Bir rüya ve bir tevafuk: Ömer Hoca
İlahiyatçı Ömer Döngeloğlu'nun vefatının üzerinden 2 yıl geçti. Yeni Şafak Yazarı Nuriye Çakmak Çelik, Döngeloğlu'yla ilgili dokunaklı bir yazı kaleme aldı.
ABONE OLÖmrünü İslam'ı anlatmaya adayan ve televizyon programlarında yaptığı dini programlarla tanınan ilahiyatçı-yazar Ömer Döngeloğlu'nun ölümünün üzerinden iki yıl geçti.
Ramazanda yaptığı iftar ve sahur programları başta olmak üzere dini günlerde izleyicilerin televizyon ekranlarında gördüğü Döngeloğlu, Kanal7'nin de sevilen ekran yüzleri arasındaydı. Döngeloğlu, Kovid-19 teşhisi konulmasının ardından tedavi altına alındığı Başakşehir Şehir Hastanesi'nde 3 Mayıs 2020'de 52 yaşında hayatını kaybetti.
Kanal7 Medya Grubu olarak merhuma Allah'tan rahmet diliyor, sevenlerine sabır diliyoruz.
Yeni Şafak Yazarı Nuriye Çakmak Çelik, bugünkü yazısında Ömer Döngeloğlu'nu anlattı. Çelik'in, "Bir rüya ve bir tevafuk: Ömer Hoca" başlıklı yazısı şöyle:
Resmi kayıtlarda 1968 yılında dünyaya geldiği yazsa da tam doğum tarihini annesinin bile bilmediği Ömer Döngeloğlu, 1967’nin kış aylarında Tokat Zile’de doğdu. Çiftçilikle geçinen Hacı Ali ve Hayriye Döngeloğlu çiftinin 3 çocuğundan biriydi. Amcası, büyük bir hatip ve alim olan Tongül Hocaydı. Bu nedenle de ‘Tongül sülalesi’ olarak anılıyorlardı. Babasının “amcanın yolundan git, onun gibi hoca ol” vasiyeti üzerine imam hatipte okumaya karar verdi.
Çok büyük maddi zorluklar içinde geçen çocukluğuna dair Ömer Hocanın aklında en çok bir dilim karpuz kalmıştı; “Biz çok fakir bir aileydik, karşı komşumuz ise varlıklıydı. Karpuz çıktığı zaman ilk onların evine girerdi. Çocuk halimizle bir bahane bulup o eve gitmeye can atardık, belki bize de bir dilim verirler diye…”
Ömer Döngeloğlu adına Çad’da su kuyusu açıldı
Hem okuyup hem çalışmak zorunda olan Ömer Döngeloğlu, küçük yaşlarda Tokat’ta bulunan bir içecek fabrikasının şişe dolum bölümünde çalıştı. İlkokulu Zile Altunyurt İlkokulu’nda, orta eğitimini Zile İmam Hatip Lisesi’nde tamamladı.
İmam olarak göreve başladıktan 8 yıl sonra, 1992’de Zeynep hanım ile evlendi. Bir yandan da meslek yüksek okul eğitimi aldı. Daha sonra Sakarya’ya geçerek Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu. Bir süre daha imamlık yaptıktan sonra İstanbul Mezarlıklar Müdürlüğüne cenaze imamı olarak geçiş yaptı. Müdür yardımcılığı ve şeflikten sonra müdürlüğe kadar yükseldi. Zincirlikuyu ve Edirnekapı mezarlıkları görev yaptığı yerler arasındaydı.
