'Ramazan Hoca' cinayetinde yeni gelişme!

Diyarbakır'da "Filozof Ramazan" lakabıyla bilinen Ramazan Pişkin'i, Fatih'te işlettiği çay ocağında öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan sanık Erkan Baykut hakkında "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis istemiyle dava açıldı.

ABONE OL
GİRİŞ 29.03.2024 16:31 GÜNCELLEME 29.03.2024 17:09 GÜNCEL
'Ramazan Hoca' cinayetinde yeni gelişme!
'Ramazan Hoca' cinayetinde yeni gelişme!

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Cerrahpaşa Mahallesi Kocamustafapaşa Caddesi'nde çay ocağı işleten Ramazan Pişkin'in, 31 Ocak'ta iş yerinde uğradığı bıçaklı saldırıda öldürülmesine ilişkin tutuklanan Erkan Baykut hakkında yürüttüğü soruşturmayı tamamladı.

İddianamede, olay günü polise kesici ve delici alet yaralaması olduğu yönünde ihbar yapılması üzerine "Diyarbakırlı Ramazan Hoca'nın Yeri" isimli iş yerine gidildiğinde, Pişkin'in bıçakla yaralandığı ve hastaneye kaldırıldığı bilgisi alındığı belirtildi.

Bu kapsamda soruşturma işlemlerine başlandığı aktarılan iddianamede, Pişkin'in kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği kaydedildi.

İddianamede, konuya ilişkin "bilgi sahibi" sıfatıyla ifadesi alınan İbrahim Baştürk'ün beyanına yer verildi.

Baştürk, olay yerinin yan tarafında bulunan eczanede saat 13.40 saatlerinde Diyarbakırlı Ramazan Hoca isimli iş yerinden gürültü geldiğini, kendisinin sesleri kontrol etmek için buraya gittiği sırada çay ocağının içinden elinde bıçak olan erkek şahsın koşarak kaçtığını gördüğünü belirtti.

İddianamede, incelenen güvenlik kamerası görüntülerine göre olay yerinden kaçan sanık Erkan Baykut'un toplu taşıma aracı kullanarak Beyoğlu'ndaki ikametine gittiği, adrese giden polis ekiplerinin sanığı evinin banyosunda saklanırken yakaladığı kaydedildi.

PİŞKİN'İ AFGAN UYRUKLU KİŞİ SANDIĞINI İLERİ SÜRMÜŞTÜ

İddianamede, sanık Baykut'un polis merkezinde alınan ifadesinde, maktul Pişkin'i tanımadığını, Saboor Muradı ismiyle tanıdığı kişi zannettiğini, bu kişinin de uyuşturucu satan, cinsel istismarda bulunan biri olduğunu ileri sürdü.

Muradı'nın 2017'de babasının yanında herhangi bir resmiyet olmadan çalışan kişi olduğunu belirten sanık Baykut, bu süre zarfında Muradı'nın Zeytinburnu'nda bir adreste kardeşleri ve Afgan uyruklu başka şahıslarla birlikte yaşadığını kaydetti.

Sanık Baykut, kendisinin de babasının yanına çalışmaya gittiği için bu kişilerle tanıştığını, bu şahısların kendisini evlerinde ağırladıklarını ve uyuşturucu verdiklerini iddia etti.

Bu kişilerin bir akşam yine uyuşturucu verdiklerinde uyanıp kendine geldiğinde karşısında "Deccal" olarak tanımladıkları insan görünümünde bir varlık ile kendisini yüzleştirdiklerini ileri süren Baykut, bu sırada masada bir adet bıçak bulunduğunu, bıçağın ucunun kendisine baktığını, bundan dolayı bu kişilerin kendisine bilinci yerinde değilken kötülük yaptığını düşündüğünü savundu.

Sanık Baykut, bu kişilerin yanında uyuduğu zamanların sonrasında kendi bedeninde birtakım farklılıklar gördüğünü, şahısların kendisini uyutup cinsel saldırıda bulunduklarını anladığını iddia ederek, bu durumu anladıktan sonra bu kişilerden uzaklaştığını, ancak bu olayları ailesi ya da adli makamlarla paylaşmadığını söyledi.

