İşte Şemdin Sakık'ın itirafları
‘Deniz' isimiyle ifade veren Şemdin Sakık'ın ifadeleri Ergenekon davasının ikinci iddianamesinde, Ergenekon ile PKK bağlantısı kısmında bilgiler yer almıştı.
ABONE OL
Gizli tanık 'Deniz', 1993 yılında dönemin Cumhurbaşkanı olan Turgut Özal 'ın Güneydoğu Anadolu 'daki problemler konusundaki projelerinin örgütte olumlu karşılandığını belirterek, Abdullah Öcalan 'ın Lübnan ' da bulunan Bekaa kampında basın açıklaması yaparak tek taraflı ateşkes ilan ettiğini anlatmıştı.
Bu açıklamadan sonra Bingöl ' de 33 askerin Doktor Süleyman kod adlı Sait Çürükkaya kontrolündeki PKK örgütü mensuplarınca vurulduğunu, bu olayla, yeşeren umutların tamamen kaybolduğunu, devletin çözüm arayışlarına girdiği bu dönemde PKK içerisindeki bir grubun bu eylemi gerçekleştirmesine, bu askerlerin de korumasız, silahsız olarak tehlikeli bir bölge üzerinden gönderilmesine hiçbir zaman anlam veremediğini kaydetmişti.
‘BAHTİYAR AYDIN'I BİR ASKER VURDU'
Bir başka ifadesinde ise gizli tanık Deniz (Şemdin Sakık), 1993 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri 'nin PKK militanlarına karşı Diyarbakır kırsalında büyük çaplı bir operasyon başlattığını, kendisinin de o bölgede PKK militanı olduğunu belirtmiş, 22 Ekim 1993 tarihinde Kanas'la şehit edilen Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ı bir askerin vurduğunu, o askeri de başka bir askerin öldürdüğü iddia etmişti.
Operasyonlarda PKK militanlarının imha sürecinde olduğu anda Türk askerlerinin telsiz konuşmalarında "Geri çekiliyoruz, paşa vuruldu" sözlerini duyduğunu, paşanın örgüt mensupları tarafından vurulmadığını daha sonra öğrendiğini kaydediyor. Deniz, " Lice 'de PKK'nın büyük bir baskını olduğu söylenerek paşanın Lice'ye gelmesi sağlandı. Helikopterden iner inmez bir asker tarafından vuruldu. Vuran asker de başka bir asker tarafından öldürüldü. İkisinin birlikte helikopter ile Diyarbakır'a getirildiğini öğrendim. Bu olayı PKK'nın yapmadığını en üst düzey örgüt mensuplarından bizzat öğrendim. Bahtiyar Aydın isimli paşanın ne amaçla ve kim tarafından öldürüldüğünü bilmiyorum. Örgütün en önemli birimlerinin bu kadar sıkıştırıldığı ve hatta örgütün en üst düzey mensuplarından bazılarının da imha edilmesi aşamasına gelindiği bir esnada böyle bir hadisenin olması, karanlık bir nokta olarak kaldı." diyor.