Ayhan Çarkın: Sıra tetiği çektirenlerde

Dört faili meçhul cinayetle ilgili itirafları üzerine kendisi dahil 8 Özel Harekatçı'yı tutuklatan Ayhan Çarkın cezaevinden konuştu, sıranın kimlere geldiğini açıkladı

ABONE OL
GİRİŞ 16.08.2011 08:06 GÜNCELLEME 16.08.2011 08:06 GÜNCEL
Ayhan Çarkın: Sıra tetiği çektirenlerde
Ayhan Çarkın: Sıra tetiği çektirenlerde

Arzu Yıldız'ın haberi

Ankara’da 1994 yılında işlenen dört faili meçhul cinayetle ilgili itirafları üzerine tutuklanan eski özel harekâtçı Ayhan Çarkın, avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada, yedi özel harekâtçının cezaevine gönderilmesini “olumlu bir gelişme” olarak değerlendirdi. Çarkın, Ergenekon sanığı Eski Özel Harekât Başkanvekili İbrahim Şahin’i “İnfaz yapacak kadroyu belirliyordu” diye suçlayarak, “sıranın tetiği çektirenlerde” olduğunu ifade etti. Bu arada Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel, Çarkın ve babasını faili meçhule kurban veren Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı Namık Erdoğan’ın kızı Begüm Erdoğan’ı ifadeye çağırdı.

Sincan F Tipi Cezaevi’nden avukatı aracılığıyla açıklama yapan Ayhan Çarkın, eski özel harekâtçılar Ayhan Akça, Enver Ulu, Uğur Şahin, Ayhan Özkan, Seyfettin Lap ve eski Özel Harekât Personel Daire Başkanı Ahmet Demirel’in tutuklanmasını önemli bir gelişme olarak değerlendirdi ve “infaz emrini verenlerin cezalandırılmasını” istedi. Çarkın’ın ayrıca soruşturmayı yürüten Ankara Özel Yetkili Savcısı Hakan Yüksel’e verdiği ifadede, İbrahim Şahin’i “infaz yapacak kadroyu belirlemek”le suçladığı öğrenildi.
 
Çarkın ikinci kez ifade verecek

Geçen hafta yaşanan yeni tutuklamaların ardından Savcı Yüksel, Sincan F Tipi Cezaevi’ne yazı göndererek, Çarkın’ın iki gün içerisinde ifadeye getirilmesini istedi. Alınan bilgiye göre Çarkın, kendisinin yanı sıra ailesi için de koruma talebinde bulunacak.
 
İtiraflar keşif raporuyla örtüştü


Susurluk hükümlüsü Ayhan Çarkın, tutuklandıktan sonra Savcı Yüksel’e “cinayetlerin işlendiği yerleri de göstermek istiyorum” diyerek, Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekipler eşliğinde yer keşfine götürülmüştü. İnfaz edilen Namık Erdoğan’ın bulunduğu Ankara Gölbaşı Ahlatlıbel mevkiinde yapılan keşiflerin, 1994 yılında Jandarma tarafından hazırlanan olay yeri tesbit tutanağı ile örtüştüğü belirtildi. Her iki raporun örtüşmesi, soruşturmanın seyri açısından da önemli bir delil olarak dosyada yerini aldı.
 
Begüm Erdoğan dinlenecek


Öte yandan öldürülen Namık Erdoğan’ın kızı Begüm Erdoğan, tanık olarak dinlenmek üzere adliyeye davet edildi. Erdoğan, avukatı Yaşar Sayın aracılığı ile dönemin Başbakanı Tansu Çiller ve İçişleri Bakanı Mehmet Ağar hakkında suç duyurusunda bulunmuş ve müdahillik talebinde bulunmuştu.
 
Beş kişi aranıyor


Çarkın’ın dört cinayete katıldığını öne sürdüğü özel harekâtçılardan 6’sı tutuklanırken, hakkında yakalama kararı çıkartılan dört kişi halen bulunamadı. Hakkında yakalama kararı çıkartılan isimlerden üçü İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın tarafından açığa alınan Sultangazi Emniyet Müdürü Yusuf Yüksel, Susurluk davası sanıklarından Ziya Bandırmalığıoğlu ve Alper Tekdemir. Öte yandan yakalama kararı çıkartılan diğer ismin ise Avukat Faik Candan’ın infazına katıldığı iddia edilen eski Özel Harekâtçı Lokman Külünk olduğu iddia ediliyor.
 
Buldan: Sıra bunlara tetiği çektirenlerde

BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliğinin yürüttüğü bazı faili meçhul cinayetlere ilişkin soruşturma kapsamında açılacak davaya eşi Savaş Buldan’ın öldürülmesiyle ilgili müdahil olma talebinde bulunacağını açıkladı. Ayhan Çarkın’ın eşinin öldürülmesiyle ilgisi olduğuna inandığını belirten Buldan, “Zaten kendisi de inkâr etmiyor. ‘Ben yaptım’ diyor. Savaş Buldan, Mecit Baskın, Namık Erdoğan, Faik Candan cinayetlerini onların ekibinin yaptığını zaten söylüyor. Eşimin öldürülmesiyle ilgili görgü tanıklarının anlatımları üzerine çizilen robot resimlerden birisi Ayhan Çarkın’a ait’’ diye konuştu. Cinayetleri işleyenlerin bunları inkâr etmediğini ancak bugüne kadar Türkiye’de bu konuların üzerine gidilmediğini ifade eden Buldan, ‘’Ama şimdi, gerçekten demokratikleşme alanında yol kat edilmek isteniyorsa Türkiye’nin aydınlık geleceği söz konusuysa bu cinayetlerin mutlaka açığa çıkarılması gerekir. Özellikle birebir sorumluların, emri verenlerin yargılanması gerekir, tetiği çekenlerin değil. Çok açık ifade ediyorum, tetiği çekenler zavallı insanlar, bunlara acıyorum gerçekten. Önemli olan emri verenlerdir, bunların yargılanması gerektiğini düşünüyorum’’ dedi.

Taraf

YORUMLAR 6 TÜMÜ
  • kadir sert 13 yıl önce Şikayet Et
    halil ibrahim. 33 erin şehit edilmesi olayını az bişi araştırdılar ne mide bulandırıcı sonuçlar çıkıyordu ama bıraktılar bu işler öyle saz çalmaya benzemez. sen türkü söylemeye devam et ben ce.
    Cevapla
  • kadir sert 13 yıl önce Şikayet Et
    İŞTE ..... saçma sapan yorum yazmak bu türkücülerin üzerine ne zaman vazife oldu yada ihaleyi bunlara kim verdi eskiden kankaları yazardı. artık yeter deyip sizmi devam ediler.
    Cevapla
  • Halil İbrahim AYDIN 13 yıl önce Şikayet Et
    ÇOK MERAK EDİYORUM. Bu MEHMETCİKLERİ şehit edenlerin faillerini hiç araştıran konuşan yok. ALLAH aklımızı korusun.
    Cevapla
  • Ufuk 13 yıl önce Şikayet Et
    Hükümet PKK mücadelesi ile başarılı. Hükümet PKK mücadelesi ile çok başarılı ya, sıra BDP nin demokratik isteklerini yerine getirmeye kaldı.
    Cevapla
  • lf84 13 yıl önce Şikayet Et
    bakın bir kişi konuştu neler oldu. internet andıcında da böyle oldu. sadece dursun çiçeğin konuşması birçok şeyi çözdü. ergenekonda da bir kaç kişi konuşsa çok kişi içeri girer. ÖDLERİ PATLIYOR BİRİLERİ KONUŞACAK DİYE.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR