Bardakoğlu: Diyanet Sünni değil

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Diyanet'in kendisine verdiği yetkiler çerçevesinde görev yaptığını belirterek Diyanet'in 'Sünni' bir kuruluş olmadığını açıkladı.

ABONE OL
GİRİŞ 25.02.2005 18:12 GÜNCELLEME 25.02.2005 18:12 GÜNCEL
Bardakoğlu: Diyanet Sünni değil
Bardakoğlu: Diyanet Sünni değil

Bardakoğlu, ' Yetki ve görev alanımıza girmeyen konularda herhangi bir açıklama yaparak yeni polemik ve gerilimlere yol açmamak da yine görev bilincimizin bir parçasıdır.' dedi. Sık sık Diyanet'in Sünni Mezhebine ait bir kuruluş haline geldiği yönündeki eleştirilere ise Bardakoğlu, "Diyanet İşleri Başkanlığı hiçbir zaman Sünni bir kuruluş değildir." şeklinde cevap verdi.

Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vekfı (TESEV) tarafından Bilgi Üniversitesi Kuştepe Kampüsü'nde düzenlenen ' Türkiye'de Din- Devlet- Toplum İlişkileri ve Diyanet İşleri Başkanlığı' panelinde konuştu. Diyanet'in temel görevi dini anlama, din ile çağdaş hayat arasında bağ kurma ve bu bağı güçlendirmek isteyenlere rehberlik etme olduğunu ifade eden Bardakoğlu, 'Diyanet olarak siyasi ve ideolojik taleplerin ve projelerin din üzerinden dile getirilmesini, din konusunda yetersiz bilgiyle konuşulmasını da doğru bulmuyoruz.' dedi. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak din hakındaki açıklamalarının ve sundukları din hizmetinin bireyin din konusundaki özgürlük alanına müdehale olmadığının altını çizen Bardakoğlu, bunun bireyi din konusunda bilgilendirmeden ibaret olduğunu söyledi.

Bir gazetecinin, "Diyanetin Sünni bir kurum olduğu eleştirilerine nasıl bakıyorsunuz?" şeklindeki sorusuna ise Bardakoğlu şöyle cevap verdi: 'Diyanet İşleri Başkanlığı, hiçbir zaman Sünni bir kuruluş değildir. Sünniliği yaşatma, geliştirme, yayma gibi bir politikaya sahip değildir. Vatandaşlık esasına göre, kamu hizmeti anlayışıyla herkese eşit mesafede duran bir din hizmeti ve din bilgisi kurumudur. İslam'ın içinde yer alan bütün kardeşlerimize eşit mesafede olmaya özen gösteriyoruz. Aleviler azınlık değildir, İslam'ın içinde yer alan kardeşlerimizdir. Tıpkı Hanefiler, Şafiler, Nakşiler, Mevleviler ve Caferiler gibi. İslam'ın içinde kalan alt oluşumlardır. Bunların hepsini kucaklamalıyız ki, 21. yüzyıldan barış, esinlik ve güvenlik içinde çıkalım."

CİHAN

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR