Kurban Bayramı'nda kılınacak namazlar, yapılacak ibadetler, edilecek dualar...
Hz. İbrahim'in duasıyla müminlerin tek yürek, tek vücut oldukları Kurban Bayramı, 21 Ağustos Salı günü eda edilecek. Peki Müslüman alemi için değerli kılınan bugünde hangi ibadetler yapılır, hangi namazlar kılınır ve hangi dualar edilir?
ABONE OL2018 yılı Kurban Bayram Arefesi geldi çattı. Kurban Bayramına sayılı saatler kala milyonlarca Müslüman hazırlıklarını tamamladı. Vatandaşlar bu günün anlam ve önemini bildikleri için Kurban Bayramını boş geçirmek istemiyor. Müslümanlar için sevinç, paylaşma tek yürek, tek vücut oldukları, aynı iman ve aynı ruhla mübarek ve mukaddes topraklara geldikleri, tek parça örtülerine bürünerek her türlü ayrıştırıcılığı bıraktıkları, tek merkezde, Kâbe'de tavaf ettikleri, tek meydanda, Arafat'ta toplanarak hac farizasını yerine getirdikleri mübarek zaman dilimleridir. Peki Kurban Bayramında yapılacak dualar, kılınacak namazlar, çekilecek zikirler nelerdir?
Teşrik Tekbiri farz mıdır, ne zaman başlar ve ne kadar çekilir? Kurban bayramı..
KURBAN BAYRAMINDA HANGİ İBADETLER YAPILIR?
Kurban, kelime olarak yakın olmak, yakınlaşmak demektir. Allah'a yaklaşmak ve o'nun rızasını kazanmak amacıyla belli zamanda belli nitelikteki hayvanı(kurban) kesmektir.Kurban ibadeti, nefse muhalefet ederek sadece Cenâb-ı Hakk’ın rızasını kazanmak için yapılan ibadettir. Bu bayrama adını veren Kurban; Hz. İbrahim ve Hz. İsmail örneğinde olduğu gibi ilâhî emirlere kayıtsız teslimiyet göstergesi, hak yolunda fedakârlığın bir nişanesi, Allah'ın bize lütfettiklerinden onun hoşnutluğu için verebilmenin hâl ile ifadesidir.
Kurban, sahip olduklarımızı fakir ve ihtiyaç sahipleriyle paylaşmanın tadına varma fırsatı, katılaşan kalplere, hayatın ve varoluşun gerçek anlamını unutan zihinlere öze dönüş çağrısı içeren bir hikmetler bütünüdür.
Kurban, Allah'a, yüce ve ilâhî olan her şeye yakın olma arayışıdır. Nitekim Cenab-ı Hak, şöyle buyurur:
“Allah'a kurbanlarınızın ne etleri ulaşır, ne de kanları. Ona ulaşan takvanızdır..." (Hac, 37)
Ramazan bayramında kabirleri (ölmüşleri) ziyaret etmek, onlara Yasin ve mülk sureleri gibi Kuran okumak, onlara hediyeler göndermek çok faziletli ibadetlerdir. Yine bu mübarek bayram günlerinde istiğfar, salavat, kelime-i tevhit okuyarak hususi hatimler yapmakta faziletli ibadetlerdendir. Ayrıca bin ihlası şerif okuyarak ihlas hatmi yapmak tavsiye edilen ibadetlerdendir. Ramazan bayramı süresince en çok İhlas Suresi'nin okunması gerektiği belirtiliyor.
Kurban Bayramı kadar Kurban Bayramı Arefesinin de İslam Alemi için önemi büyüktür. Bu mübarek günü en uygun bir şekilde geçirmek için vatandaşlar Kurban Bayramı Arefesinde neler yapılabileceği yönünde araştırmalar yapıyorlar. Öncelikle Arefe gününün sabah namazının farzından sonra teşrik tekbirleri getirilmeye başlanmalıdır. Ardından Arefe günü oruç tutulmalı, Arefe gününe hürmet edilmeli, günaha girmemeye dikkat edilmeli, çok dua ve istiğfar edilmeli ve 1000 âdet İhlas-ı şerif okunmalıdır.
KURBAN BAYRAMINDA OKUNACAK DUALAR?
-Bismillahirrahmanirrahim.Kul hüvellâhü ehad. Allâhüssamed. Lem yelid ve lem yûled. Ve lem yekün lehû küfüven ehad.
-La ilahe illellahü vahdehü la şerike leh, Lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve ala külli şey`in kadir.
-Allahümme salli ala Muhammedin ve enzilhül muk`adel mükarrebe ındeke yevmel kıyameh.
-La ilahe illellahü vahdehü la şerike leh, Lehül mülkü ve lehül hamdü biyedihil hâyrû vehüve alâ külli şey’in kadîr.
-Ayrıca Tevriye, arefe gününden bir önceki güne denir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle, buyurmuştur:
"Tevriye günü oruç tutan ve günah söz söylemeyen Müslüman cennete girer."
-Duaların en faziletlisi Arife günü yapılandır. Benim ve benden önceki Peygamberlerin buyurdukları en hayırlı dua şudur:
"La ilahe illallahü vahdehü la şerike lehü. Lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve ala külli şey’in kadir. Allahümme salli ala Muhammedin ve enzilhül mak’adel mukarrabe ındeke yevmel kıyameh."
KURBAN BAYRAMI DUASI NASIL YAPILIR?
اعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
رَبِِّ الْعَالَم۪ينَ ﴿﴾ وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّق۪ينَ ﴿﴾ وَلََ عُدْوَانَ إِلََّ عَلَي الظَّالِم۪ينَ ﴿﴾
هَّ ألَْحَمْدُ لِِلَ وَالصَّه لٰة وَالسَّ ه لٰمُ هُمَّ رَبَّنَا يَا رَبَّنَا
هَّ عَهلى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَ ه ألِه۪ وَصَحْبِه۪۪ٓ أجَْمَع۪ينَ ﴿﴾ ألَل
تَقَبَّلْ مِنَّا إِنَّكَ أنَْتَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُ ﴿﴾
Ey rahmeti ile bütün varlığı, bütün kâinatı kuşatan Rahman ve Rahim olan Allah'ım
Şu mübarek Bayram sabahında huzuruna geldik. Lâyıkı veçhile kul olamayışımızın mahcubiyeti içinde divanına durduk. Şükrümüzü hakkıyla eda edemeyişimizin bilinci içindeyiz. Bizi huzuruna kabul buyur, dua ve niyazlarımızı kabul eyle Allah'ım!
Ya Rabbi!
Kıldığımız namazları, “Kurban Bayramı günlerinde senin katında en sevimli amelimiz olan kurbanlarımızı”, okuduğumuz Kur'anları, indirdiğimiz hatm-i şerifleri, yaptığımız zikirleri, tesbihatı, dua ve niyazları, va'z-u nasihatleri, hasılı bütün ibadet ve taatlerimizi, hayır ve hasenatımızı, şu Bayram günü hürmetine en güzel şekliyle kabul eyle Allah'ım!
Bu mübarek bayram sabahında, yürekten itiraflarımız ve samimi tövbelerimizle sonsuz rahmet ve mağfiretine iltica ediyoruz. Bizi gönüllere şifa, dertlere deva, huzur ve barış kaynağı olan Kur'an'la buluştur Allah'ım!
Bize bahşeylediğin en büyük sermaye olan ömrümüzü rızana uygun geçirmeyi nasip eyle Allah'ım! Bizleri Sana layık bir kul, Habibine layık bir ümmet eyle.
Onları cennetinle ve cemalinle müşerref eyle! Ailelerine sabır ve metanet ihsan eyle! Dinimizin, devletimizin, milletimizin bekasını sarsacak her türlü dâhili ve harici belalardan, sıkıntılardan, musibetlerden, kederlerden ve terörden bizleri muhafaza eyle!
Ya Rabbi!
