Albay Öz cinayetin kara kutusu mu?
Dink Cinayeti Alt Komisyonu’nun bilgisine başvurmak üzere çağırdığı Albay Ali Öz’ün de bulunduğu 5 askerin Meclis’e gelmemesi birçok soru işaretİni de beraberinde getirdi.
ABONE OLNEŞE SARIDOĞAN'ın haberi
Dink’in öldürüleceği aylar önce kendisine rapor edilen Albay Öz’ün konuşması durumunda göz göre göre gelen cinayetin sis perdesinin aralanacağı belirtiliyor.
TBMM İnsan Hakları Komisyonu bünyesinde oluşturulan Hrant Dink Cinayeti Alt Komisyonu’nun bilgisine başvurmak üzere çağırdığı Albay Ali Öz’ün de aralarında bulunduğu 5 askerin Meclis’e gelmemesi birçok soru işareteni de beraberinde getirdi. Dink’in öldürüleceği, cinayeti kimlerin işleyeceği konusunda emrindeki istihbarat subayları tarafından bilgilendirilen Albay Öz’ün ifade vermesi durumunda, bu hain cinayetin perde arkasının tamamen aydınlanmasının mümkün olacağı belirtiliyor.
ALBAY ÖZ SUSUYOR
ALBAY Ali Öz, hakkındaki tüm suçlamalara karşın konuşmamayı tercih etti. Cinayetin ardından Albay Öz hakkında yapılan tüm suç duyuruları ve soruşturma istemleri ise reddedildi. Ulucanlar Cezaevi’ndeki opurasyonu yöneten ve Ahmet Taner Kışlalı cinayleti nedeniyle hakkında değişik suçlamalar bulunan Öz’ün, konuşması durumunda Dink cinayetiyle ilgili pekçok karanlık noktanın aydınlanacağı öne sürülüyor.
CİNAYETİ ÖZ’E BİLDİRDİK
JANDARMA Albay Ali Öz’ün adı, Hrant Dink cinayetinden sonra gündeme geldi. Dink suikastinde ihmalleri bulunduğu için yargılanan ve o dönemde Trabzon’da Jandarma İstihbarat’ta görev yapan Astsubay Başçavuş Okan Şimşek ve Uzman Çavuş Veysel Şahin, yargılandıkları davanın ikinci duruşmasında şok itiraflarda bulunmuşlardı. Şimşek ve Şahin, Dink’in öldürüleceği istihbaratını dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz’e bildirdiklerini açıkladılar.
GÖREV YERİ DEĞİŞTİ
CİNAYETİN ardından Trabzon’dan Bilecik İl Jandarma Komutanlığı görevine atanan Albay Öz, mahkemede emrindeki görevliler tarafından suçlanınca Bilecik İl Jandarma Komutanlığı görevinden alınarak, Bursa Jandarma Bölge Komutanlığı’nın emrine atandı.
Veli Küçük de gitmemişti
JANDARMALARIN komisyona bilgi vermeye gelmemesi, Susurluk komisyonuna bilgi vermeye gelmeyen emekli Tuğgeneral Veli Küçük olayını hatırlattı. 1996 yılında patlak veren Susurluk skandalının ardından kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, skandala adı karışan ve JİTEM’in kurucusu olduğu öne sürülen Küçük’ü bilgisine başvurmak üzere komisyona davet etti. Ancak Küçük gitmedi ve hakkında adli bir soruşturma da açılmadı. Küçük halen Ergenekon terör örgütü soruşturması kapsamında Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde bulunuyor.
Tartışmalı olayların ortasında hep ‘O’ var
ULUCANLAR CEZAEVİ OPERASYONU
ALBAY Ali Öz’ün adı 1999 yılında 10 tutuklunun yaşamını yitirdiği Ankara Ulucanlar Cezaevi operasyonunda da gündeme gelmişti. Öz’ün Yarbay rütbesiyle operasyonu yapan timin başında olduğu ortaya çıkmıştı. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Öz aleyhine birçok belge ve bulgu bulunmasına rağmen, soruşturmadan bir sonuç alınamamıştı. Olayı soruşturan Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, raporunda ‘güvenlik güçlerinin ölüm ve yaralanmalara sebebiyet veren aşırı güç’ kullandığını yazmıştı.
KIŞLALI CİNAYETİ SORUŞTURMASI
ALİ Öz’ün takip ettiği ve tartışmalara neden olan bir diğer olay ise Ahmet Taner Kışlalı suikastı oldu. 21 Ekim 1999 tarihinde gazeteci yazar Prof. Ahmet Taner Kışlalı, Ankara Çayyolu Engürü Sitesi’ndeki evinin önünde bombalı suikastle hayatını kaybetmişti. Suikast sonrasında Ankara İl Jandarma Komutan Yardımcısı Yarbay Ali Öz, olay yerinde ilk giden askeri yetkililer içinde yeralmıştı. Öz’ün içinde yer aldığı ‘Olay Yeri İnceleme Timi’nin suikastın gerçekleştiği otomobili olay yerinden taşıma şekli tartışmalara neden olmuştu.
-
hanefi ünal 16 yıl önce Şikayet EtGecikme mi, Keyfiyt mi?. Ne zaman ki HUKUK karşısın da: Rütbe, cübbe, sade vatandaşımız la eşitlik kaznır. Her vatandaş eşit sorgulanır, ifadesine başvurulur; işte o zaman demokrasi vardır... Bu olay teknik bir gecikme mi bilmiyoruz. Ama keyfiyet ise ;vahamettir... Devlet zafiyetidir... Bir durup bin düşünmemiz lazım... Hukuk; Mareşale de, Neferine de hukuktur... Yerine getirilmelidir...Beğen
-
emrullah tan 16 yıl önce Şikayet Et. kaçıncı sınıf bir ülke olduğumuzun resmidir.Beğen
-
kadir öztürk 16 yıl önce Şikayet EtTBMM Askeri Mahkeme mi?. Siz Susurluk davasında veli küçüğün ifadesini alabildiniz mi de dink davası ile ilgili soruşturmada albayın ifadesini almaya kalkıyorsunuz?Beğen
-
Abdullah K1l1ç 16 yıl önce Şikayet EtKARA KUTULUK BU KADAR DÜŞTÜ MÜ?. Eger bu işler bu rütbelere kadar düştüyse yadık ha yandık. Generalden aşağısı kurtarmazdı bir zamanlar. Veya eskiden paşa olmadan meclise kafa tutan çıkamazdı. Şimdi bu rütbelere kadar mı indi? Adamın güvendiği karlı dağlar vardır kim bilir.Beğen
-
hursit dilaver 16 yıl önce Şikayet Et. sevgili MHP liler dokunulmazlıklara kafayı taktı gene. ama mebusların dokunulmazlığına, geri kalanlara laf edemez tabi.. sıkar çünkü..tokatı yerler..ama mebusun neyi var.. arkasında seçmeni.. onu da aysun kayacı benzetti zaten.. aaah yavrularım.. türkiyenin kurtuluşu,tayyip beyin diyeceği \"ordular, ilk hedefiniz,Musul ve Kerküktür ileruuu\"kelam-ı kadiminde yatmaktadır. bu olmazsa biz böyle eblehliklere alışacağız. neymiş.. mebusun dokunulmazlığı kalksın..sevsinler..vatan sevgisini MHP ye bırakmazlar.Beğen