İçişleri duyurdu: İşte katilin profili

İçişleri Bakanlığı, kadın cinayetlerine ilişkin rapor hazırlayarak, katillerin profilini çıkardı. 2020’nin ilk 6 ayında 115 kadın öldürüldü. Cinayetlerin yüzde 40’ını kocalar işledi. Katillerin yüzde 23’ü aileden biri, yüzde 22’si sevgili, yüzde 8’inin boşandığı eş ve yüzde 3’ü ısrarlı takipçi.

ABONE OL
GİRİŞ 30.11.2020 12:58 GÜNCELLEME 30.11.2020 12:58 GÜNCEL
İçişleri duyurdu: İşte katilin profili
İçişleri duyurdu: İşte katilin profili

İçişleri Bakanlığı, kadına yönelik şiddete ilişkin önemli bir rapor hazırladı. İç Güvenlik Stratejileri Başkanlığı’nca hazırlanan “Aile İçi Şiddet ve Kadın Cinayetlerinin Önlenmesinde Kolluğun Önemi ve Rolü” isimli raporda, aile içi şiddet vekadına karşı şiddetolayları analiz edilerek, cinayet faillerinin profilleri çıkarıldı.

 

GEÇEN YILA GÖRE AZALDI

2016-2020 yılları arasında Türkiye’de aile içi şiddet ve kadına karşı şiddet konusunda mağdur sayısında artış olduğu kaydedilen raporda, 2020’nin ilk 6 ayındaki kadın cinayetleri verileri aktarıldı. Buna göre, ilk 6 ayda 115 kadın öldürüldü. 2019’un ilk altı ayında ise 173 kadın cinayeti işlendi.

 

YÜZDE 40’ININ KATİLİ EŞLERİ

Raporda, kadınların yüzde 40’ının eşleri, yüzde 23’ünün ailesi, yüzde 22’sinin sevgilisi, yüzde 8’inin boşandığı eşi ve yüzde 3’ünün ısrarlı takipçisi tarafından hedef haline geldiği belirtildi. Hayatını kaybeden kadınların yüzde 17’sinin düzenli gelirinin olduğu, yüzde 2’sinin doktorluk, polislik gibi akademik eğitim gerektiren işlerde çalıştığı, yüzde 42’sinin lisans düzeyinin altında eğitim aldığı belirtildi. Kadınların yüzde 57’sinin ise herhangi bir gelirinin olmadığı ve ekonomik yönden eşine ya da ailesine bağımlı olduğu kaydedildi.

EN FAZLA KESİCİ ALETLE ÖLDÜRÜLDÜLER

Cinayetlerin oluş şekillerine bakıldığında ise kadınların yüzde 37’si kesici aletle, yüzde 30’u tabancayla, yüzde 16’sı tüfekle, yüzde 9’u boğularak, yüzde 4’ü de darp edilerek öldürüldü. Rapora göre, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirler kadın cinayetlerinde başı çeken iller.

FAİLLERİN YAŞ ORTALAMASI 36-45

Faillere ilişkin de dikkat çekici tespitler yer aldı. 2016-2018 arasında işlenen kadın cinayetlerinde faillerin yaş aralığı 26-35 arasında yoğunlaşırken, 2020’nin ilk 6 ayında yaş aralığı ise 36-45 olarak belirlendi. Bu şüphelilerin yüzde 40’lık bölümünün temel düzeyde eğitim aldığı, yüzde 18’lik kısmının ise eğitim durumunun bilinmediği kaydedilirken, tercümanlık, çiftçilik ve öğretmenlik gibi farklı işlerde çalışan şüphelilerin yüzde 80’lik kısmının düzenli bir işi olduğu ifade edildi.

Mücadeleyi zayıflatıyor

Raporda, medyada yapılan bazı haberler de kadına yönelik şiddeti arttıran nedenler arasında gösterildi. Haberlerde, kadın cinayetleriyle ilgili olumsuz haber söylemlerinin belirli unsurlar çerçevesinde yoğunlaştığı kaydedilirken, yasaların yeterince işletilmediği ve cezaların yetersiz olduğunun savunulduğu, konuyu farklı siyasi odaklara çekmeye yönelik söylemlerin olduğu ve kolluk kuvvetlerine saldırının olduğu belirtildi. Tüm bu unsurların da kadın cinayetlerinin meşrulaştırılmasına hizmet ettiği vurgulanırken, “Ayrıca bu söylemler ile kadın cinayetleri politik bir savunun malzemesi haline gelmektedir. Bu durum ise kadın cinayetlerine yönelik mücadeleyi zayıflatmaktadır” denildi.

Yenişafak

YORUMLAR 9 TÜMÜ
  • Aydın 3 yıl önce Şikayet Et
    Din eğitimi eksikliğinden kaynaklanıyor. Peygamber efendimizin şefkatini ve İslam Dininin Cennet Anaların ayakları altındadır kavramının iyice öğretilmesi gerekiyor.
    Cevapla
  • gece gece 3 yıl önce Şikayet Et
    Bu topluma batı tarzı hayatı empoze ederseniz olacağı bu müslüman mahallesinde salyangoz satmayın
    Cevapla
  • Demir Ersoy 3 yıl önce Şikayet Et
    Bu ülkede sadece kadınlar mı öldürülüyor öldürülen erkekler insan değil mi neden söylenmiyor
    Cevapla
  • harun 3 yıl önce Şikayet Et
    kadına pozitif ayrımcılık yasasının eksikliğini kocalar tamamlıyor.
    Cevapla
  • dede korkut 3 yıl önce Şikayet Et
    Bu istatistiki bilgiler şunu ortaya koyuyor: inanç ve geleneğin daha etkin olduğu Anadolu'da kadına şiddet ve cinayet, kalabalık oluşu dışında gelişmişlik ve ilerilik iddiasında da bulunan İstanbul, Ankara ve İzmir'den çok daha az. Öyleyse çare İstanbul sözleşmesinde değil İSLAM'da!
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR