'Devletin kılcal damarlarına kadar sızdılar'

Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da sık sık şikayet ettiği bürokratik vesayet sorununu köşesine taşıdı.

ABONE OL
GİRİŞ 05.06.2016 11:06 GÜNCELLEME 05.06.2016 13:26 İç Politika
'Devletin kılcal damarlarına kadar sızdılar'
'Devletin kılcal damarlarına kadar sızdılar'

Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür, Türkiye'deki en büyük sorunlardan biri olan bürokratik vesayet sistemine dikkat çekti. Övür yazısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da bu konudan sık sık şikayet ettiğini belirterek "Türkiye'de öyle güçlü bir bürokratik vesayet sistemi var ki, birini aşsanız öteki karşınıza çıkıyor. Bu yüzden sadece askeri vesayetle değil, onu da içine alan güçlü bürokratik vesayetle karşı karşıyayız." diye yazdı.

Aslında dünyada bir çok ülkenin bürokrasi ile başının belada olduğunun altına çizen Övür Türkiye'de durumun biraz daha farklı olduğunu belirterek Türkiye'de devletin kılcal damarlarına kadar sızan ideolojik bir bürokrasi olduğunu bunun geçmişte ağırlıklı olarak İttihatçı -Kemalist, günümüzde ise Cemaatçi olduğunu yazdı. 

İşte o yazı

Türkiye'de öyle güçlü bir bürokratik vesayet sistemi var ki, birini aşsanız öteki karşınıza çıkıyor. Bu yüzden sadece askeri vesayetle değil, onu da içine alan güçlü bürokratik vesayetle karşı karşıyayız.
Askerden sonra en görünür olanı yüksek yargı vesayetiydi... Darbecilere hukuk danışmanlığı yapan, Türkiye'yi partiler mezarlığına çeviren, asker çağırdığında brifinglere koşan ve 367 garabetiyle sistemi kilitleyen bir yüksek yargımız vardı halen de etkili.
Devlet organizasyonundaki durum da farklı değil. En tepedeki müsteşardan tapu memuruna, validen bucak müdürüne her kademede farklı ve güçlü bir bürokratik yapı var.
Oluşturdukları vesayet daha çok sorun çözerek değil üreterek karşımıza çıkıyor.
Son yıllarda askeri vesayeti biraz geriletilirken bürokratik vesayet büyük oranda olduğu gibi duruyor.

ERDOĞAN DA SIK SIK ŞİKAYET EDİYOR

Böyle olduğu için de 11 yıl başbakan, bir yılı aşkın biri süre de devletin başında olan Cumhurbaşkanı Erdoğan bile sık sık bürokrasiden şikayet ediyor.
Aynı şikayeti devleti uzun yıllar yöneten rahmetli Turgut Özal ve Süleyman Demirel'den de duyduk.

Bu durum sadece ekonomik kalkınmanın önünde bir engel değil, aynı zamanda demokrasinin kurumsallaşması ve derinleşmesi önünde de bir engel.
Çünkü demokrasi hesap verebilen, açık yönetim demektir. Oysa bu durum bürokrasinin işine gelmez. Bürokrasi gücü ve bilgiyi paylaşmaz.
Ülkenin verilerini bile maaşını aldığı milletten saklar.

DEVLETİN KILCAL DAMARLARINA KADAR İŞLEDİLER

Aslında dünyada birçok ülke bu türden klasik bürokrasiyle uğraşıyor. Ama Türkiye'nin başındaki bürokratik bela çok daha farklı, Türkiye'de devletin kılcal damarlarına kadar sızan ideolojik bir bürokrasi var... Geçmişte ağırlıklı olarak İttihatçı -Kemalistti, bugün ise Cemaatçi...
Önceki gün valiler kararnamesiyle ilgili yazdığım "Paralel Kaymakamlar ve Bürokrasi"ye ilişkin uyarı yazım ciddi tepki aldı.
Kanayan bir yaraya dokunduk ki, hem öfkelenenler, hem de destekleyenler çoktu. Özellikle FETÖ'cü bürokratik yapı yanlılarının öfkesi dinmek bilmedi.
Kızmakta haklılar çünkü buzdağının görünmeyen kısmına dokunduk. Ankara'da veya görünür alanlarda FETÖ'cü yapıya karşı ciddi bir mücadele yürütüldü ve bazı etkili yerlerden uzaklaştırıldı ama hala devletin önemli makamlarında, bakanlıklarda, genel müdürlüklerde, valilikler ve kaymakamlıklarda ciddi bir kadro var ve kendilerini de pek gizlemiyorlar.

VALİ VE KAYMAKAMLAR O ZAMAN NE YAPIYORDU

Bu konuda bir emniyet müdürü açık açık şu uyarıyı yapıyor:
"Türkiye'de siyasete, orduya kumpaslar, tezgahlar kurulurken şehirlerde veya ilçelerde valiler veya kaymakamlar ne yapıyordu? Onlar o illerin veya ilçelerin tek sorumlusu değil miydi? Peki bu FETÖ'cü yapı onca işi çevirirken bu valiler, kaymakamlar ve yardımcıları neyaptı? Bütün bu olup bitenlerin sorumlusu sadece poliste veya yargıda öne çıkmış oisimler mi? O valiler, kaymakamlar nerede?
Devletin ciddi bir temizlenmeye ihtiyacı var. İlk adım da devleti temsil edenlerde başlamalı."

YORUMLAR 10 TÜMÜ
  • Mert 7 yıl önce Şikayet Et
    Sayin cumhur baskanim cok acil olarak ufak ilcelere gizlenmiş bir cok Kaymakam var devlet memurlari korkudan sikayetde edemiyor lutfen butun anadoludaki kucuk ilceleri arastirin hala devletin imkanlarini kendi zevkine gore harcayan faaliyetlerini onemli sekilde surduren makam sahipleri var.
    Cevapla
  • Ali Mercan 7 yıl önce Şikayet Et
    Sayi Reizim cikayete gerek yok avrupa memur kanunlarini uygula, isvicrede memur diye bir sey yok görevini yapmadimi hemen kapi disari, isvicrede bir isciyi isten cikarman icin bir aylan üc ay Firma Zaman vermek zorunda ve ayni zamanda iki ayligini ödemek zorunda, ne yazikki Türkiyede memurlar her sucu isler ya sürgün ya evde oturur parasini alir hic bir sey yapamiyorsunuz, iste sacmalik Burda nasil olsa bana kimse bir sey yapmaz istedigim gibi devranirim, ama bilse görevini yapazsa kapi disari yapilir sen bak ozam nasil görevini yapsin
    Cevapla
  • Yusuf 7 yıl önce Şikayet Et
    Bu nedenle ideolojik değil liyakat esaslı yapıya geçilmesi lazım. Engel olan nedir?
    Cevapla
  • Misafir 7 yıl önce Şikayet Et
    kim izin verdi kim Hakkın divanından kimse kaçamaz
    Cevapla
  • Hasan ali 7 yıl önce Şikayet Et
    Arkadas herkez herkezi taniyo sikayette bile bulunmaya duyarsiz arkadaslari var Allah onlarinda belasini versin,sikayet edin itin sürülerini, disari bilgi verenleride pkk gibi hainlikten asin artik yuhhhhh...?
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR