TBMM lokanta ve işletmelerinde İsrail'i boykot kararı
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un talimatıyla, Meclis yerleşkesindeki lokanta, kafeterya ve çay ocaklarında İsrail'e destek veren şirketlerin ürünlerinin satılmaması kararlaştırıldı.
ABONE OLTBMM Başkanlığından yapılan açıklamada, Meclis'in, Gazze'de masum insanları katleden İsrail'in savaş suçlarına açıkça desteğini ilan eden şirketlerin ürün ve mallarının boykot edilmesine yönelik toplumsal duyarlılığa destek verilmesi kararı alındığı belirtildi.
SOYKIRIMA DESTEK VERENLERİN ÜRÜNLERİ SATILMAYACAK
Açıklamada, Meclis Başkanı Kurtulmuş'un talimatıyla, İsrail'in Gazze'de işlediği soykırım suçuna destek veren şirketlerin ürünlerinin Meclis kampüsü ve tesislerindeki lokanta, kafeterya ve çay ocaklarında satılmayacağı kaydedildi.
Hepsi sessiz! CHP'li belediyelerin İsrail boykotuna katılması için kaç çocuk daha ölmeli?
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Ordu Üniversitesi 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni'nde konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Kurtulmuş, "TBMM'de, İsrail'in saldırganlığına destek veren şirketlerin hiçbir ürününü kullanmayacağız, bundan sonra almayacağız, aldıklarımızı da atacağız" dedi.
Kurtulmuş, İsrail-Filistin çatışmasının, "kötülüğün zirve yaptığı, sözün sona erdiği, insanlık adına herkesin konuşurken dahi utandığı, haberlerde izlerken bile yüzlerin kızardığı bir insanlık sorunu haline geldiğini" belirterek, bu meselenin 1991'de ABD'nin Irak'ı işgaliyle hızlandırıldığını söyledi.
"BU OYUNUN NİÇİN OYNANDIĞINU ÇOK İYİ BİLİYORUZ"
Bölge ülkelerinin bu işgalden sonra emperyal projenin doğrudan hedefi haline geldiğini anlatan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Hiç şüpheniz olmasın ki bu projenin doğrudan asıl hedefi Türkiye'dir. Yoksa bu adamlar, çok açık söylüyorum Meclis Başkanıyım, siyaseten bunları dengeli götürmeye çalışıyorum ama bir yere kadar da insanız; bu beylerin aklı fikri var da bizim yok mu? Neyin hangi iş ve amaçla yapıldığını bilmiyor muyuz? Allah aşkına PYD/YPG'yi bu bölgeye koyanlar, IŞİD/DEAŞ adı neyse bunları bu bölgeye getirenler, ellerine ölüm silahlarını teslim ederek bölge halklarını yeniden dizayn edenler kimlerdir? Hem teröre karşı olduklarını söyleyip hem de konu bizim coğrafyamız olunca, konu Afrika olunca, konu Asya olunca her türlü terör örgütüne destek vermekten utanmayanlar hangi teröre karşı olmaktan bahsedebilirler? Dolayısıyla bu oyunun niçin oynandığı ve bu bölgede niçin halkların zayıf hale getirilerek devletlerin etkisizleştirilmeye çalışıldığını çok iyi biliyoruz.
Bu sadece 1991'de de başlamadı. Osmanlı cihan devleti 1917'de bu bölgeden ayrıldıktan sonra İngilizler bölgeye gelir gelmez ilk yaptıkları iş, birtakım terör örgütleri kurdurarak İsrail devletinin kuruluşunun hazırlığını sağladılar. Bu terör örgütlerinin liderlerinin, yönetici kadrolarının, sonraki dönemde İsrail devletinin devlet başkanları, bakanları olduğunu gayet iyi biliyoruz."
"FİLİSTİN TARİHİMİZİN BİR PARÇASIDIR"
TBMM Başkanı Kurtulmuş, İsrail-Filistin çatışmasında bugün gelinen noktada söylenecek hiçbir sözün kalmadığını ve Gazze'deki katliamların kötülüğün zirvesi olduğunu belirtti.
Osmanlı devletinin Filistin'de 4 asır boyunca hükümran olduğunu ve Milli Kurtuluş Mücadelesi'nin Filistinlilerle verildiğini anlatan Kurtulmuş, "Bugün bazıları Gazze'yi uzakta bir tiyatronun parçası olarak görebilirler ama Gazze, Filistin bizim için tarihimizin, milletimizin, geleneğimizin, geçmişinizin bir parçasıdır. İnşallah Gazze, kıyamete kadar da Gazzelilerin toprağı olarak kalmaya devam edecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Kurtulmuş, Auschwitz, Srebrenitsa, Ruanda ve Gazze'deki katliamları insanlığın hayatının içine Batı dünyasının sığdırdığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Bu zulmün, vahşetin, katliamın karşısında birileri de bunun 'olağan' olduğunu söylüyor. Biz söylemiyoruz, kendileri söylüyor. Beyefendi kalkıyor diyor ki 'Biz İsrail'e kırmızı çizgi çekiyoruz.' Ne demek? 'Vur, öldür, görmüyorum, bilmiyorum, ne yaparsan yap'. Böyle bir şey olabilir mi? Ancak hesap edemedikleri bir şey var. İnsan onuru her türlü politik manevradan çok daha güçlüdür. İnsanların içindeki hakkaniyet, adalet duygusu her türlü baskıdan çok daha kuvvetlidir. Şimdi bunların elinde silahlar, bunların elinde dünya medyası, bunların ellerinde dünyanın neredeyse karar verici mekanizmalarındaki etkin adamları var ya, zannediyorlar ki biz istediğimizi yaparız. 'Zaten Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu'nda dayımız var, elini kaldırır hayır der, bizim yaptığımız zulmü görmezden gelir'. Ama 7,5 milyar insanın içerisinde insanlıktan nasibini almış, vicdanı, insafı, hakkaniyet duygusu olan çok sayıda da insanın olduğunu unutuyorlar. Çok açık bir şey söyleyeceğim. Gazze, Allah'ın izniyle bir hayra da vesile oluyor. Bu zulmü kınıyoruz. Şunu da çok net söyleyeyim. İnşallah nasıl Auschwitz'in kasapları, nasıl Srebrenitsa'nın kasapları uluslararası mahkemelerde hesap verdiler ve mahkum oldularsa, şu anda Gazze'de insanlığı ölüme sürükleyen, oradaki halkı, masumları öldüren bu sivil katliamlarının sorumluları, Netanyahu başta olmak üzere Likud cephesinin faşistleri de bir gün hakim karşısına çıkacak ve mutlaka cezalarını alacaklardır. Bunu böyle istediğim için söylemiyorum. İnsanlık bize böyle emrettiği için söylüyorum."
"GAZZE'DEKİ KATLİAM KÖTÜLÜĞÜN ŞAHİKASIDIR"
Gazze'de soykırıma varan katliam sonrası dünyanın on yıllar boyunca yeni bir döneme gireceğini belirten Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gazze'deki katliam kötülüğün şahikasıdır, bundan daha büyük kötülük olmaz. Bu kötülüğün şahikasının karşısında da görüyorum ve ümit ediyorum ki bir insanlık cephesi yavaş yavaş oluşuyor ve insanlık cephesinde yer alan milyonlarca insan yeniden büyük bir insanlık uyanışını ortaya koyuyor. Dünyanın başka bölgelerinde başka din ve kültürlere mensup insanlar da sokağa çıkarak, 'Yeter artık, biz insanlığımızdan utanıyoruz. Bu suça sessiz kalarak ortak olmayacağız.' diye haykırıyorlar. Allah'ın izniyle adım adım, yavaş yavaş insanlık cephesi kurulmaktadır. İşte Türkiye olarak en büyük sorumluluğumuz bu insanlık cephesinin oluşmasına büyük katkı sunmaktır.
İlk andan itibaren Sayın Cumhurbaşkanı'mız başta olmak üzere dengeli, akıllı ama hakkaniyetli ve insani değerleri önceleyen bir politikayı izlemeyi sürdürüyoruz ve inşallah sonuç alacağız. Burada asla zalime prim vermeden, asla zalimin en ufak bir şeyini meşru görmeden yolumuza devam ettik, devam edeceğiz. Kolay değildir. İsrail'e karşı bugünün dünyasında, bu kadar hakimiyetleri olduğu zannedilen bu dünyada, 'Bu katliam artık soykırıma varan bir katliamdır.' demek bir siyasetçi için kolay bir şey değildir. Ama biz bütün zorlukları göze alarak yolumuza devam ediyoruz. Zalime 'Zalimsin.' demek mazluma karşı yapılacak en büyük iyiliktir. 'Mazluma üç beş tane biz de destek olalım, yardımcı olalım.' İyi de zalimin elini tutmadın ki, onun elini bağlamadın ki. İnşallah Türkiye ortaya koyduğu fikriyle müktesebatıyla siyasetiyle yeni bir dünyanın kuruluşunun da öncülüğünü yapacaktır."
-
Yalancılar 1 yıl önce Şikayet EtYiyeyim sizin yapacağınız boykotu... israil dostluk klübü israil gezilerine başlıyor... Koşun millet vekilleri...Beğen Toplam 2 beğeni
-
KUL 1 yıl önce Şikayet EtÇok çok zahmet olmuş. Bir aydır aklınız neredeydi?Beğen Toplam 1 beğeni
-
cetamam 1 yıl önce Şikayet Etkamu kurumlarına yasak getirilsin cte kurumuna haftada binlerce kola satılıyorBeğen
-
dayı 1 yıl önce Şikayet Etgünaydın...Beğen Toplam 1 beğeni
-
ismailbey 1 yıl önce Şikayet Etkadınlar mutfakta esir alınmış bizim yerliciler aklınızı başınıza alın israilürünlerinin karşıtını çıkarın artık bu işler lafla olmuyor...icraatla..oluyor..Beğen