PKK/YPG'yi titreten detay! ABD basını hiçbir yerde yayınlamadı

Haber7 yazarı Taha Dağlı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'da düzenledikleri ortak basın toplantısındaki açıklamaları değerlendirdi. Trump'ın terör örgütü ile ilgili kullandığı ifadelere dikkat çeken Dağlı, Trump'ın sözlerine değinerek PKK-PYD’nin Suriyeli Kürtler demek olmadığını geç de olsa güç de olsa kavramış olduğunu dile getirdi.

ABONE OL
GİRİŞ 15.11.2019 11:49 GÜNCELLEME 15.11.2019 11:49 GÜNCEL
PKK/YPG'yi titreten detay! ABD basını hiçbir yerde yayınlamadı
PKK/YPG'yi titreten detay! ABD basını hiçbir yerde yayınlamadı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Trump arasındaki zirvede dikkat çeken açıklamalar kullanıldı. 

 

Trump Beyaz Saray'da düzenlenen basın toplantısının bir bölümünde, “Kürtler arasında farklı gruplar var, kimi seviliyor kimi sevilmiyor ama çok kısa zamanda çok önemli bilgiler edindik ve bu konuda gelecekte ne olacağını hep birlikte göreceğiz” ifadelerini kullandı. 

Haber7 yazarı Taha Dağlı, Trump'ın “Kürtler arasında farklı gruplar var” cümlelerinin hiçbir gazete ya da internet sitesi yayınlanmadığına dikkat çekerek çarpıcı bir yazı kaleme aldı. 

 

İşte Taha Dağlı'nın o yazısı; 

Trump ortak basın toplantısında bir soruya çok çarpıcı bir cevap verdi.
Ancak PKK terör örgütüyle ilgili o yanıt resmen güme gitti.

Soruyu soran gazeteci Hilal Kaplan’dı.

Trump yanıtını verdi.
Sonra Kaplan’a “siz gazeteci olduğunuza emin misiniz” dedi.
İşte bu andan itibaren bambaşka şeyler oldu.

Herkes o yanıtı es geçti.
Trump’la Türk gazeteci arasındaki diyaloğa yoğunlaştı.
Öyle ki PKK ve FETÖ’nün trolleri de devreye girince kimse Trump’ın verdiği cevabın peşine düşmedi.

Soru PKK-PYD’nin elebaşlarından Mazlum Kobani’yle alakalıydı.
Kobani’nin bir terörist olduğu vurgulandı ve “bu teröristi hala Beyaz Saray’a davet etmeyi düşünüyor musunuz?'' diye soruldu. 

TRUMP'IN SÖZLERİ HİÇBİR MEDYA ORGANINDA YAYINLANMADI

Trump önce Mazlum Kobani’yle görüştüğünü anlattı.
Kürtlerle ilişkilerden bahsetti.
Ardından “Kobani’nin Beyaz Saray davetiyle” ilgili kısma hiç değinmeden Türkiye’nin başından bu yana anlatmaya çalıştığı “Suriyeli Kürtler PKK ya da PYD demek değildir” tezini dile getirdi.
Ve “Kürtler arasında farklı gruplar var, kimi seviliyor kimi sevilmiyor ama çok kısa zamanda çok önemli bilgiler edindik ve bu konuda gelecekte ne olacağını hep birlikte göreceğiz” diye bir laf etti. 

Bu cümle sadece ve sadece basın toplantısının canlı yayın kaydıyla Beyaz Saray’ın internet sayfasında arada derede bir yere konulan toplantının döküm sayfasında yayınlandı.

Bunun dışında hiçbir gazete ya da internet sitesi Trump’ın yanıtının devamındaki “Kürtler arasında farklı gruplar var” diye başlayan bu cümleleri yayınlamadı.

Başkan Erdoğan ve heyeti Washington’da SDG-PYD-YPG’nin eşittir PKK terör örgütü olduğunu ispat eden çok önemli belgelerle gitmişti.
Hepsi Trump’ın önüne konuldu.

Türkiye başından bu yana “Suriyeli Kürtler, PKK demek değildir” diye ısrar ederken karşı taraf buna itibar etmiyor ve PKK teröristleri için “Suriyeli Kürtler” ifadesini kullanıyordu. 

TÜRKİYE'NİN ÖNÜNE KOYDUĞU BELGELER ETKİLİ OLDU

Basın toplantısında da bazı yerlerde Trump “Suriyeli Kürtler” dedi.
Ancak o cümlenin devamında “Kürtler arasında farklı gruplar var” itirafında bulundu.
Belki ki Türkiye’nin önüne koyduğu ispatlı belgeler etkili olmuştu.
Trump, PKK’nın ya da uzantıları olan SDG-PYD-YPG’nin tek başlarına Suriyeli Kürtleri temsil etmediğine kanaat getirmişti.

Çünkü cümlenin devamında “kısa zamanda çok önemli bilgiler edindik” diyordu.
Yani Türkiye’nin sunduğu belgelerden bahsediyordu.
Arından da “yakın gelecekte ne olacağını hep birlikte göreceğiz” dedi.

PKK, ABD’nin de kabul ettiği şekilde bir terör örgütü.
Ve ABD, Suriye’de resmen bir terör örgütüyle ittifak ediyor.
Trump ise müttefiklerini DAİŞ’le mücadele eden “Suriyeli Kürtler” zannediyordu.
Ta ki 13 Kasım’daki görüşmeye kadar.
Artık Trump meseleyi öyle ya da böyle anladı.
Tane tane anlatılarak, tek tek gösterilerek, PKK-PYD’nin Suriyeli Kürtler demek olmadığını geç de olsa güç de olsa kavramış oldu.

Türkiye bu anlamda ABD ile aradaki PKK başlıklı koca koca krizlerin tek celsede çözümüne olanak sağlayacak bir adımı atmış oldu.

Bundan sonrası ABD yönetimine kalmış. Türkiye gerçekleri anlatmakla yükümlüydü, görevini yaptı.
Eğer ABD hala PKK’yla işbirliğine devam ederse, bu onların kendi bilecekleri bir iştir.
Türkiye, ABD’ye rağmen PKK’yla mücadelesini sürdürecektir.

YORUMLAR 11 TÜMÜ
  • Volcano 5 yıl önce Şikayet Et
    Sendede bendende cok iyi biliyorlar belgelere gerek yok kimi kandiriyonuz Turkiye muz ulkesi degil..
    Cevapla
  • reis 5 yıl önce Şikayet Et
    sihalarımızla nokta atışla işini bitirelim bu kadar uzatmaya gerek yok
    Cevapla
  • TOSUN 5 yıl önce Şikayet Et
    trump bügün anladım der yarın ne dedim der ertesi gün başka birşey der güvenilmez
    Cevapla
  • Tccc 5 yıl önce Şikayet Et
    Yaw reis ne büyük adam yaww ABD yu dize getirdi arkadaş
    Cevapla
  • izmir 5 yıl önce Şikayet Et
    1953 den beri pkk yı finanse eden abd nasıl pkk yı tanımıyor yalan bal gibide biliyor
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR