Başkan Erdoğan'a Gazze üzerinden saldıran dindar kesime eleştiri: Nankörlüktür, hainliktir

Yeni Şafak gazetesi yazarı Aydın Ünal'ın geçen ay kaleme aldığı, "Soğan sarımsak yok mu?" başlıklı yazısı yeniden gündem oldu. Ünal yazısında Başkan Erdoğan'ı Gazze konusunda eleştiren bazı dindar kesime yönelik sert ifadeler kullanarak bunun "vefasızlık" ve "nankörlük" olduğunu savundu.

ON YIL ÖNCE İNANILMAZ GÖRÜNEN HEDEFLER GERÇEKLEŞTİ

Yazısına AK Parti iktidarının 23 yıllık sürecindeki başarılarını hatırlatarak başlayan Aydın Ünal, "Askeri vesayet sona erecek, Fetullahçıların kökü kazınacak, Ayasofya ibadete açılacak" gibi on yıl önce inanılmaz görünen hedeflerin gerçekleştiğini belirtti. Ulaşım, konut, enerji, savunma sanayii gibi alanlarda büyük eserler üretildiğini ifade eden Ünal, terörün sona erdiğini, vesayetin geriletildiğini ve özgürlüklerin genişletildiğini vurguladı. Ünal, "Kürtlerin, Alevilerin, azınlıkların, ama en çok da dindarların hakları teslim edildi," dedi.

ERDOĞAN'IN ASIL MİRASI: DİNDAR NESİL

Ünal'a göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın inşa ettiği yollar, köprüler ve barajlardan daha kalıcı olan mirası, dindarlara kazandırdığı özgüven, Türkiye'nin sermaye yapısındaki değişim ve "artık nüfusa oranı yüzde 25’lere ulaşan dindar nesil" olacak. Erdoğan'ın bu hamlelerle 100 yıl sonra bile hayırla anılacağını yazdı.

Erdoğan'dan BM'de tarihi Filistin açıklaması! Tüm dünyaya seslendi

GAZZE ELEŞTİRİLERİNE İRONİK YANIT

Gazze'deki soykırımın başlamasından bu yana Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik eleştirilere değinen Ünal, özellikle dindar kesimden gelen "sokma akılla" yapıldığını iddia ettiği eleştirilere odaklandı. Bakü-Ceyhan petrol hattının durdurulması, İncirlik ve Kürecik üslerinin kapatılması gibi talepleri sıralayan Ünal, bu talepleri ironik bir dille genişleterek eleştirdi:

"Neden kendilerini böyle birkaç taleple sınırlandırıyorlar? Mesela Türkiye neden CocaCola, Starbucks gibi markaların üretimini durdurmuyor? Neden Twitter, Instagram, Youtube gibi araçlara erişim engeli getirmiyor? Gazze soykırımına açıktan destek veren başta ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya olmak üzere devletlerle neden ilişkisini tamamen kesmiyor? Mesela İsrail’e sempatiyle bakan Azerbaycan’la, İsraillilere toprak satan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile ilişkileri neden koparmıyor?"

Ünal, eleştirilerini daha da ileri taşıyarak, "Uygur Türklerine zulmeden Çin ile", "Suriye’de katliamın mimarları Rusya ve İran ile" ve teröre göz yummakla suçladığı diğer ülkelerle ilişkilerin neden kesilmediğini sordu.

"REEL POLİTİK" VE TARİHSEL GERÇEKLER

Bu taleplerin "Reel Politik" gerçeklerle uyuşmadığını belirten Ünal, eleştiri sahiplerine üç noktayı hatırlattı. 

Birincisi, Türkiye'nin tamamının bu radikal adımlarda hemfikir olmayacağını, dindar esnafın bile boykot ürünlerini sattığını belirtti. 

İkincisi, Türkiye'nin Birinci Dünya Savaşı'nda yenildiğini ve Lozan'ın "mağlubiyetin antlaşması" olduğunu, ülkenin hâlâ bir "cenderenin içinde istiklal mücadelesi" verdiğini söyledi.

Üçüncü olarak ise eleştirileri, Firavun'dan kurtulduktan sonra kendilerine verilen nimetlere rağmen Bakara Suresi 61. ayette geçen "soğan, sarımsak, mercimek yok mu?" diye sızlanan Yahudilerin tutumuna benzetti.

"HAİNLİKTIR, ALÇAKLIKTIR"

Ünal, yazısını şu sert ifadelerle tamamladı: "Fazlasını tabii ki isteyin, hakkınızdır lakin Surda mukaddes mi mukaddes gedikler açan adamı 'Neden surun hepsini yıkmıyorsun?' diyerek sırtından hançerlemek haksızlıktır, vefasızlıktır ve hatta nankörlüktür. Bu, bilinçli ve çıkar karşılığı yapılıyorsa, hainliktir, alçaklıktır."