'Bırakalım da salınsınlar mı? Hak mıdır bu?'

Yeni Şafak Gazetesi yazarı Ali Saydam, Türkiye'nin gündeminde olan 'sosyal medya düzenlemesi' ile alakalı bir yazı kaleme aldı. Saydam yazısında insanların sosyal medyada türlü türlü saldırılarla karşı karşıya kaldığını hatırlatarak bu düzenlemenin artık zorunlu olduğunu dile getirdi.

ABONE OL
GİRİŞ 04.07.2020 13:22 GÜNCELLEME 04.07.2020 13:24 GÜNCEL
'Bırakalım da salınsınlar mı?  Hak mıdır bu?'
'Bırakalım da salınsınlar mı? Hak mıdır bu?'

Ali Saydam, 'Sosyopatlara 'dur' demek bir görevdir' başlıklı yazısında, "Kişisel verilerin korunması konusunun hassasiyeti açık… Üstelik bu verilerin bir araya getirilerek ‘big data’ olarak işlenmesiyle toplumların genetik kodları da ortaya dökülüyor… Yazılarımızda daha önce de bahsetmiştik… Bu genetik kodları Facebook aracılığıyla eline geçiren Cambridge Analytica şirketi ABD Başkanlık seçimlerinden Brexit oylamasına kadar dünyadaki pek çok seçimi maniple etmiş…

 

 

Durum bu… Bırakalım da salınsınlar mı?...

Kültürümüzün, değerlerimizin, haklarımızın ve en önemlisi çocuklarımızın korunması için bu şart; üstelik de bir görev" ifadelerini kullandı. 

 

 

İşte Ali Saydam'ın o yazısı; 

Hukuk, hayata bağlı geliştiğinden dinamik bir süreçtir… Teknoloji ilerleyip, alışkanlıklar ve davranışlar değişip de ortaya yeni durumlar çıktığında düzenlemeler gerekir… Bunlar doğru ya da eksik olabilir; bu nedenle eleştirilebilirler de… Ancak, toplumsal hayatın zemininde devletin düzenlemediği bir alan düşünülemez…

Elbette sosyal medya da bu alanlardan biri… “Bırakalım, başı boş salınsın” diyenler olduğunun farkındayız… Bunu yaparken de ‘özgürlük’ kavramını öne sürdüklerinin de…

'HAK MIDIR BU?'

Oysa, konunun ne başı boş bırakılacak bir yanı ne de özgürlüklerin ardına saklanacak durumu var… Başı boş bırakmak, sanılmasın ki bireylerin kendilerini ifade edecekleri demokratik bir zemin sağlıyor ve herkes çok mutlu…

Tam tersine… ‘Örgütlenmiş itibar suikastçileri’nin toplu saldırılarına açık, hakaret, küfür, iftira ve yalanın salgın gibi yayılabildiği, sosyopatların kol gezdiği birer mecra hâlinde bu siteler… Mesela, ‘sosyal medya linci’ diye bir tabir hayatımıza girdi. Hak mıdır bu?!

Son birkaç haftanın gündemi siyasetçilerin eşlerine yapılan aşağılık saldırılar… Peki, bundan önce her şey yolunda mıydı? Tabii ki hayır!

Kısa süre önce, YouTube’daki çocuk istismarı ve pornografi içeren videolar gündeme gelmemiş miydi?! YouTube daha önce de aynı konu sebebiyle reklam verenler tarafından protesto edilmemiş miydi?!

Facebook’ta takma isimlerle açtıkları isimlerle dolandırıcılık yapanların haberlerine neredeyse üç günde bir rastlamıyor muyuz? 

İçimiz acıyarak hatırlıyoruz, geçen sene Malezya’da 16 yaşında bir genç kızın, Instagram’da düzenlediği ‘intihar anketi’ne, yüzde 69 oranında “Öl” yanıtı verilmedi mi?! Ve sonunda istedikleri olmadı mı? 

"BIRAKALIM DA SALINSINLAR MI?"

Kişisel verilerin korunması konusunun hassasiyeti açık… Üstelik bu verilerin bir araya getirilerek ‘big data’ olarak işlenmesiyle toplumların genetik kodları da ortaya dökülüyor… Yazılarımızda daha önce de bahsetmiştik… Bu genetik kodları Facebook aracılığıyla eline geçiren Cambridge Analytica şirketi ABD Başkanlık seçimlerinden Brexit oylamasına kadar dünyadaki pek çok seçimi maniple etmiş…

Durum bu… Bırakalım da salınsınlar mı?

Bir bahane olarak arkasına sığındıkları ‘özgürlükler’ konusuna gelince… Kişilik haklarına saldırılan, hakarete uğrayan, iftira atılan, topluluk önünde aşağılanan, itibarları zedelenen, maniple edilen, istismara uğrayan insanların hakları ne olacak peki?

Başınıza bunlar geldiğinde, başvuracağınız ‘doğal’ yollar olan hukuki süreçleri sosyal medyada işletmek mümkün olamıyor… Takma isimlerle, yurtdışındaki IP adresleri gösterilerek açılmış on binlerce hesap var… Mahkemeye başvursanız, elinizde tebligatla kalakalıyorsunuz… Gönderecek ne bir isim var ne de bir adres… En hafifinden iftiraya uğradığınızla kalıyorsunuz… Olmaz da, hadi onu yuttuk diyelim. Peki ya çocuk istismarları?!

O nedenle evet, mevcut düzenlemeler artık yeterli değil ve internet ortamına, sosyal medya platformlarına mutlaka yeni bir düzenleme getirilmesi gerekiyor… Bunun toplumsal değerlerimize, millî kültürümüze, anayasamıza, kanunlarımıza uygun biçimde insan hak ve özgürlüklerini gözeten değişikliklerle yapılması lazım…

Kültürümüzün, değerlerimizin, haklarımızın ve en önemlisi çocuklarımızın korunması için bu şart; üstelik de bir görev. 

YORUMLAR 6 TÜMÜ
  • Ahmet Dilek 4 yıl önce Şikayet Et
    Sosyal medya sosyal medya ulan yeter ya sabahtan akşama kadar tarlada inşaat ta çalışan insan sosyal medya ya vakit ayıramaz,sosyal medyadaki kişiler belli kesimin insanıdır,ıp adreslerinden kim oldukları kolayca tespit edilebilir, tespit edilen zararlı işler ile uğraşanlar hakkında gerekli yasal işlemler yapılır, bunun ile ilgili devletin kurumu bulunmaktadır, bu kurumun 7/24 çalışması ile bu sorun kısa sürede çözülür vesselam...
    Cevapla
  • ömer 4 yıl önce Şikayet Et
    kesinlikle bu düzenleme yapılmalı, hemde hemen
    Cevapla
  • Efendi 4 yıl önce Şikayet Et
    hocam tamam yapalım ama geç kaldık, neden cumhurbaşkanına değince harekete geçiliyor ve gündem oluyor? daha evvel bundan daha kuvvetli ses ile yapılamazmıydı? birçok insan bu sosyal medyada yapılan hakaretlerden muzdarip değilmiydi? haydi yapın ozaman artık Allah için
    Cevapla
  • Serdar 4 yıl önce Şikayet Et
    Derhal yapilmali derhal . Havlayan Köpekler ciddiye alinmamali . Sosyal Medya Denetlenmeli .
    Cevapla
  • öner 4 yıl önce Şikayet Et
    çok yüksek para cezası getirilmeli. 100000tl milyon tl mertebelerinde. ancak o zaman caydırıcı olur.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR