Bakan Kirişci'den BM Su Konferansı'nda çarpıcı açıklamalar

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, BM Genel Kurul kürsüsünden "Özel temsilcinin sınırı aşan sular meselelerine müdahil olmaktan ve arabulucu rolü oynamaktan imtina etmesi gerektiğini özellikle belirtmek istiyoruz" dedi.

ABONE OL
GİRİŞ 24.03.2023 01:03 GÜNCELLEME 24.03.2023 18:24 GÜNCEL
Bakan Kirişci'den BM Su Konferansı'nda çarpıcı açıklamalar
Bakan Kirişci'den BM Su Konferansı'nda çarpıcı açıklamalar

Bakan Kirişci, Birleşmiş Milletler (BM) Su Konferansı kapsamında Genel Kurul kürsüsünden Türkiye'yi temsilen yaptığı konuşmada, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlere işaret ederek, felaketin 11 ilde 13 milyon kişiyi etkilediğini anımsattı.

Zor günlerin birlik ve beraberlik içinde atlatılacağına inandığını dile getiren Kirişci, zor zamanlarda Türkiye'nin yalnız olmadığını hissettirenlere teşekkür etti.

Kirişci, söz konusu felaketin, insanlığın karşı karşıya kaldığı tüm afetlerde küresel çapta birlik ve beraberliğin önemini gösterdiğini belirterek, "İklim değişikliğinin yanı sıra pandemi, Rusya-Ukrayna Savaşı ve doğal afetler bize gıda arz güvenliğinin önemini tekrar hatırlattı." diye konuştu.

Bu kapsamda Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in ortak çabalarıyla başarıya ulaşan tahıl koridorunun, uluslararası dayanışma adına ne kadar önemli olduğunun görüldüğünü kaydeden Kirişci, bireysel çözümlerin yanı sıra küresel çabaların da gerekliliğinin önemini vurguladı.

Kirişci, Türkiye'nin ilkim değişikliğinden en fazla etkilenen Akdeniz havzasında yer aldığına değinerek, ülkenin, kuraklığın yanı sıra taşkınlarla daha sık ve şiddetli şekilde karşı karşıya kaldığını hatırlattı.

Su stresi altında olan Türkiye'nin su kaynaklarının akılcı ve bütüncül bir yaklaşımla yönetilmesi adına sistemler kurduğunu dile getiren Kirişci, ulusal ölçekte hidroloji ve iklime dayalı su gözlem ağlarının geliştirilmesini de önemsediklerini anlattı.

"ÖZEL TEMSİLCİNİN ARABULUCU ROLÜ OYNAMAKTAN İMTİNA ETMESİ GEREKİR"

Kirişci, tarım başta olmak üzere su verimliliğinin artırılmasını teminen kararlı adımlar attıklarına işaret ederek, bu kapsamda yaptıkları çalışmalardan bahsetti.

2030 yılına kadar küresel hedeflere ulaşılabilmesi için ilave finansman kaynaklarının harekete geçirilmesi ve teknik işbirliğinin artırılmasının önemini vurgulayan Kirişci, şunları kaydetti:

"Suyun etkin kullanımıyla ilgili gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelerde finansal ve teknolojik destek sağlamalarının önemini vurgulamak isterim. Bu bağlamda BM su özel temsilcisi atanması girişimlerini önemsiyoruz. Söz konusu temsilcinin 6 numaralı sürdürülebilir kalkınma hedefine ilişkin farkındalık yaratılması ve suyla ilgili yatırımlara odaklanan bir görev yönergesinin uygun olacağını düşünüyoruz. Özel temsilcinin tarafsız ve bütün ülkelerin bakış açısını dikkate alan bir yaklaşım sergilemesi ve en önemlisi sınırı aşan sular meselelerine müdahil olmaktan ve arabulucu rolü oynamaktan imtina etmesi gerektiğini özellikle belirtmek istiyoruz."

Kirişci, Türkiye'nin su konusuna bütünüyle insani açıdan yaklaştığına ve sınırı aşan suları kıyıdaş ülkeler arasında anlaşmazlıktan ziyade bir işbirliği unsuru olarak gördüğüne dikkati çekerek, Türkiye'nin kıyıdaş ülkelerin ihtiyaçlarını daima gözeten bir anlayışla hareket ettiğini dile getirdi.

