Fahrettin Altun'dan dezenformasyon uyarısı!
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Bugün itibariyle dezenformasyon hem iç politikada hem de dış politikada uluslararası alanda bir stratejik iletişim enstrümanı olarak faaliyet göstermektedir." dedi.
ABONE OLSON DAKİKA HABERİ: Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İstanbul'da "Türkiye Mezunları Forumu"nda konuştu.
Fahrettin Altun'un açıklamasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Biz 1990'lardan 2000'lerden bu yana yine uluslararası ortamda özellikle iletişim teknolojilerindeki dönüşümle birlikte yeni medya teknolojileriyle birlikte artık giderek bir enformasyon bombardımanından değil, enformasyon yağmurundan değil, dezenformasyon bombardımanından, dezenformasyon yağmurundan bahsetmeye başladık.
Zira güvenilir bilginin ortadan kalkmaya başlaması bir dezenformasyon üretim sürecini beraberinde getirdi ve bu dezenformasyonun sistematik bir şekilde üretimi ne yazık ki hem uluslararası alanda hem de ulusal ölçeklerde dezenformasyon savaşlarını beraberinde getirdi.
Bugün itibariyle dezenformasyon hem iç politikada hem de dış politikada uluslararası alanda bir stratejik iletişim enstrümanı olarak faaliyet göstermektedir."
İBRAHİM KALIN'DAN THE ECONOMİST'E TEPKİ
Cumhurbaşkanlığı himayelerinde YTB tarafından gerçekleştirilen “Türkiye Mezunları Forumu” programının ikinci gününde yapılan “Ortak Adalet Vizyonunda Buluşmak” başlıkla panelde Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Prof. Dr. İbrahim Kalın konuştu.
YTB’nin, Türkiye Mezunlarını burada bir araya getirmek suretiyle halka halka büyüyen bir geleneğin çok önemli bir aşamasını hayata geçirdiğine dikkat çeken Kalın, “Türkiye’ye gelip okuyan arkadaşlarımızın buradan ayrıldıktan sonra kendi ülkelerinde, dünyanın farklı yerlerinde neler yaptıklarına dair elimizde bir envanterin olmaması yıllardır hep şikâyet ettiğimiz bir durumdu. Bundan daha önemlisi, Türkiye Mezunlarımız ile bir irtibatımız, bir bağımız olsun isterdik. YTB, Abdullah Eren Bey’in başkanlığında bu konuyu çok iyi bir çerçeveye oturttu. Burada meselenin çok küçük bir parçasını teşkil eden bu buluşma bile bu çalışmanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
MEZUN BULUŞMASI KÜRESEL KRİZE KARŞI ANAHTAR
Türkiye Mezunları Forumu’nda farklı milletlerden insanların bir ideal etrafında buluşmasının ortak adalet anlayışının ve mevcut küresel düzenin karşı karşıya kaldığı sorunların anlaşılmasında adeta anahtar olduğunu anlatan Kalın, “Çünkü mevcut küresel düzen hâlâ Avrupa merkezci siyaset, coğrafya ve tarih tasavvurunun ağır baskısı ve etkisi altında zihinlerimize işlenmeye devam ediyor” dedi.
DÜNYA’DA HERKES İÇİN ADALET, BARIŞ, İSTİKRAR VE REFAHIN SAĞLANAMADI
Son otuz yıllık dönemde yeni bir dünya düzeninin kurulmadığına vurgu yapan Kalın, herkes için adalet, barış, istikrar ve refahın sağlanamadığının açık bir şekilde görüldüğünü ifade etti.
Bu adaletsizliklerin silah sanayinde, iletişim sektöründe, kültür estetiğinde, medyada ve siyasetten uluslararası ilişkilere kadar etkisini sürdürmeye devam ettiğini belirten Kalın, “Bu gidişata itiraz eden sesler, ülkeler elbette var. Bunların başında da bildiğiniz gibi Türkiye geliyor. Özellikle Cumhurbaşkanımızın dünya beşten büyüktür ve daha adil bir dünya mümkün sloganıyla ifade ettiği bu reform çağrısı aslında sadece Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin reform edilmesinden ibaret bir ifade çağrı değil. Bu bir küresel adalet çağrısı. Kelimenin en geniş manasıyla adaletin siyasi ve etik bir değer haline gelmesi. Yaşanan insanların hayatlarına dokunan bir gerçeklik haline gelmesi çağrısıdır. Adalet kelimesi bildiğiniz gibi bizim geleneğimizde çok özel ve derinlikli yeri olan bir kelimedir” diye konuştu.
Konuşmasında küresel çapta yaşanan kuraklık sorununun da altını çizen Kalın, “Bakın ocak ayındayız. Muazzam bir kış kuraklığı yaşıyoruz. Dünyanın başka yerlerinde başka iklim hadiseleri yaşanıyor. Bazen öyle bir şey oluyor ki bir ülkenin güneyinde orman yangınları varken kuzeyinde 200-300 kilometre ötede sel felaketleriyle uğraşmak durumunda kalabiliyorsunuz ki biz iki sene önce bununla uğraşmak zorunda kalmıştık. Korkarım iklim değişikliği ve küresel krizi önümüzdeki yıllarda bütün insanlığı bu manada merkezinden sarsmaya devam edecek” diye konuştu.
THE ECONOMİST'E TEPKİ
Kalın konuşmasında The Economist Dergisi’nin kapağını da eleştirdi. Kalın, “Biz Türkiye olarak Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu talebimizi ve iddiamızı her platformda dile getiriyoruz. Birileri elbette bundan rahatsız oluyor. Türkiye'nin küresel düzeni reforme edilmesi gerektiğini, adalet üretemediğinin belirtmesini hazmedemeyen, bundan rahatsız olan çevrelerin bulunduğunu biliyoruz.