniz. "Suçlu kendi suçundan başkası ile suçlanamaz. Baba oğlunun suçu üzerine oğlu da babasının suçu üzerine suçlanamaz. "Dikkat ediniz!şu dört şeyi kesinlikle yapmayacaksınız:Allaha hiçbir şeyi ortak koşmayacaksınız.Allahın haram ve dokunulmaz kıldığı cani haksiz yere öldürmeyeceksiniz.Hırsızlık yapmayacaksınız. İnsanlar "la ilahe illallah" deyinceye kadar onlarla cihad etmek üzere emr olundum.Onlar bunu söyledikleri zaman kanlarını ve mallarını korumuş olurlar. Hesapları ise Allaha aittir.

"İnsanlar! "Yarin beni sizden soracaklar ne diyeceksiniz? Sahabe-i kiram hep birden şöyle dediler; "Allah’ın elçiliğini ifa ettiniz, vazifenizi hakkıyla yerine getirdiniz,bize vasiyet ve nasihatte bulundunuz,diye şehadet ederiz".Bunun üzerine Resul''i Ekrem Efendimiz şehadet parmağını kaldırdı, sonrada cemaatin üzerine çevirip indirdi ve şöyle buyurdu;

"Şahid ol Yarab! Şahid ol Yarab! Şahid ol Yarab!"

Bakınız kıymetli Haber 7 okurları burada Peygamberimiz sesini nereye kadar duyurabilirdi? Yanında Abdullah bin Ümmü Mektum vardı. Diğer bir sahabe biraz daha ileride. Peygamberimiz bir cümle söylüyor, Abdullah bin Ümmü Mektum tekrar ediyor ve o sahabe daha ileriye gidiyor o da tekrar ediyor, böylece yüz yirmi dört bin insana, yirmi üç yıllık peygamberliğin özeti, yani İslam’ın temellerinin ve özetinin altı çiziliyor Arafatta Veda Hutbesi’nde.

MUHSİN BAY: Hocam Arafat, Hz Adem ile Hz Havva’nın kavuşmasına tanıklık etmiş, Peygamberimizin Veda Hutbesine tanıklık etmiş.. Öğrenmek istediğimiz diğer bir konu da Hac ibadeti için Arafat neden bu kadar önemlidir.?

NECMETTİN NURSAÇAN: Sevgili Muhsin bey kardeşim burada aynı zamanda Hacc’ın temel direği olan vakfe yapılır. Arefe günü öğle namazından sonra velev ki bir dakika da olsa ayakta durmak var ya, işte bu haccın farzıdır. Arafatta vakfeye durmazsan hacı olamazsın.

Hacılar adeta Rabbine şöyle seslenir burada.

“Ya Rabbi sen randevu verdin. Bizde Zilhicce ayının dokuzu, yani arefe günü öğle namazından sonra kefen kıyafetiyle Arafat’ta bekleyin dedin, bizde geldik Ya Rabbi.“

Bu ayakta duruş var ya adeta kula bir sesleniştir: “Kulum sen ömrünü nerede geçirdin? Gençliğini nerede geçirdin? Malını nerden kazanıp nereye harcadın? Ne öğrendin? Öğrendiğinle ne iş yaptın?” Hacılar bir nevi Allah mahkemesinde sorulara muhatap olmuş gibidir. Bu arada gelin zaman tüneline girelim. Bakın zaman tünelinden hangi sesler yükseliyor:

 Âdem peygamber şöyle seslendi: “Ya Rab bizler nefsimize zulm ettik. Affetmezsen, lütuf etmezsen ebedi ziyanlarda kalan oluruz Ya Rab.”

İbrahim peygamber Kâbe’yi yapan Allah yolunda ateşlere atılan evladını kurban yatıran misafirsiz yemek yemeyen bu peygamber bakın nasıl sesleniyor: “Ya rab servet-u sâmanın, evladın fayda vermediği günde, büyük mahkeme gününde beni rüsva etme Ya Rab.“

İbrahim  peygamber böyle dua ediyor. Biz ne demeliyiz biz ne yapmalıyız sevgili kardeşlerimiz?

 Yusuf Aleyhisselam bakın köleyken sultan olmuş, ceza evinden çıkmış, devlet başkanı olmuş o da nasıl dua ediyor: “Ya Rabbi! Bana ilim verdin, iktidar verdin, yerleri ve gökleri yaratan Rabbim! Beni dünyada da ahirette de yarim, yardımcım sensin. Şimdi senden bir şey istiyorum. Beni Müslüman olarak öldür ve beni Salih kullarınla beraber haşreyle.”

Evet Muhsin bey kardeşim Burası duaların ve tövbelerin kabul olduğu rahmet dağı arafattır.Hac arafattır.Veda Hutbesi Arafattır. Hz Adem ile Hz Havva nın buluşma noktası Arafattır. Burası Hz ibrahim’e Hacc’ın öğretildiği vadidir Arafattan Mekkeye uzanan.Rabbimiz Hac ve Umre vesile ile buraya gelip duaları kabul olan kullarından eylesin.