Fransa'da öldürülen 3 PKK'lı kadın için ne dediler?

Kürt Sorunu'nun çözümü en kritik adımlardan birini atarak sorunun çözümü için 3 Ocak tarihinde Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanı ve Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk ile BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, İmralı'da Abdullah Öcalan ile görüştü.

Görüşmelerin ardından kamuoyunda barış adına yeni bir umut doğdu. Tüm kesimlerden süreci destekleyen mesajlar birbiri ardına geldi ve özellikle provokasyonların olabileceği ifade edilip taraflara sükûnet çağrısı yapıldı.

Sorunun çözümü konusunda ortaya konulan kararlı iradeye nazar değmesin deniliyordu ki korkulan oldu.  Fransa'nın başkenti Paris'te, terör örgütü PKK'ya yakınlığıyla bilinen Kürdistan Enformasyon Bürosu'nda 3 kadın öldürüldü.

Enformasyon bürosuna kimliği belirsiz silahlı kişilerce yapılan saldırıda aralarında PKK'nın kurucularından Sakine Cansız'ın da bulunduğu 3 PKK'lı kadın öldürüldü. Paris'in 10. bölgesinde Rue Lafayette üzerinde bulunan Kürt Enstitüsü'nde Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Söylemez isimli 3 kadın, başlarından kurşunlanmış olarak bulundu.

FRANSIZ YETKİLİLER NE DEDİ VE BASINDA NASIL YER ALDI?

Olayla ilgili ilk açıklama Fransız makamlardan geldi.  Fransa İçişleri Bakanı Manuel Valls'ın kadınların kuşkusuz infaz edildiğini belirterek "Ciddi bir olay, bu nedenle buradayım. Hiçbir biçimde kabul edilemez" dedi.

Cinayetler yabancı basında da yankı buldu, olayda infaz şüphesine dikkat çekildi.

Fransa'nın önde gelen gazetelerinden Le Monde, üç Kürt kadının başlarına sıkılan kurşunlarla öldürüldüğüne dikkat çektiği haberinde "İnfaz mı?" sorusuna da yanıt ararken bir polis kaynağının "Sahne, bir infaz olduğunu düşündürüyor ama bu dramanın tam nasıl gerçekleştiğini soruşturma aydınlatacak" sözlerini kullandı.

İtalyan gazetesi La Repubblica olayla ilgili çok önemli bir detay aktardı. "Örgüt içi hesaplaşma mı?" teorisini güçlendirecek bilgiye göre, suikastın gerçekleştiği binanın birinci katına ancak şifreli bir sistemle girilebiliyordu. Ülkenin ana akım gazetelerinden La Repubblica, şimdiye kadar elde edilen bilgiler ışığında Paris polisinin, olayın bir örgüt içi hesaplaşma olduğunun güçlü bir ihtimal olduğu yönünde bilgi aktardığını vurguladı.

Paris'teki cinayetlerin bir infaz düşündürdüğüne inanan Le Figaro ise, şimdiye kadar olayın nasıl olduğu konusunda pek az ayrıntının sızdığını belirtirken "Enstitünün sorumlularının Seine Saint Denis'deki Türk topluluğu ile görüş ayrılıklarının olduğu" savlarına da yer verdi.

Le Parisien ise, "Üç Kürt Militanı, Başlarına Sıkılan Kurşunlarla Öldürüldü" başlığı ile verdiği haberde de sahnenin bir infazı aklını getirdiğini kaydetti. "Önemli polis güçler harekete geçirildi" derken soruşturmanın terörle mücadele ile görevli iki ayrı birim tarafından yürütüleceğine işaret eden gazete, "Ankara ile Abdullah Öcalan" arasında yapılan görüşmelere de vurgu yaptı.

Paris Kürt Enstitüsü Başkanı Kendal Nezan, üç PKK'lının bir suikasta kurbana gitmesinin, "her iki taraftan barış görüşmelerini istemeyen aşırı uçtakilerin" işi olabileceğini söyledi.

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Paris'te Kürdistan Enformasyon Bürosu'nda öldürülen üç kadından birini tanıdığını söyledi. Hollande, Paris'te işlenen cinayetleri ''korkunç''olarak niteledi ve ''Onlardan birini tanıyorum, düzenli olarak bizimle görüşmeye gelirdi'' ifadesini kullandı.

Cinayetlerle ilgili soruşturmanın sürdüğünü kaydeden Hollande, ''En doğrusu, kimin ve neden yaptığını öğrenmemiz için beklememiz'' diye konuştu.

HÜKÜMET KANADINDAN GELEN AÇIKLAMALAR

Olaylar Türkiye'de de yankı buldu. Olayla ilgili ilk açıklama AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'ten geldi. Fransa'da 3 PKK'lının öldürülmesini "örgüt içi hesaplaşma" olarak niteleyen Çelik, "PKK bir tane midir, bundan emin değilim. PKK var, PKK'dan içeri' bunu ifade eden bir sözdür. PKK içinde taşeronluk yapan farklı farklı yapılanmaların olduğunu PKK'ya yakın çevreler de kabul ediyor. Hangi amaca yöneliktir, kim tarafından yapılmıştır bundan emin değilim. Bu süreçte bu ve buna benzer şeyler olabilir. Hepimizin buna hassasiyetle yaklaşması ve teyakkuz durumunda olması gerekir" dedi

Hükümet kanadından ilk açıklama ise Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç'tan geldi. Arınç "3 kadının böylesine sorgusuz sualsiz başlarına ateş edilerek öldürülmesi kimlikleri kişilikleri üzerlerine atılan suç ne olursa olsun tasvip edilecek bir şey değil. Bir insanın hayatına bu şekilde son vermek çok vahşice! Kötü bir olay üzüntü duyduk. Niçin öldürüldüklerine dair herhangi bir bilgimiz yok. Fransa'da üç kadının öldürülmesi olayını telin ediyorum" dedi

Fransa'da yaşanan olay Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall ile ortak bir basın toplantısı düzenleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da soruldu. Erdoğan Fransa'da öldürülen 3 PKK'lı kadın ile ilgili "Olayın önce aydınlanmasını beklemek lazım! Hemen bir yorum içerisine girmek yanlış olur. Bu bir iç hesaplaşma olabilir. Bunun yanında şu anda teröre karşı bizim vermiş olduğumuz bir mücadele var. Mesafe almak istiyoruz, bunu arzu etmeyenler de var. Bunlar tarafından da böyle bir provokatif çaplı girişim de olabilir, sabırlı olup aydınlanmasını beklemek lazım, diye düşünüyorum. Biz terörle mücadeleye yönelik iyi niyetli adımlarımızı atmaya devam edeceğiz, ta ki netice alana kadar" dedi

BDP CEPHESİNDEN SERT TEPKİ

Olaya en sert tepki BDP cephesinden geldi. BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Fransa'da 3 PKK'linin öldürülmesi olayına ilişkin, "3 Kürt kadın alçakça katledildi. Bu Kürt kadınlarının mücadelesine bir saldırıdır. Kürt kadınları daha güçlü mücadele edecek. O katiller, kösbetek gibi yerin kaç kat dibine girseler de bunun hesabını verecekler. Bu katliam sıradan bir katliam değil. Açıkça büyük bir siyasi cinayettir. Kürt sorunun çözümü önüne kurulmuş bir tuzaktır. Kim bunun üstünü örtmeye kalkışırsa, kim bunu gerekçelendirmeye kalkışırsa, kim bunu çarpıtmaya çalışırsa katil odur. Kim daha ortada hiç bir kanıt yokken açıkça partisinin, halkının mücadelesini yürütmek ve çalışmak için görevinin başında olan 3 kadın devrimcinin katledilmesini örgüt içi infaz olarak söylüyor ve çarpıtıyorsa ya katildir, ya katilleri biliyor, ya da katilleri korumak istiyor" dedi.

BDP kanadından bir diğer açıklama da BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'tan geldi. Demirtaş 'Bütün Kürt halkına başsağlığı diliyoruz. Fransa hükümetinin bu katliamı hiçbir tereddüde yer bırakmayacak şekilde derhal aydınlatmasını bekliyoruz. Paris'in en işlek bölgesinde alenen işlenen bu suikastların üstünün örtülemeyeceğinin bilinmesini istiyoruz. Dünyanın her yerinde Kürde sadece ölümü reva görenler bilmelidir ki halkımızın özgürlüğünün bedeli ne olursa olsun bunu ödemekten çekinmeyeceğiz. Hayatını halkının geleceğine adamış bu üç değerli Kürt kadın siyasetçinin anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Kadın özgürlük mücadelesinin de neferleri olan arkadaşlarımızın katillerinin gizlenmemesi, cinayetin üstünün örtülmemesi için halkımızı bulunduğu her yerde protesto gösterileriyle bu katliamı lanetlemeye ve Kürt halkının şehitlerini sahiplenmeye çağırıyoruz'' dedi.

BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ise, "Paris'te katledilen üç Kürt kadını mücadelemizde yaşatacağız. Suikastı lanetle kınıyorum" sözleri ile olayı kınadı.

DTK ADINA AHMET TÜRK AYSEL TUĞLUK NEFRETLE KINADI

Demokratik Toplum Kongresi adına da Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk tarafından yapılan ortak açıklamada "Sakine Cansız, KNK Paris temsilcisi Fidan Doğan ile Leyla Söylemez'in vahşice katledilmesini nefretle kınıyoruz. Avrupa'nın ortasında bile Kürt halkına vahşet uygulanabilmektedir. Fransa devletinin bu olayı açığa çıkarması gerekmektedir. Sadece Kürt özgürlük hareketinin değil cinsiyet özgürlükçü paradigmanın da hedef alındığını göstermektedir. Tüm Kürt halkını ulusal birlik anlayışı ile şehitlerini sahiplenme için demokratik eylemlere çağırıyoruz" denildi.

Tüm kesimlerin ortak talebi olayın aydınlanması ve sorumluların yakalanması yönünde oldu. BDP eşbaşkanları Demirtaş ve Kışanak cenaze törenlerine katılmak ve olayın aydınlatılması yönünde Fransız makamlarla görüşmek üzere Fransa'ya gideceklerini bildirdiler...