Levent Kırca'nın bile tiplemelerine konu olmuştu! Çaycı'nın "unutulan" intiharı (!)
Türkiye Gazetesi yazarı Yücel Koç, muhalefet partilerinin Cumhur İttifakı'na karşı Millet İttifakı altında birleşerek parlamenter sisteme geri dönmeyi vaadetmelerine çarpıcı bir yazı ile tepki gösterdi.
ABONE OLYücel Koç, parlamenter sistemde 1960'lı yıllardan beri özellikle de 90'lı yıllarda olumsuz anlamda hafızalara kazınan ve Türkiye'nin onlarca yılını heba etmesine sebep olan koalisyon hükümetleri dönemlerini, Levent Kırca'nın bile tiplemeleri arasında yer alan "Çaycı'nın intiharı" parodisiyle tekrar hatırlattı.
Yücel Koç, yazısında verdiği "Çaycı'nın İntiharı" parodisi örneğiyle Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile parlamenter sistem arasındaki farkı bir kez daha gözler önüne serdi.
İŞTE LEVENT KIRCA'NIN O PARODİSİ
Levent Kırca'nın "Çaycının intiharı" parodisinde, parlamenter sistemde gömlek değiştirir gibi koalisyon hükümetlerinin değişmesine atıfta bulunuluyordu.
"TÜRKİYE'NİN İNTİHARI OLUR"
59. hükümet ile Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakan olarak başa gelmesi sonrası çok şeyin değiştiğini söyleyen Yücel Koç, Türkiye'nin çıkmaza süreklendiği ve her geçen gün ülke olarak gerilediği o koalisyon hükümetleri dönemindeki sisteme olası bir geri dönüşün "Türkiye'nin intiharı" olacağını dile getirdi.
İşte Yücel Koç'un o yazısı:
Levent Kırca’nın 90’lardaki hükûmetleri anlatan parodisiydi; Çaycının intiharı.
Komedi gereği biraz abartılı hicvedilse de trajikomik gerçeğin ta kendisiydi.
Hatırlamayana anlatayım;
***
Bir çaycı, inşaatın çatısında intihar etmek istemektedir.
Komiser Ahmet yanına gider, derdini sorar.
“Artık hükûmetler değişmesin. Battım” der.
Sonra anlatır başından geçenleri…
Devlet dairesinde çaycılık yapmaktadır.
Hikâye başlar…
Müdire Ayşe Hanım'ın istediği orta şekerli kahveyi hazırlayıp odasına gider.
Aa! Bakar koltukta bir adam oturuyor.
- Ayşe hanım nerede efendim?
- Ben Hasan Bey'im. Ayşe Hanım şimdi Kars’a doğru yola çıkmış olmalı. Yerine ben atandım.
- Niye ki?
- 53. Hükûmet işbaşına gelince, bütün kadrolar değişti. Buraya ben atandım.
- Orta şekerli kahve içer misiniz?
- Bana sütlü kahve getir.
Çaycı ocağa döner. Ayşe Hanım hesabı ödemeden gitmiş, olan çaycıya olmuştur. “Gidip bulabildiğimden tahsilat yapayım, yeni müdürün de sütlü kahvesini vereyim” der.
Önce memur Leyla ve Nalan Hanımların odasına dalar.
O da ne!
Onların da yerlerinde yeller esiyor, masaya oturan yeni memurlar “Buyur, bir evrak mı imzalanacaktı?” diye sormaktadır.
“Bari müdürü kaçırmayayım” deyip odasına seyirtir ama ne fayda!
Hasan Bey çoktan uçmuş, hatta arada bir hükûmet daha değişmiş, 55. Hükûmetin atadığı yeni müdür koltukta oturmaktadır.
“Sen bana bir ada çayı getir” der yeni müdür.
Siz daha burada mısınız?
Akşam mesai bitimine kadar buradayım.
Parasını peşin almadan ocağa döner. Çırağın sözleri başından aşağı kaynar sular döker;
- Yeni hükûmet vatana-millete hayırlı olsun usta.
- 55’inci mi?
- Hayır, 56’ncı.
- Ne zaman değişti ulan?
- Az önce.
- Yandık desene. Yeni gelen kadroya ayran dağıtmıştık.
Hemen koşar içeriye.
Masalardaki yüzler yine değişmiştir maalesef.
- 56. mısınız?
- Evet. Uzak yoldan geldik. Bize birer bardak su getir.
- Ötekiler nerede?
- Sivas’a sürgün.
Suları getirir. Neyse ki bu defa aynı memurlar yerinde oturmaktadır.
Parasını alıp çıkmamaya kararlıdır bu defa.
Masanın önündeki koltuğa oturup, suyu bitirmelerini bekler.
O arada ayakkabısının bağcığının çözüldüğünü fark eder.
Eğilip bağlar…
Kafayı kaldırır ki, memurlar yok.
Sonra odaya başkaları girer apar topar.
Onların da üstlerini çıkarmaları ile giyinip gitmeleri bir olur.
Ve nihayetinde 59’uncu hükûmete kadar gelir hikâye.
Çırağı “Abi çay götürelim mi?” diye sorar.
“Yok, bu işi kapattım gitti” der ve başından geçenleri anlattığı mevzu biter.
O bunları anlatırken komiser Ahmet de çoktan gitmiş, hikâyenin başından sonuna üç komiser değişmiştir.
İntihardan vazgeçen çaycı, “Gömlek değişir gibi hükûmetin değiştiği ülkede yapılacak en iyi şey nakliyecilik. Bundan sonra bu işi yapacağım” der ve parodi sona erer...
***
Şimdi hikâyeyi bırakıp, gerçeğe dönelim.
59. Hükûmet, Türkiye’nin istikrarı yakaladığı dönemin başlangıcıydı.
Levent Kırca’nın hicvettiği önceki hükûmetlerin aksine, AK Parti çok çetin imtihanları milletin desteğiyle atlattı.
En nihayetinde Türkiye bir daha o yıllara dönmesin diye MHP ile birlikte parlamenter sistemi de tarihin çöplüğüne gömdü.
Bunu da Başkanlık sistemine yüzde 50+1 sınırı getirerek, kendi işini zorlaştırma pahasına yaptı.
Şimdi birileri çıkmış, yeniden Levent Kırca’nın parodisine dönelim diyor.
Kemal Amca ve Meral Abla'da hikâye bol…
Gençler bilmez nasıl olsa, ikisi de “Eskiden Türkiye şöyle güzeldi, böyle bilmem neydi” güzellemeleriyle kafa bulandırıyor!
Olmaz da…
Velev ki başardılar…
Bu defaki çaycının değil, Türkiye’nin intiharı olur!..
-
Çağrı 3 yıl önce Şikayet Et... ve çatı adayı her kafadan bir ses çıktığı için aynı çaycı gibi çatıya çıkar ve ....Beğen Toplam 13 beğeni
-
Necati 3 yıl önce Şikayet EtTürkiye için en iyi sistem Başkanlık Sistemidir.Kaybedecek vaktimiz yok.Eskiye dönersek çok şey kaybederiz.Beğen Toplam 22 beğeni
-
bay b 3 yıl önce Şikayet EtBu muhalefetin savunduğu eski sistem Türkiye yi eski günlere geri döndürmek içindir ımf den borç alan itibarı sözü geçmeyen abd ve avrupa otur dediğinde oturan kalk dediğinde kalkan muhtaç bir ülke özlemidir. şimdi bunu bu çarpık muhalefetle hayata geçirmek istiyorlar.Beğen Toplam 31 beğeni
-
Hakan 3 yıl önce Şikayet EtÇatı aday formülü diyorlar, temeli olmayan yapının çatısı olsa da olmasa da bir işe yaramaz.Beğen Toplam 27 beğeni
-
Gazi 3 yıl önce Şikayet Et1990 larda imf den 1 ,2 milyar dolar para gelecek diye gazeteler günlerce manşet atardı. Daha kötüsü lüksemburg gibi küçücük bir devlet türkiyeye 750 bin dolar hibe vermesiydi. Allah bir daha göstermesin düzce depremi oldu depremzelere hiç birşey yapılmadı gelen yardım paralarıyla memur işçi maaşları ödendi. Gençler şimdi ekonomi bozuk diyorlar ya bence araştırın gözlerinizle kulaklarınız duyun . Şimdi türkiyenin çağ atladıgını göreceksiniz.Beğen Toplam 75 beğeni