Eşi Zeynep Döngeloğlu’nun “camide imamlık yapıp gelip evde hiç oturmadı, çevre illere, köylere sohbetlere giderdi, yaz kış demeden yollara düşerdi” diye tarif ettiği Ömer Hocanın televizyon programlarına başlaması da bir tevafuk ve bir rüya ile gerçekleşti. Zeynep hanım bu süreci şöyle anlatıyor: “2002 yılında ilk hac ziyaretine gittiğimizde grupta kutsal yerleri anlatacak bir rehber sıkıntısı yaşandı. Hacı adaylarından biri tur yetkililerine ‘sizin aranızda hocaların hası var siz daha rehber arıyorsunuz’ demiş. Tur yetkilileri gelip Ömer Hocadan rica ettiler. O da kabul etti. Herkes çok beğenince tur yöneticilerinin dikkatini çekti. Bir sene sonra bu kez Arafat’ta sohbet ve dua yapması için görevli olarak çağırdılar. Gittiğimiz tur acentesinin yöneticileri Kanal 7'de yapımcı olan birini tanıyorlarmış. Ömer Hocadan övgüyle bahsedilince ilgilerini çekmiş ve ilk olarak kandil gecelerinde bir dua programı yapmasını teklif ettiler. Hoca çok kararsız kaldı. Bu teklif geldiğinde yine umre ziyaretindeydi. Çünkü turizm şirketi hocayı bir daha bırakmadı. Her sene 1 hac ve en az 5 – 6 umrede hocalık yapıyordu. Televizyona çıkmaya çok sıcak bakmıyordu ama birlikte umre ziyaretinde olduğu arkadaşının rüyası onun kararını değiştirdi. Şakir Bey rüyasında Peygamber Efendimizi görüyor. Rüyasında yine umredeler ve Efendimiz Şakir Beyin yanına gelip mübarek parmaklarıyla Ömer Hocayı gösteriyor. “Beni bundan sonra Ömer oğlum anlatacak” buyuruyor. Şakir Bey bu rüyayı anlatınca Ömer Hoca baygınlık geçiriyor önce. Sonra da bunu bir işaret olarak kabul edip televizyon vasıtasıyla da Efendimizi anlatmaya karar veriyor…”
Özellikle Ramazan aylarında yaptığı iftar ve sahur programlarıyla yıllar boyunca Efendimizi ve güzide ashabını anlatmaya devam eden Ömer Döngeloğlu, bir yandan da yurt içi ve yurt dışında çok sayıda sohbet, seminer ve konferans programlarına konuk olarak katılıyordu.
Vefat sebebi olacak olan Kovid-19 salgınının ilk günlerinde, “Binlerce alimin, hocayım diye bizim gibi ortalıkta gezenlerin anlatamadığı, anlatamayacağı şeyi şu birkaç ayda anlatmadı mı hepimize?” diyerek sohbeti boyunca salgına dikkat çekmişti.
Ramazan ayı ile özdeşleşen sohbetleriyle tanınan Ömer Döngeloğlu 3 Mayıs 2020’de, bir ramazan günü, 52 yaşında vefat etti. Her zaman hayır dua ile andığı ve büyük önem verdiği şehitlerin arasına Edirnekapı Mezarlığı’na defnedildi. Kendi sosyal medya hesaplarından yaptığı son canlı yayında söylediği veda cümlesi hatırası olarak kaldı: “Ramazanı Şerif bu sene bizim için ağır imtihan olacak, hakkınızı helal edin, çok teşekkür ediyorum can kardeşlerim…”
-
Kızılelma 2 yıl önce Şikayet EtÖmer hocamızın sohbetlerini çok özleyeceğiz.Rabbim onun gibi samimi bir hatib nasib etsin.Rabbim onu firdevs Cennetine koysun.Efendimize komşu eylesin.Beğen Toplam 1 beğeni
-
Hüseyin yildiz 2 yıl önce Şikayet EtMekanı cennet olsun inşallah tüm ebedi aleme göçen anamız babamız yakınlarımız tüm Müslüman din kardeslerimize Rabbim rahmet eylesin merhametiyle muamele etsin inşallahBeğen Toplam 1 beğeni
-
Gümüşhaneli 2 yıl önce Şikayet EtAllah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallahBeğen Toplam 1 beğeni
-
Misafir 2 yıl önce Şikayet EtAllah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşaAllahBeğen Toplam 1 beğeni
-
Osman 2 yıl önce Şikayet EtRabbim inşallah Peygamber efendimizin komşusu eyler, ALLAH gani gani rahmet eylesin.Beğen Toplam 1 beğeni