Suriye'deki iç savaş

Molla, AA muhabirine yaptığı açıklamada, muhalifler Halep kuşatmasını kırmak için büyük operasyon başlatırken ABD kontrolündeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve PYD'nin de Münbiç bölgesine yönelik saldırı başlattığını söyledi.

Münbiç ilçesinde 144 Türkmen ve Arap köyü olduğunu anlatan Molla, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Son günlerde Halep ve kuzeyinde ciddi oyunlar oynanmaya başlandı. ABD ve koalisyon güçlerinin desteğini arkasına alan terör örgütü PYD, diğer terör örgütü DAEŞ'in elindeki Münbiç'i tek kurşun atmadan aldı sayılır. Burada oynanan savaş tamamen tiyatrodur. Halep'te kuşatmanın kırılması için operasyon başlarken, DAEŞ'in Münbiç'ten çekilmesi oyunun bir parçasıdır. Suriye halkına dost görünen ABD ve koalisyon güçleri, SDG güçlerine destek verdi ve başta Türkmenleri vurdurdu. Çünkü Suriye'deki Türkmen varlığı ABD'nin tüm planlarını bozuyor. Buradaki proje Türkmenler üzerinden Türkiye'dir. Büyük hedef, Türkiye sınırında PYD koridoru oluşturmak. Bunun için her yolu deniyorlar."

Molla, Esed rejimine karşı ayaklanan Suriye halkına karşı 5 yıldır tüm oyunların oynandığını, bu sürede de Suriye halkına birçok tuzağın kurulduğunu dile getirdi.

- "En yoğun saldırı Türkmen bölgelerine"

ABD ve Batı ülkelerinin savaşın ilk iki yılında Esed'in kimyasal saldırılarına bile sessiz kaldığını vurgulayan Molla, "Bu ülkeler, sessiz kalarak koca bir halkın katledilişine sebebiyet verdiler. Esed rejimini korumak için ellerinden geleni yaptılar. Sözde çözüm için BM öncülüğünde yapılan Cenevre görüşmeleri de rejimin süresini uzatmak için yapılan kirli bir plandır. Suriye'deki Türkmenler bu süreçte en ağır saldırılara maruz kaldı. Böylelikle Türkiye'yi bu savaşa çekmek için her şey yaptılar." ifadesini kullandı.

Molla, şu an Suriye'deki en yoğun saldırıların yine Türkmen bölgelerine yapıldığına dikkati çekerek şunları kaydetti:

"Bayırbucak, Halep'in kuzeyi, Hama ve Humus kırsalında Türkmen varlığı korkunç saldırı altında. Bin yıllık Türkmen köyleri yerle bir edildi, bölgelerde taş üstüne taş bırakılmadı. Kısacası, Suriye'deki Türkmen varlığı yok edilmek üzere. Suriye'deki ikinci büyük unsur olan Türkmenler, Cenevre görüşmelerine de çağrılmayarak, siyasi alanda da bitirilmek istendi. ABD öncülüğünde kurulan Vatan Meclisi, Suriye Ulusal Koalisyon Güçleri ve Suriye Geçici Hükümeti gibi tüm oluşumlarda da asla Türkmenlere yer verilmedi. Son gelişmeler de bunu kanıtlıyor. PYD, Münbiç'ten sonra Azez - Cerablus arasını almak için düğmeye bastı. Bu örgüt dış desteklerle birlikte Türkmen bölgelerinde devletleştirilmek isteniyor."

Türkmenler olarak her şeye rağmen mücadeleye devam ettiklerini anlatan Molla, Halep'te DAEŞ'e karşı yapılan savaşla Çobanbey'i aldıklarını, diğer bölgelerde de mücadelelerinin sürdüğünü vurguladı.

Molla, Türkiye'nin yeni dış ve iç politikalarına karşı dış güçlerin harekete geçtiğini belirterek "Bu kirli eller, bölgede istikrar abidesi olan Türkiye'yi bitirmek için PKK, PYD ve DAEŞ'ten sonra FETÖ terörünü sahaya sürdü. Çok şükür kahraman Türk halkı bu planı bozdu ve dünyaya büyük bir mesaj verdi." ifadesini kullandı.