PİŞKİN'İ İLK KEZ SOSYAL MEDYADA GÖRMÜŞ

Bu kişilerin rüyalarına girip kendisini yanlarına çekmeye çalıştıklarını savunan sanık Baykut, bu sürecin kendisini Kur'an-ı Kerim'e verip inancını güçlendirmesiyle son bulduğunu, bu şahıslarla yakınlığının ise 2017'den 2021'e kadar sürdüğünü anlattı.

Baykut, 2021'den itibaren Muradı isimli şahsı görmediğini ancak Ramazan Pişkin'i bu kişi olarak bildiğini, Pişkin'i de ilk kez 2021'de sosyal medyadan gördüğünü söyledi.

Olaydan iki ay önce Pişkin'i Ramazan Hocanın Yeri isimli iş yerinde gördüğünü ve yanına gidip konuştuğunda ilk başta iyi bir hoca olarak düşündüğünü aktaran Baykut, ancak sohbetin devamında bu şahsın aslında Saboor Muradı olduğunu anladığını savundu.

Baykut, bunun üzerine Muradı'nın kendisine geçmişte verdiği zararları hatırladığını kaydederek, olay günü Kasımpaşa'daki evinden çıkarak maktulün iş yerine gittiğini, niyetinin Pişkin'e taş atıp yaralamak olduğunu belirtti.

İş yerine geldiğinde tek başına sandalyede oturan Pişkin'in ayağa kalktığını belirten Baykut, Pişkin'in, Muradı olduğunu hissetmesiyle kendinden geçerek taş fırlattığını, maktulün üzerine gelmesiyle kendisine zarar verebileceğini düşünerek bıçakla yaraladığını ve olay yerinden kaçtığını anlattı.

PİŞKİN'İN KARDEŞİ ŞİKAYETÇİ OLDU

İddianamede, toplanan deliller ışığında sanık Baykut'un üzerine atılı suçu işlediği yönünde hakkında kamu davası açmaya yeterli şüphe bulunduğu belirtildi.

Maktulün kardeşi Mehmet Pişkin'in sanıktan şikayetçi olduğu aktarılan iddianamede, sanık Baykut'un "kasten öldürme" suçundan müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.

Hazırlanan iddianame, değerlendirilmek üzere gönderildiği İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Sanık ilerleyen günlerde hakim karşısına çıkacak.

Bahadır Alemdar Haber7.com - Editör
Haber 7 - Bahadır Alemdar

Editör Hakkında

Trabzon’da dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da tamamladı. Bahçelievler Anadolu Ticaret Meslek Lisesinde ‘Web Programcılığı’ bölümünden mezun oldu. Yüksek öğrenimini, Atatürk Üniversitesinde ‘Yeni Medya ve Gazetecilik’ mezunu olarak tamamladı. Gazeteciliğe ilk adımını 2011 yılında attı. 12 yıllık profesyonel meslek hayatında SEO içerik ve muhabirlik de dahil olmak üzere ağırlıklı olarak gündem, dünya, ekonomi, spor ve teknoloji kategorilerinde birçok haber ve röportaja imza atarak galeri ve video hazırladı. Bahadır Alemdar, meslek hayatına Haber7.com'da aktif olarak devam etmektedir.
YORUMLAR 27 TÜMÜ
  • çağrıbey 7 ay önce Şikayet Et
    deli numarası yapmaya başlamış bu idam artık gelsin
    Cevapla
  • Türkiye 7 ay önce Şikayet Et
    İdam idam idam şart valla hayatta olay olmaz
    Cevapla
  • Mali 7 ay önce Şikayet Et
    Azmetiriciler nerde durup dururken neden öldürsün azmetiricileri vardır
    Cevapla
  • Türkoğlu 7 ay önce Şikayet Et
    Cahil namussuz..iki dünyayı da berbat etmiş hâlâ yalan söyleyip adaletin, devletin,milletin aklıyla dalga geçiyor..idam gerçekten gelmeli bu ülkede
    Cevapla
  • Ersin 7 ay önce Şikayet Et
    Demokrasi kafirliktir....kanun koyma hakkı sadece Allah'a aittir... Maide suresi 44. Ayette yüce Allah şöyle buyurmaktadır "kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendisidir"bu kişilerin adı ırkı hiç önemli değil hatta başını secdeden bile kaldirmazsa yine kâfirdir.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR