Sanayi üretimi rakamları ne anlama geliyor?
Sanayi üretimi ağustos ayında yüzde 8,47 düzeyinde artarak son 12 ayın en yüksek artışını kaydetti. Peki durumu uzmanlar nasıl yorumuyor?
ABONE OLTürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından bugün açıklanan sanayi üretim verilerine göre arındırılmamış (ham) sanayi üretim verisi ağustos ayında yıllık yüzde 8,47 artarak 2014 ağustos ayından bu yana en yüksek artış hızına ulaştı.
Analistler, sanayi üretimindeki bu hızlı artışın piyasa beklentisinin çok üzerinde olduğunu, aylık dalgalanmaların gelecek dönemde de devam edebileceğini ifade ediyor.
Sanayi üretimi ve yıllık büyüme hakkında değerlendirmelerde bulunan ekonomist Haluk Bürümcekçi, ağustos ayında sanayi üretimi (arındırılmamış) yıllık bazda yüzde 8,5 artışla beklentilerin çok üzerinde bir değişim gösterdiğini vurguladı.
Ağustos ayında imalatçı sektörlerin ana girdisi olan "enerji ve altın hariç ara malı ithalatının" geçen yılın aynı ayına göre yüzde 175 gibi sert bir oranda daralmasının, aynı ayın sanayi üretimi açısından beklentileri aşağı çeken bir gelişme olduğunu ifade eden Bürümcekçi, gerçekleşmenin bu beklentiyi doğrulamadığını gösterdiğini söyledi.
Ancak, bu sonucun üretimde bir hızlanmadan ziyade temmuz ayındaki aşırı zayıflığın bir telafisi gibi durduğunu, aylık dalgalanmaların yüksek olduğu bu tip dönemlerde iki aya birlikte bakarak değerlendirmenin daha sağlıklı olacağını ifade eden Bürümcekçi, böyle bakıldığında, üçüncü çeyreğin ilk iki ayındaki yıllık üretim artışının yüzde 5 ile daha ılımlı düzeyde olduğunun görüldüğünü dile getirdi.
Bürümcekçi, Türkiye'de sanayi üretimi ile milli gelir verileri arasındaki yakın ilişki dikkate alındığında, bu görünümün üçüncü çeyrekte ikinci çeyrekten zayıf bir gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) artışı kaydedilebileceğini düşündürdüğünü kaydetti.
Sonuç olarak, büyüme için aşağı yönlü riskler ağır basmaya devam ederken, bu durumun 2015'ten çok 2016 yılını olumsuz etkileyeceğini öngördüğünü belirten Bürümcekçi, "2015 yılı büyüme tahminimiz olan yüzde 2,9 üzerinde risklerin sınırlı da olsa aşağı yönde devam ettiğini düşünmekteyiz" dedi.
"Üretim verilerinde dalgalanmalar devam edecek"
Halk Yatırım'ın Yatırım Danışmanlığı ve Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı, sanayi üretiminin yıllık değişimindeki dalgalanmanın, ağustos ayında beklentinin oldukça üzerinde gerçekleşen yüzde 8,5'lik yıllık yükselişle çarpıcı bir şekilde gerçekleşmeye devam ettiğini söyledi.
Takvim etkilerinden arındırıldığında da yıllık artışın yüzde 7,2 ile yine belirgin düzeyde olduğunu belirten tokalı, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış endeksin de aylık yüzde 2,9'luk artışa işaret ettiğini ifade etti.
Temmuz ayına benzer bir şekilde, ağustos ayında da üretim gerçekleşmesinin beklentilerden ciddi ölçüde farklılaşmasında dayanıklı tüketim mallarının etkili olduğuna dikkati çeken Tokalı, şunları kaydetti:
"Temmuz ayında yüzde 11,5'lik aylık düşüş kaydeden dayanıklı tüketim malları üretimi, ağustos ayında yüzde 11,6'lık artış gösteriyor. Bunda da güven ortamındaki dalgalanmaların ve bunun finansal göstergeler üzerindeki yansımasının etkili olduğunu düşünebiliriz.
Dolayısıyla, üretimin son dönemdeki gelişiminin arkasındaki unsurlar kalıcı bir trend niteliği taşımıyor. Diğer taraftan, büyüme görünümünde daha kalıcı bir etkiye sahip olduğu düşünülebilen ve yatırım eğilimini yansıtan sermaye malı üretiminde son üç aydır aylık bazda artışın kaydedilmesini olumlu karşılıyoruz.
Üretimin ağırlıklı kısmını oluşturan ara malı üretimi ise, büyüme endişelerini azaltma açısından tam bir rahatlık ve istikrar sağlayamıyor. Ayrıca, bayram etkisi nedeniyle iş günü kaybına da maruz kalan eylül ayı sanayi üretimine yönelik ilk tahminlerimizde, yıllık bazda 'eksi' rakamın bile görülebileceğine işaret ediyor. Bu doğrultuda, yılın ilk yarısında yıllık bazda yüzde 3,1 büyüyen ekonominin üçüncü çeyrekte ivme kaybettiği ve yılın tamamını yüzde 2,6'lık büyüme oranıyla tamamlayabileceği yönündeki beklentimizi koruyoruz."
"Yıl sonunda ekonominin yüzde 3,4 civarında büyüyeceğini öngörüyoruz"
Ziraat Yatırım Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz, özellikle salı günü Almanya'da fabrika siparişlerinin negatif açıklanmasıyla aradaki korelasyonun güçlü olması sebebiyle Türkiye'nin de sanayi üretiminin de zayıf kalacağını düşündüğünü ifade etti.
Türkiye'nin dünya büyümesi için öncü gösterge niteliğinde olduğuna dikkati çeken Yılmaz, küresel tedarik zincirinde son ürün haline gelmeden önce Türkiye'de çeşitli parça ve aksamların üretildiğini, ardından Almanya başta olmak üzere bu parçaların nihai ürün halini aldığını kaydetti.
Yılmaz, bu nedenle temmuz ayında Türkiye'de yüzde 1,5 gerileyen sanayi üretiminin Japonya, ABD ve Almanya'daki ağustos ayı geri çekilmesinin haberci olduğunu söyledi.
Bugünkü verinin de düşünüldüğü gibi eylül ayında küresel ekonominin istikrar kazanmaya başladığını teyit etmekte olduğunu dile getiren Yılmaz, "Üçüncü çeyrekte iç talebin hız kestiğini düşünüyoruz.
Örneğin otomotivde satışlar azalmakta. Buna karşılık ihracat ve üretim gücünü koruyor. Dış talebin yılın son döneminde olumlu katkı yapabileceğini öngörüyoruz. Merkez Bankası da benzer görüşte. Ek olarak sanayiciler stok biriktirmekte. İlk iki çeyrek stoklar erimişti. 3. ve 4. çeyrekte bir düşüş yaşanmaması durumunda Türkiye'nin yıl sonu büyümesinin büyük olasılıkla yüzde 3,4 civarında olacağını öngörüyoruz."