"TÜRKİYE SU KONUSUNDAKİ ÇABALARA KATKI SAĞLAMAYA DEVAM EDECEK"

Sınırı aşan sular konusunda kıyıdaş ülkelerle yapıcı işbirliğine açık olduklarının altını çizen Kirişci, şöyle konuştu:

"Karmaşık su meselelerinin doğrudan uluslararası barış ve güvenliği tehdit ettiği algısıyla ele alınmasının işbirliğine ve karşılıklı güven çerçevesinde iyi komşuluk ilişkilerine zarar vereceğini düşünüyoruz. Her sınırı aşan nehir havzasının kendine has özellikleri ve dinamikleri bulunduğundan meselelerin sadece kıyıdaş ülkeler arasında ele alınması gerektiği görüşündeyiz. Bu konuda üçüncü tarafların arabuluculuk yaklaşımlarının veya bu konuda alınabilecek uluslararası zorlayıcı tedbirlerin sınırı aşan sulardaki ortak işbirliği hedeflerine katkı sağlayacağını asla düşünmüyoruz."

"SINIRI AŞAN SULARDA MENBA DEĞİL MENSAP ÜLKELERİN DE SORUMLULUĞU VAR"

Kirişci, BM su sözleşmelerinin uluslararası toplumun bütününün iradesini yansıtmaktan uzak olduğunu ifade ederek, sınırı aşan nehirlerde sadece menba ülkelerinin değil mansap ülkelerinin de sorumlulukları bulunduğunu bu nedenle tüm kıyıdaş ülkelerin suyu verimli ve akılcı kullanmaları gerektiğini belirtti.

Türkiye'nin mili gelire oranla en fazla insani yardımda bulunan ülkelerden biri olduğuna işaret eden Kirişci, başta Afrika olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinde çeşitli su projelerini hayata geçirdiklerini anlattı.

Kirişci, 2005'ten bu yana Afrika ülkelerinde açtıkları 512 kuyu ile 1 milyon 850 bin kişiye içme suyu sağladıklarını, Cibuti'de dostluk barajı inşa ettiklerini aktardı.

Türkiye'nin imkanları ölçüsünde küresel ölçekte güvenli ve temiz içme suyuna erişim için gösterilen bütün çabalara katkı sağlamaya, su yönetimi konusunda deneyimlerini ve en iyi uygulamalarını paylaşmaya devam edeceğinin vurgulayan Kirişci, bugün başlayan ramazan ayının dünyaya barış ve hoşgörü getirmesi temennisinde bulundu.

Erhan Ceylan Haber7.com - Editör
Haber 7 - Erhan Ceylan

Editör Hakkında

Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi'nin İşletme bölümünden mezun oldu. Yeni medyaya 2015 yılında adım attı. Yakın siyasi tarih, yönetim ve politik süreçlere olan ilgisi bu mesleğe başlamasındaki en önemli etken oldu. Sırasıyla Star, Güneş, Akşam ve A Haber'de gündem ve politika editörlüğü görevinde bulundu. Her türlü dezenformasyonun olduğu, Hakikat ötesi siyasetin (Post truth politics) yaşandığı günümüz dünyasında, tahrif edilen olguları savunmak, temiz bilgi aktarımına yardımcı olmak ve kamuoyunun dijital-medya okuryazarlığını geliştirmek üzere çaba gösteriyor. Dijital medya kariyeri Haber 7'de devam etmektedir.
YORUMLAR 3
  • Kul insan 1 yıl önce Şikayet Et
    Birleşmiş milletler Yahudi güdümünde hatırlatırım çünkü İsrail 'e hiç bir yaptırım uygulanmadı. Kendi kendimizi kandırmayalım lütfen. İslam Müslüman Birliği kurmak zorundayız. Yoksa BM çıkar örgütü gibi bir şey sanırım.
    Cevapla
  • patchfinder 1 yıl önce Şikayet Et
    su sorununu çözmek mi istiyoruz dereler akarsular denizlere akıp ziyan oluyor asıl denizle akarsu arasına devasa havzalar oluşturulmalı , bir damla su bile denize akmamalıdır
    Cevapla
  • obes 1 yıl önce Şikayet Et
    buna yapılacak çok da bişey yok aslında.su akar yolunu bulur.
    Cevapla

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR