Çocukların sessiz çığlığı: Akran zorbalığı sessizce büyüyor
Okullarda giderek yayılan ve 6-17 yaş aralığındaki çocukların hayatını tehdit eden akran zorbalığına ilişkin UNİCEF çarpıcı bir rapor hazırladı. Bakanlıklar öğrencilerin mağdur olmaması için önlem almaya başladı.
ABONE OL
-
Haber7
Okul koridorlarında sessiz tehlike giderek büyürken eğitim hayatında verim alamayan çocuklar toplum içerisinde tutunamaz hale geliyor.
Okullarda son dönemlerde fiziksel şiddetin yanı sıra hızla tırmanan sessiz ve daha yıkıcı baskı aracı imalı davranışlar, dijital taciz, dışlanma da giderek yaygınlaşmaya başladı.
Bunun en dikkat çeken örneği Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde 7 yaşındaki kız öğrenciyi darp ederek sırtına makas saplayan 3 erkek öğrenicinin kız öğrenciye uyguladığı sistematik şiddet olurken, Çanakkale’nin Biga ilçesinde de akran zorbalığına maruz kalan 14 yaşındaki Murat Duha Yılmaz’ın ağır beyin hasarı alarak hastanede yaşam mücadelesi vermesi oldu.
KIZ VE ERKEK ÖĞRENCİLER ARASINDA FAKLI ZORBALIKLARA MARUZ KALIYOR
Okullarda sessiz bir şekilde ilerleyen akran zorbalığı kız öğrenciler arasında sosyal medya üzerinden itibar zedelemeleri, fotoğraflarının izinsiz paylaşımı, alaycı etiketler ve manipüle edilmiş görüntülerin dolaşıma sokulmasıyla okul içinde ve dışında baskı altında kalarak akranları tarafından zorbalığa maruz kalıyorlar.
Erkek öğrencilerde ise fiziksel güç denemeleri, itme, omuz atma gibi durumlar baskı kültürüne dönüşerek çocukların ruh sağlığını yaralıyor.

ÇOCUKLAR ARASINDAKİ ZORBALIK DİJİTAL ORTAMDA DA DEVAM EDİYOR
Dünyada milyonlarca çocuk akran zorbalığı ile mücadele ederken Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu UNICEF “Türkiye Eğitim Sektöründe Akran Zorbalığının Ele Alınması” raporunu yayımladı.
Raporda; sözel taciz, sosyal dışlama, grup baskısı ve dijital taciz gibi “görünmeyen zorbalık” türlerinin giderek arttığına dikkat çekildi.
Çocuklar arasında en yaygın zorbalık biçimi ise; alay edilme, lakap takma, arkadaş grubundan dışlanma veya mesajlaşma uygulamaları üzerinden yapılan siber tacizler oldu.
Dijital mecraların erken yaşta kullanılmaya başlanması, zorbalığın kesintisiz bir şekilde baskıya dönüşmesine yol açtığı vurgulandı.

AKRAN ZORBALIĞI EĞİTİM HAYATINI OLUMSUZ ETKİLİYOR
2024–2025 eğitim-öğretim döneminde yürütülen geniş ölçekli bir çalışmada, ilkokul öğrencilerinin yaklaşık %41’inin en az bir kez akran zorbalığına maruz kaldığı belirlendi.
Türkiye’de çocukların yüzde 2’si akran zorbalığı nedeniyle okul da devamsızlık yapmalarına ve eğitimden geri kalmalarına neden olmaktadır.
En yaygın zorbalık türü sözlü zorbalık olurken, özellikle gruptan dışlama ve sessiz muamele gibi ilişkisel zorbalıkların hızlı bir yükseliş içinde olduğu ifade ediliyor.
Akran zorbalığı yaşayan çocuklar duygusal sıkıntı, düşük öz güven, düşük akademik performans ve artan okuldan ayrılma oranları gibi bir dizi olumsuz sonuca maruz kalırlar ve bu, erkek çocukları için çocuk işçiliği riskinin artmasına neden olurken kız çocukları için çocuk yaşta, erken ve zorla evlendirilme riskini artırır.
UNICEF ve akademik çevreler, akran zorbalığının yalnızca okul içinde yaşanan geçici bir çatışma olmadığını; çocukların özgüvenini, ruhsal dayanıklılığını, toplumsal aidiyet duygusunu ve uzun vadeli psikolojik sağlığını doğrudan etkileyen yapısal bir sorun olduğunu vurguluyor.
Uzmanlar görünmeyen zorbalığın riskinin çok daha yüksek olduğuna dikkat çekiyor. Çünkü fiziksel şiddet genellikle fark edilirken, dışlama, ima yoluyla baskı, gruplarla tehdit, dedikodu, sosyal medya üzerinden yapılan küçük düşürmeler “kanıt bırakmayan” ama derin duygusal yaralar açan davranışlar olarak öne çıkıyor.
Çocukların çoğu, bu tür zorbalıkları öğretmenlerine veya ailelerine söylemekte çekiniyor. Uzmanlara göre bu sessizlik hem mağduru yalnızlaştırıyor hem de zorbalığın giderek normalleşmesine yol açıyor.
BAKANLIKLAR HARAKETE GEÇTİ
Artan şikâyetler ve saha araştırmalarının ortaya koyduğu tablo üzerine bakanlıklar; farkındalık, eğitim, erken tespit, aile desteği ve psikososyal yardım gibi beş ayrı başlıkta yürütülmeye başlandı.
Çocukların arkadaş ortamında yaşadıkları dışlanmanın beraberinde getirdiği psikolojik rahatsızlar, derslerden verim alamama ve okula gitmeme isteği uyandırmasıyla birlikte Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı harekete geçerek akran zorbalığı ile mücadele etmeye hazırlanıyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı; Çocuk Hakları Komitesi aracılığıyla 81 ilde 9 binden fazla çocuğa ulaşarak, akran zorbalığı, siber zorbalık, güvenli iletişim ve akran ilişkilerine dair eğitimler gerçekleştirdi. Geçtiğimiz yıl "İlk Öğretmenim Ailem”, "Akran Zorbalığı Odaklı Psikososyal Destek ve Pozitif Ebeveynlik Programı" ile milyonlarca aileye ulaşırken bu yılda aynı hizmetlere devam edileceği aktarıldı.
Milli Eğitim Bakanlığı'da okullarda rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetleri ile akran zorbalığını önleyecek çalışmaları hızlandırarak 6.3 milyon öğrenci, 60 bin öğretmen ve 338 bin aileye eğitim ve bilgilendirme desteği Verdi.
Sağlık Bakanlığı ise; Sağlıklı Hayat Merkezi, Göç Sağlığı Merkezleri ve hastanelerdeki uzman personellere akran zorbalığına yönelik eğitim hizmeti Verdi. Bu sayede yılın ilk 9 ayında akran zorbalığı ile mücadelede 5 binden fazla başvuru yapıldı.
EASE–Ön Ergenlik Yıllarında Duygusal Beceriler Programı’yla da çocuk ve ebeveynlerin duygusal becerilerini güçlendirmeyi hedeflediği belirtildi.
ÇOCUKLAR İÇİN GÜVENLİ ALAN ŞART
Pedagoglar, psikologlar ve eğitim uzmanları; okulda güvenli alanlar oluşturulmadıkça zorbalığın tam anlamıyla ortadan kalkmayacağını belirtiyor.
Zorbalığa maruz kalan çocukların büyük bir kısmı, yaşadıklarını “abartı” sanıp dile getirmekten çekinirken okullarda rehberlik birimlerinin güçlendirilmesi, öğretmenlere düzenli farkındalık eğitimi verilmesi ve ailelerin çocukların dijital dünyasını yakından takip etmesi gerektiği vurgulanıyor.