Egemen Bağış'dan 'AB'ye tam üyelik' hatırlatması: Yeniden canlandırılması gerekir
Eski Avrupa Birliği ve Devlet Eski Bakanı, Başmüzakereci, Büyükelçi Dr. Egemen Bağış AB'ye tam üyelik konusunun yeniden gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizerek "Ülkemiz içinde reform sürecinin yeniden canlandırılması gerekir" dedi.
ABONE OL
Avrupa Birliği ve Devlet eski Bakanı, Başmüzakereci, Büyükelçi Dr. Egemen Bağış; 12 Mart günü İstanbul Aydın Üniversitesi Aydın Düşünce Platformu'nda Trump sonrası çatırdayan ABD-AB ilişkileri bağlamında küresel gelişmeleri ve Türkiye’nin bu süreçte karşı karşıya kaldığı tehditler, fırsatlar ve öncelikleri değerlendirdi.
Egemen Bağış konuşmasında Türkiye'nin AB'ye tam üyelik konusuna odaklanması gerektiğini ve reform sürecinin yeniden canlandırılması gerektiğini söyledi.
Bağış'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde;
"DÜNYA ÇALKANTILI BİR DÖNEMDEN GEÇİYOR"
"Dünya çalkantılı bir dönemden geçiyor.
Günümüzde dünyanın birçok ülkesinde akil lider açığı var. Reagan’ın koltuğunda Trump, Kohl’un yerinde Scholz gibi yöneticiler bulunmakta.
Gazze’de insanlık dramı yaşanıyor. Suriye’de yaşananlar ortada.
Avrupa’da bir kargaşa mevcut. Almanya’da koalisyon görüşmeleri sürüyor. Fransa başta olmak üzere bir çok Avrupa ülkesinde ırkçılık artıyor.
Trump’ın kapitalizm anlayışı, Amerikan şirketlerine yabacı devletlere rüşvet vermeyi dahi serbest bıraktı.
ABD'den Hindistan'a "Rus savunma ürünlerini satın almama" çağrısı: ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick, Hindistan'ı, Rusya'dan savunma ekipmanlarını satın almamaya çağırarak kendilerinin daha gelişmiş silahlar temin edebileceğini söyledi.
"TÜRKİYE HASSAS DEĞERLENDİRMELİ"
Türkiye açısından en hassasiyetle değerlendirilmesi gereken konu düne kadar yakın müttefiklerimiz olan ABD ve AB arasındaki çatlaklar. Dışişleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan geçen gün Financial Times’a verdiği mülakatta bunu “Cin şişeden çıktı” diyerek Amerika’nın Avrupa’yı terk etmesini değerlendirdi. Avrupa bu yeni süreçte “NATO ve Amerika yanımızda durursa ne ala ama dursa bile biz kendi güvenlik şemsiyemizi kendimiz kuracağız” dedi, ve önceki gün Avrupa Birliği güçlü bir karar aldı.
Bu kararın ertesi günü, Avrupa “fikirdaş ülkeler zirvesi” düzenledi, online yapılan zirveye Türkiye adına Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Aynı zirvede Kanada, Norveç, İzlanda gibi NATO üyesi olup AB üyesi olmayan ülkeler de vardı. Yani “fikirdaşlık” AB üyeliğiyle değil Avrupa güvenliğiyle ilgiliydi.
"ÖNEMLİ BİR JEO-POLİTİK KIRILMAYA TANIKLIK EDİYORUZ"
Önemli bir jeo-politik kırılmaya tanıklık ediyoruz. Amerika’nın Ukrayna’yı yalnız bırakmasıyla başladı. Avrupa ABD’ye güvenini kaybetti.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Avrupa’nın Rusya’ya karşı nükleer caydırıcılığa sahip olması gerektiğini söylemesi üzerine yeni bir tartışma çıktı.
ABD’nin olmadığı bir Avrupa savunmasında Avrupalı iki nükleer güç olan İngiltere ve Fransa’nın Rusya’ya karşı yeterli caydırıcılık üretip üretemeyeceğini tartışılır. Almanya hemen karşı çıktı çünkü Almanya, Fransa tarafından korunan bir ülke olmak istemiyor.
Fransa'nın etkili gazetesi Le Monde'a göre Türkiye zayıflayan Avrupa Birliği için artık "vazgeçilmez bir ortak" haline geldi. Gazeteye göre Paris'te yapılan Avrupalı liderler zirvesine Türkiye'yi çağırmamak stratejik bir hataydı.
Rusya; Brüksel aldığı silahlanma kararıyla tehlikeli jeopolitik oyunlar oynuyor derken, eski Yunanistan Başbakanı Samaras: Batı’nın siyasi sistemi çöküyor tezini savundu.
Rusya: Brüksel aldığı silahlanma kararıyla tehlikeli jeopolitik oyunlar oynuyor derken, AB, Türkiye'nin de aralarında olduğu 5 NATO ülkesi ile savunmada işbirliğini artırmak istiyor.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın da davet edildiği Fikirdaş Ülke Liderleri Çevrimiçi Toplantısı'nın ardından, benzer düşünen NATO ortaklarıyla işbirliğinin hayati önem taşıdığını ve koordinasyonun süreceği ortaya çıktı.
Avrupa ile Amerika arasında bir tercih yapmaya zorlanmak Türkiye için tabiiki tercih edilen bir durum olmaz. Rusya ve Ukrayna arasında olduğu gibi bu konuda da arabuluculuk rolü birinci tercihimiz olacaktır.
Musk’ın NATO’dan çıkma söyleminin gerçekleşmesi durumunda Türkiye olarak bu ittifakın en büyük askeri gücü haline geliriz ama ittifak ciddi güç kaybına uğrar.
Ancak her halükârda AB tam üyelik sürecine odaklanmak gerekir. Bunun için de ülkemiz içinde reform sürecinin yeniden canlandırılması gerekir."
-
Ergül Çetin 8 saat önce Şikayet EtBiz kendimizi yeteri kadar güncelledik olacaksa olur , anladığım kadarı ile bu sefer onlar kendini güncellemek zorunda ben Bu güncellemenin vatanım ve insanlık açısından faydasına bakarımBeğen