Pasajda okçuluk antrenmanı

İlkokul yıllarında yılan sokan bacağını kaybedince protez takılan Üşenmez, yapabileceği uygun spor olarak okçuluğu seçince bu alanda kendini geliştirdi. Terzilik mesleğini de sürdüren Üşenmez, zaman içerisinde merkez Antakya ilçesindeki bir pasajda iş yeri açtı.

Bu spor için dükkanının bulunduğu pasajı tercih eden Üşenmez, iş yerlerinin kapanmasının ardından hedef tahtasını ortaya çıkarıp, sandalyelerle güvenli bir çalışma alanı oluşturduktan sonra antrenmanlarına başlıyor.

Okçuluk sevgisini 3 çocuğuna da aşılayan Üşenmez, yeni sporcuları da pasajda yaptığı antrenmanlarla yetiştiriyor.

Üşenmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilkokul yıllarında bacağını kaybetmesinin ardından başladığı okçuluk sporunu imkansızlıklara ve zorluklara rağmen yılmadan sürdürdüğünü söyledi.

Katıldığı yarışmalarda sayısız madalya ve kupa aldığını ifade eden Üşenmez, büyük bir aşkla yaptığı okçuluğa çocuklarının da kendisini görerek başladığını kaydetti.

Ailesindeki hemen herkesin bu sporla ilgilendiğini vurgulayan Üşenmez, şöyle devam etti:

''Beş çocuğumun dördü bu sporla ilgileniyordu ancak bir oğlum doktor olduktan sonra okçuluğu bıraktı. Şimdi üç çocuğumla iş yerimin bulunduğu pasajda hemen hemen her akşam çalışma yapıyoruz. Bütün iş yerleri kapandıktan sonra sürekli burada duran hedef tahtasına atışlar yapıyoruz. Bazen de evimizin çatısında yer alan hedef tahtasında antrenmanlarımızı gerçekleştiriyoruz. Mesleğimin inceliklerini çocuklarım başta olmak üzere diğer kurs verdiğim öğrencilerime öğretiyorum. Bugüne kadar engelliler de olmak üzere sayısız sporcu yetiştirdim.''

Çocuklarına ve öğrencilerine daha iyi hizmet verebilmek için Hatay Büyükşehir Belediyesi'nin desteğiyle önümüzdeki günlerde bir salon açacağını belirten Üşenmez, buna rağmen iş yerinin de olması nedeniyle pasajdaki çalışmalarını sürdüreceğini kaydetti.

- Çocukları da hedefi tutturuyor

Çocuklarının kendisini örnek alarak başladığı sporda çok iyi dereceler elde ettiğinin altını çizen Üşenmez, oğlu Burak'ın gençlerde Türkiye şampiyonluğu bulunduğunu ve milli takıma seçildiğini kaydetti.

Burak Üşenmez (24) de çocukluğundan bu yana babasının yaptığı spora büyük ilgi duyduğunu ve onu örnek alarak başladığı okçulukta çeşitli yarışmalarda 3 altın madalya kazandığını söyledi.

Babasının kendileriyle çok iyi ilgilendiğini ve başarılı olabilmeleri için pasaj içerisinde, çatıda hemen her fırsatta ve her yerde çalıştırdığını belirten Burak Üşenmez, bu sayede de başarıyı elde ettiklerini dile getirdi.

Ayşegül Üşenmez (25) ise babasının sayesinde okçuluğa 8 yaşında başladığını belirtti.

Okçuluğa başladığı dönemlerde malzemeden çalışacak yere kadar her şeyin kısıtlı olduğunu vurgulayan Ayşegül Üşenmez, şöyle devam etti:

''Herkes çok iyi salonlarda iyi malzemelerle çalışarak yarışmalara geliyordu. Biz ise pasajda ve çatıda antrenman yaparak, başarılı olmaya çalışıyorduk. Ayrıca elimizdeki malzemeler de o dönemde kısıtlıydı. Kimi zaman yarışmalarda yayı bıraktığım zamanlar oldu. Biz bu şartlarda çalışarak zoru başardık. Çok şükür şu an imkanlar çok daha güzel. Kimi zaman salonlarda çalışıyoruz ve elimizdeki malzemeler de eskiye göre çok çok iyi. Şu anki halimize geldiysek babam sayesinde. Annem ise bizim gizli kahramanımızdı, babam ise açık. Çünkü biz yarışmalara gittiğimizde babamın terzilik dükkanı da öğrencileri de anneme emanetti."

- Gardırop içerisinde ilk atış

Ailenin en küçük ferdi Rabia Üşenmez (17) ise okçuluğa babası başta olmak üzere ağabeyleri ve ablasını örnek alarak başladığını kaydetti.

En büyük hedefi olan milli takıma girmek için çalışmalarını aralıksız sürdüren Rabia, ''Daha 4 yaşındayken bu spora başladım. O zamanlarda babam gardırobun içerisinde beni çalıştırıyordu. Babam yayı tutuyordu, ben de çekebildiğim kadar çekip atıyordum. Ailemin desteği, babamın antrenörlüğü sayesinde 3 yıl önce ilk girdiğim yarışta 13-14 yaş grubunda Türkiye birincisi oldum. En büyük hedefim ise milli takıma girebilmek. Bunun için gece gündüz demeden ailecek çalışıyoruz'' ifadelerini kullandı.