Çingene Kızı’nda rekor!

2019’da “Göbeklitepe Yılı” sayesinde turizmde “altın dönemini” yaşayan Şanlıurfa, 2020’de de turistlerin gözdesi olmaya aday. Gaziantep ise, “Çingene Kızı” eseriyle ünlü Zeugma Mozaik Müzesi ile bu sıralamayı zorlayan kentlerden biri. Son Bakanlık verileri, Gaziantep’in bu gidişatına dair rakamları netleştiren bir tablo sunarken, “Antakya özelinde Hatay’da durum ne diye” soranların sorgusunu da gündeme taşıyor.

Peki, bölgede Hatay Arkeoloji Müzesi’nin en fazla zorlayan Müze olarak gösterilen Zeugma’da durum ne mi?

-MİLYONU AŞTI-

Gaziantep İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerinden derlenen bilgiye göre, resmi açılışı 9 Eylül 2011’de yapılan, 25 bini kapalı 30 bin metrekarelik alana kurulu Zeugma Mozaik Müzesi, Gaziantep’te yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği mekanların başında yer alıyor.

“Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü”ne de sahip müzede, başta “Çingene Kızı” mozaiği olmak üzere; “Mars heykeli”, Roma dönemine ait çeşmeler ve Fırat Nehri kenarındaki villalarda kurtarma kazıları sırasında çıkarılan eşsiz mozaikler sergileniyor. ABD’den 52 yıl sonra Türkiye’ye iadesi sağlanan Çingene Kızı mozaiğinin 12 kayıp parçasının da sergilendiği müze, açıldığı günden bu yana yaklaşık 1,5 milyon kişiye kapısını açtı. Müze, “Göbeklitepe Yılı” ilan edilen 2019’da her resmi tatilde adeta ziyaretçi akınına uğradı. Son yıllarda ziyaretçi grafiğinde ciddi artış olan Zeugma Mozaik Müzesi; 2016’da 108 bin 835, 2017’de 169 bin 773, 2018’de 267 bin 552 kişiye kapılarını araladı. Geçen yıl 340 bin 569 yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırlayan müze, geçmiş senelere göre ziyaretçi rekoru kırdı.

-BİZDEKİ DURUM!-

Çingene Kızı ile beklenen ilgiyi ziyaretçi rakamlarına yansıtan Zeugma Müzesi için konuşan Hatay bağlantılı turların yetkili isimlerinden biri, tespitlerini şöyle paylaştı:
“Tarih ve kültür, strateji gerektiren tanıtım başlıkları. Bir kere bu alana iyi hakim olmanız gerekiyor. Aksi halde elinizde patlar, o zenginlik denen şey. En son İzmir’de yaşananlar da biraz bununla ilgili. Binlerce yıllık bir Hitit Kralı figürünü siz Gastronomi başlığına kurban verirseniz, beklentinizi de aşağıya çekersiniz! İlk gördüğümde, güldüm ama, düşündüm de! Bir kral figürünü, dili dışarıda, yemeklerden ağzı sulanmış bir ruh halinde resmetmek ve logolara yerleştirmek, sahi kimin fikri? Bir Allah’ın kulu da kalkıp eleştirmedi. Bir taraftan, ‘benim tarihim, benim kültürüm’ diyeceksiniz. Diğer taraftan o tarih ile kendinize güldürecek-siniz! Defne ve Apollon karakterlerine çiftetelli oynatmak da bir diğer komedi. Vali Bey’in bu olanları izlememesi ve hatta müdahil olması gerektiğini düşünenlerdenim. Çünkü kent turizmi zarar görüyor. Gelelim sorunuza, müzeye! Çingene Kızı mozaiği karşısına, Antakya’dan İskelet Mozaiği’ni koymak gerekiyor bence. Peki, bizdeki ziyaretçi sayısı ‘rekor’ mu, yoksa ‘idare eder’ mi, bunu bilmek gerekiyor. Ama bundan önce, bu mozaiğin sergileme hatası kurbanı olduğunun altını çizmek gerekiyor. Böylesi önemli bir mozaiği duvara monte etmek yerine yere koyarsanız, onu öldürürsünüz. Zaten müzeye gelenler, selfie çekerken, yerdeki orijinali kullanmak yerine, duvardaki kopya hali önünde bu pozu alıyor. Bu bile Müze yöneticilerine çok şey anlatmalı!”