Aziz milletimizi ağır imtihanlardan muhafaza eyle! Fitne ateşiyle bizi tutuşturmak isteyenlere karşı yekvücut olmayı, tek bilek olmayı milletçe hepimize nasip eyle Allah'ım!
Bütün acılara rağmen milletimizin hiçbir ferdini haktan, hukuktan, adaletten, merhametten bir an olsun ayırma! Sana inanan bu aziz milletten yardım ve inayetini, kuvvet ve rahmetini esirgeme Allah'ım!
Bizleri bütün mazlumların, mağdurların umut bağladığı ülkemize ve tarih boyunca canlarını veren bütün şehitlerimizin uğruna canlarını verdikleri yüce değerlere sahip çıkanlardan eyle Allahım!
Ya Rabbi!
Bizlere anne-babalarımıza hayırlı evlatlar olmayı nasip eyle!
Hayatımızı paylaştığımız eşlerimize, göz bebeğimiz olan yavrularımıza karşı görevlerimizi bihakkın yapabilmeyi ihsan eyle Allah'ım! Onlara sevgi, rahmet, merhamet, şefkat, muhabbet ve ülfetle muamele etmeyi nasip eyle Allah'ım!
Ailelerimize dirlik, düzenlik ve huzur ihsan eyle Allah'ım!
Evlatlarımızı ailelerine, vatanına, milletine hayırlı eyle. Çocuklarımızın kalplerini iman ve Kur'an nuru ile tenvir eyle Allah'ım!
Bu mübarek Bayram hürmetine hasta kullarına acil şifalar, borçlu kullarına edalar, dertli kullarına devalar ihsan eyle Allah'ım!
Ya Rabbi!
Şu mübarek Bayram hürmetine; ortak evimiz ve imtihan yurdu olan dünyamızı savaşlarla, işgallerle, katliamlarla, açlıklarla, inleyen bir enkaz olmaktan kurtar! Varlık alemine ibret nazarıyla bakabilmeyi bizlere nasip eyle!
Yeryüzü ve tüm mahlukat bize emanet, biz de birbirimize emanetiz. Mazlumlara, gariplere, yetimlere, kimsesizlere sahip çıkmayı; çocukların, kadınların, gençlerin, yaşlıların hasılı bütün mahlukatın hak ve hukukunu korumayı bizlere nasip eyle Allah'ım!
Kırık kalpleri onarmayı; yaralı gönülleri imar etmeyi; haset, kin ve nefretten uzak durmayı; aramızda sevgi, merhamet ve kardeşlik köprüleri kurmayı lutfeyle Allah'ım!
Ya Rabbi!
Bizleri, günahta ve düşmanlıkta değil; iyilikte ve takvada yardımlaşanlardan eyle! Hak ve hakikatin yolunda olanlardan eyle Allah'ım!
Bizleri, birbirine kin güdenlerden, nefret duyanlardan, buğzedenlerden; fitne çıkaranlardan, gıybet ve iftiraya bulaşanlardan, kul hakkına girenlerden eyleme Allah'ım!
Bizleri, kendisi için istediğini mümin kardeşi için de isteyenlerden, işlerini adalet, hakkaniyet, merhamet ve şefkatle icra edenlerden eyle Allah'ım!
Ya Rabbi!
Şu mübarek bayram sabahında günahkâr beden ve gönüllerimizi istiğfar ile arıtmak istiyoruz. Sen nasip eyle Allah'ım! İmanımızı ve ahdimizi tazelemek muradımız. Sen bahşeyle Allah'ım! Kırdığımız kalpleri onarmak, paraladığımız onurları tamir etmek, ihlal ettiğimiz hak sahipleriyle helalleşmektir borcumuz. Sen lufteyle Allah'ım!
Allah'ım!
“Rabbimiz! Yalnız Sana güvenip dayandık, Sana yöneldik ve sonunda da Senin huzuruna varacağız.” diye sana yakaran Hz. İbrahim peygamberin lisanıyla yalvarıyoruz. Huzuruna tertemiz yüzle, hesabını verebileceğimiz salih amellerle varmayı bizlere nasip eyle Allah'ım!
Rabbimiz!
Peygamberimizin (s.a.s) dilinden hiç düşürmediği dua ile Sana yalvarıyoruz. “Allahümme inneke afüvvün, kerimün, tühıbbül afve fa'fu anna”. “Allah'ım! Sen affedicisin. Sen Kerim'sin. Affetmeyi seversin. Bizleri affeyle Allah'ım!”
Allah'ım! Bütün peygamberlerin yaptığı dua ile Sana yöneliyoruz. “Rabbena atina fi'd-dünya haseneh, ve fi'l-ahirati haseneh, ve kına azabe'n-nar.” “Rabbimiz! Bize dünyada güzellikler ihsan eyle, Ahiret'te de güzellikler ihsan eyle. Bizi cehennem azabından muhafaza eyle.”
Yâ Rabbe'l-Âlemîn,
Bizleri zikrinde, şükründe, hüsn-i ibadetinde daim eyle. Bedenlerimize sıhhat ve afiyetler ihsan eyle.
Ümmet-i Muhammed'e güzel hizmette bizlere güç ve kuvvet ihsan eyle. Vefatımız geldiği zaman da dilimiz zikrinle meşgulken, alnımız secdede iken, Senin sevdiğin ve razı olduğun bir hal üzereyken ruhumuzu kabzeyle Allah'ım. Ecel şerbetini içeceğimiz son nefesimizde, Kelime-i şahadet ki buyurun,
اشهد ان لَاله الَالله واشهد ان محمدا عبده ورسوله
diyerek, ruhumuzu teslim edebilmeyi, imanlı ve selim bir kalp ile huzuruna çıkmayı cümlemize nasip eyle Allah'ım. Bizleri cennetinle, cemalinle müşerref eyle Allah'ım. Dualarımızı kabul eyle Allah'ım.
PEYGAMBER EFENDİMİZ (SAV) BAYRAMDA NE YAPARDI?
Ramazan ve Kurban bayramları Hicretin 2. yılından ıtibaren kutlanmaya başlanmıştır. Ramazan orucu da ilk defa bu yıl farz kılınmış, bu ayı oruçla geçiren mü’minler sonraki ayın (şevval) ilk üç gününü bayram olarak kutlamışlardır. Bu sebeple bu bayrama Ramazan Bayramı denmiştir. Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam, Ramazan Bayramına da tatlı yiyerek başlarlardı. Bayram sabahında hurma gibi bir tatlı ile bir aylık oruçlarını açmadan evlerinden ayrılmazlardı. Yılın iki bayram gecesinde kalkıp ibadet etmeyi tavsiye ederlerdi. Bayramlar saadet asrında da bambaşka bir hava ve neş’e içinde yaşanırdı. Peygamber Efendimiz bayram sabahında namazgaha çıkardı. Peygamber hanımlarının da, diğer hanımlar ve kızlarla birlikte namazgaha çıkması istenirdi. Kadınlar cemaatin arka tarafında yer alırlardı.
"Bu günümüzde yapacağımız ilk şey namaz kılmaktır"(1) mealindeki hadise dayanarak Ramazan ve Kurban bayramları bayram namazlarının kılınmasıyla başlar.
Hz. Peygamber, "Arefe günü, kurban günü ve teşrik günleri biz Müslümanların bayramıdır. Bu günler yeme içme günleridir"(2) buyurmuştur.
Ramazan Bayramı da bu manada bir gün olarak kabul etmiş ve bu bayramı Ramazan orucunun iftar günü olarak nitelendirmiştir.(3) Bu sır içindir ki, Ramazan ve Kurban Bayramlarında oruç tutmak haram kılınmıştır. Bir gün önce oruç bozmak haramken, bir gün sonra oruç tutmanın haram olması, mü'minlerin düşünce ve duygu dünyasında nimetlerin gerçek Sahibini hatırlatan en etkili bir sebeptir.
Herkes bir gün önce kimin emrine uyarak oruç tutuyorsa, bugün de O'nun rızasına uyarak orucunu açar. Ve Onun gerçek nimet Sahibi olduğunu hakkıyla idrak ederek, gerçek bir şükre yol bulur.
Bayram bir aylık orucun toplu bir iftarı olduğu için, günlük iftarların sünnet türünden âdabı bayramda da yerine getirilir. Nitekim orucunu tatlı bir şeyle açmayı adet edinen Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam, Ramazan Bayramına da tatlı yiyerek başlarlardı. Bayram sabahında hurma gibi bir tatlı ile bir aylık oruçlarını açmadan evlerinden ayrılmazlardı. (4)
“Ramazan ve Kurban bayramlarını “La ilahe illallah” lar ile “Allahü ekber” lerle “Elhamdülillah” larla “Sübhanallah” larla süsleyiniz.” (Ebu Nuaym)
“Tekbir getirmek suretiyle bayramlarınızı süsleyiniz.” (Taberani)
Her vesile ile bizleri ibadete ve ahiret amellerine teşvik buyuran Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam, yılın iki bayram gecesinde kalkıp ibadet etmeyi tavsiye ederlerdi. Bu gecelerde uyanık bulunmanın, kalbin uyanıklığına vesile olduğunu bildirirlerdi. Bunu bir hadis-i şeriflerinde şöyle ifade etmişlerdi:
"Sevabını Allah'tan umarak iki bayram gecesinde kalkıp ibadet eden kimsenin kalbi, kalblerin öldüğü gün ölmez." (5)
Bayramlar saadet asrında da bambaşka bir hava ve neş'e içinde yaşanırdı. Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam bayram sabahında namazgaha çıkardı. Peygamber hanımlarının da, diğer hanımlar ve kızlarla birlikte namazgaha çıkması istenirdi. Kadınlar cemaatin arka tarafında yer alırlardı.(6) Kılınan bayram namazından sonra Peygamberimizin Aleyhissalâtü Vesselam cemaate hitaben bir hutbe okuduğunu anlatan îbni Mes'ud (r.a.) devamla şöyle der:
"Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam üzerine şehadet ederim ki, o namazı hutbeden önce kıldı. Sonra hutbe okudu. Daha sonra kadınlara işittiremediğini düşünüp onların yanına geldi. Onlara hatırlatmalarda bulundu. Ve şu ayeti okudu: “Ey Peygamber! İnanmış kadınlar Allah’a hiçbir şey ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında uydurdukları iftira ile gelmemek, iyi işlerde sana isyan etmemek konusunda biat etmeye geldikleri zaman, biatlerini kabul et ve onlar için af dile! Şüphesiz ki Allah, Gafûr ve Rahîm’dir.”
Sonra:
– Bütün bunlar üzerine biat eder misiniz? diye sordu. İçlerinden biri:
– Evet Yâ Resûlallah! dedi. Allah Resûlü (a.s.m.):
– Sadaka verin! buyurarak onları zekât vermeye teşvik etti. Onu dinleyen hanımlar kulaklarındaki küpeleri, kollarındaki bilezikleri çıkarıp ne kadar yüzük gerdanlık varsa onları çıkardılar. Bilâl-i Habeşî elbisesini yere serdi:
– Anam babam size feda olsun bağışlarınızı getirin diye seslendi. Hanımlar bileziklerini, küpelerini, yüzüklerini Bilâl-i Habeşî’nin elbisesinin üzerine koymaya başladılar. Elbise takılarla doldu. Allah Resûlü (a.s.m.) bayram bittikten sonra orada durmayıp evine ailesinin yanına döndü.” (7)
Bu hadiseyi anlatan sahabilerden biri, "Kadınların bu verdikleri Ramazan Bayramı zekatı mı idî?" sualine şöyle cevap verdi: "Hayır, lakin o vakit verdikleri bir sadaka idi. Kadınlar yüzüklerini atıyor ve atıyorlardı."(8)